BEKLENEN YOLCU

Dünyanın en büyük insanını taşıyan kafile,
Kızgın çölün kumuna dalıp, gidiyor Medine’ye.

Gökten alev yağıyor, kızgın kumlar ateş saçıyor,
Her yanı saran alev dalgası çölü kavuruyor.

Bu kafile vadilere dalıp, dağlara çıkıyor,
Devenin sırtında yedi gün, alevlerde yüzüyor.

Susuzluk yerine kızgın çöl alevini içtiler,
Akşam hava serinler, gece yola devam ederler.

Gece rüzgâr serin esiyor, onlar çölde gidiyor,
Gökte parlayan yıldızlar yoluna ışık tutuyor.

İnsanlara nur, iman ışığı getiren Peygamber,
Mukadderatın çizdiği yoldan, Medine’ye gider.

İnsanlık O’nun yolu boyunca serilmiş bekliyor,
Hakk’a, nura inanmış insanlar yolunu gözlüyor.

Medine halkı her sabah, şehrin dışına çıkıyor,
Öğle ıssı basana kadar, gözler yolda kalıyor.

Yine şehre dönerken, bir kalenin üstünde duran,
Yahudi kızı müjdeledi beklenen nuru bir an.

Bütün gün gözlediğiniz O insan geliyor dedi,
Haber, yıldırım gibi halk içine yayılıverdi.

Bütün şehir baştanbaşa sevinç ile çalkalanmış,
Herkes şehrin dışına koşup, gözünü ufka açmış.

Uzaktan, beyaz giysiler içinde yolcu belirdi,
İşte beklenen yolculardı, sağ salim gelmişlerdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi