Geçmişten günümüze "Sarayönü"-73

Geçmişten günümüze "Sarayönü"-73
SARAYÖNÜ MEZAR TAŞLARINA HALK EDEBİYATI AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM3.Ölüm Sebebini Dile Getiren Mezar Taşı SözleriSarayönü şehir mezarlıklarındaki mezar taşı sözlerinin küçük bir bölümünde ölen kişinin ölümüne neden...

SARAYÖNÜ MEZAR TAŞLARINA HALK EDEBİYATI AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM

3.Ölüm Sebebini Dile Getiren Mezar Taşı Sözleri

Sarayönü şehir mezarlıklarındaki mezar taşı sözlerinin küçük bir bölümünde ölen kişinin ölümüne neden olan olayın veya ölüm sebebinin yazıldığı görülmektedir.

Fatma Büyükcengiz’e ait olan aşağıdaki mezar taşı sözünde merhumenin ölümüne neden olan doğum yaptıktan sonra oluşan rahatsızlık bir dörtlükle ifade edilmiştir:

“Lohsa idim hasta oldum

Bir yavrumu öksüz koydum

Ne de sevgisine doydum

Geldim Mevlama Mevlama

Mustafa eşi merhume Fatma Büyükcengiz / Ö. 10.04.1940”

Yakalanılan amansız bir hastalıktan dolayı meydana gelen ölümü anlatan bir mezar taşı sözü de aşağıdaki şekildedir:

“Görmedim bu dünyada bir vefa

Çok hastalık çektim bulamadım bir şifa

Ahirette şefaat kıl ya Muhammet Mustafa

Veysel eşi Raziye Biçer / D: 1920 – Ö: 1991”

Hastalıktan dolayı bulunduğu hastanede can veren birinin ruh halini anlatan Kemal eşi Asiye Kula’ya (D: 02.07.1940 – Ö: 24.09.2001) ait mezar taşında da şu şiirsel sözler vardır:

“Şifa aramaya çıkmışım yola

Yorulup hastanede vermişim mola”

Trafik kazasından ölen merhum Ahmet Biçer’in (D: 15.7.1959 – Ö: 19.10.1986) mezar taşında bu durum şiirsel bir dille şöyle açıklanmaktadır:

“Muhammet ümmeti okusun beni

Bekada muradım almayan benim

Dünya kıymetini terk edenlerdenim

Şehit pınarında yıkandı tenim

Kaza kurbanıyım, kaderim benim

Allah’tan cenneti ala isterim”

Kanser hastalığı sebebiyle Sarayönü’ndeki ölümü sanatlı bir dille anlatan mezar taşındaki şiirsel ifadeler de çok dikkat çekicidir:

“Mekânım Sarayönü civarı sahraya hacet kalmadı

İçmişim aşkın şarabını Lokman’a hacet kalmadı

Çok doktorlar dolaştım kansere çare bulunmadı

Mehmet eşi Sabiha Alp / D: 1921 Ö: 2.2.1978”

Trafik kazasından ölen Merhum Osman oğlu Ramazan Can’ın (1966 –7.9.1981) ve Konya’da toprak altında kalarak can veren Hasan oğlu Ahmet Oral’ın (D: 1938 – Ö: 11.7.1970) mezar taşlarında da ölüm sebeplerinin yazılı olduğu görülmektedir.

4.Ömrün ve Dünyanın Geçiciliğini Anlatan Mezar Taşı Sözleri

İnsanoğlu olarak herkes geleceğin hayaliyle hayatına yön vermekte ve sanki hiç ölmeyecekmiş gibi geleceğe dair planlar yaparak ömür serüvenini devam ettirmektedir. Fakat gerçek hayatın bir parçası olan ölümler hele de zamansız gelen ani ölümler her zaman insanları üzmekte ve üzüntüler de mezarlık geleneklerinden biri olan mezar taşlarına yansımaktadır. Nitekim Sarayönü mezar taşı sözleri arasında da ömrün geçiciliğini anlatan söz örneklerine rastlamaktayız. Aşağıdaki verdiğimiz ilk örnekte de kalıplamış bir Fatiha isteği ölen kişinin kendi ağzından şöyle dile getirilmektedir:

“Bugün bana, yarın sana / Bir Fatiha oku bana

Hasan kızı Mehmet eşi Gülender Yaşar / D. 1937 – Ö. 29.10.1965”

Miyase Solak’a ait mezar taşında dünyanın faniliği şiirsel bir dille ifade edilmektedir:

“Bu fenadan etti rıhlet / Gelen durmaz, göçer elbet

Hüda nasib ide cennet / Kıl şefaat, Ya Muhammet

Hacı Sadettin eşi Miyase Solak (1894-1968)”

Kamil Ülker’e ait aşağıdaki örnekte ise dünya hayatının geçici olduğu ve her insanın bu faniliği iyi bildiği vurgulanmaktadır.

“Biz gittik kalanlar sağ olsun, doğan akıbet ölür

Bu topraklar üstünde oturanlar iyi bilir

Bir gün gidersin sen de tek tek gidenler gibi

Merhum Kamil Ülker / R. Fatiha / D: 1905 - Ö: 18.7.1976”

Dünya yaşamının geçiciliği aşağıdaki mezar taşı dizelerinde şiirsel bir üslupla dile getirilmektedir:

“Baharıma doymadan yere koydum başımı

Fatiha isterim okuyandan taşımı

Şükrü oğlu Naci K.Zengin / D: 1962 – Ö: 14.8.1987”

5.Öğüt Konulu Mezar Taşı Sözleri

Öğüt, insanımızın günlük hayatta diğer insanlara herhangi bir konu hakkında tecrübelerini aktarmak veya bilgi vermek için başvurduğu yollardan biridir. Nihayetinde ölüm kavramı ile ilgili öğütler de mezar taşı sözlerinde yerini bulmuştur.

Ölüm kavramının hiçbir zaman unutulmaması gerektiği öğüdünü içeren bir mezar taşı örneğine aşağıda değinilmiştir:

“Bu dünyadan ibret almak isteyen

Bir mezardan bir mezara geldim ben

Hak Muhammet, Kelimeyi Şahadet

Bir Fatiha oku, işte ben

Enver oğlu Ali Erdem / D: 11.7.1933 - Ö: 11.8.1986”

Bir başka mezar taşı sözü örneğinde ise fani olan dünya hayatından ibret alınması gerektiği şiirsel bir dille şöyle öğütlenmektedir:

“Ey azizim! Baksana bana

İbret değil miyim sana

Bugün bana ise yarın sana

Oku bir Fatiha / Tevfik Tongur / D. 1910 – Ö. 17.2.1988”

Bir babanın erken ölümünü ve bu durumdan kaynaklanan çaresizliğini öğütleyen bir mezar taşında da aşağıdaki dizeler yazılıdır:

“Böyle imiş benim kaderim, yazım

Şu fani dünyada almadım arzum

Yetim bıraktım 5 körpe kuzum

Ağlamasın annem kardeşim

Şehitler pınarında yıkandı yüzüm

Ahmet oğlu Mustafa Uçar / D: 1336 – Ö: 9.11.1975”

6.Şehitlerin ve Gazilerin Duygularını Anlatan Mezar Taşı Sözleri

Allah katında ve dini yaşamımızda özel bir makamı ve kutsal bir değeri olan şehitlik, İslamiyet’in önemsediği bir rütbedir. İnsanoğlu yaşamında çabalayarak önemli makam ve mevkilere gelebilir. Bu makam ve mevkilerin başında da şehitlik ve gazilik gelmektedir. Allah’ın huzurunda ve halkın gözünde böyle önemli bir payesi olan şehitlik ve gazilik makamına nail olan şeref timsali Türk milletimizin aziz vatan evlatlarının mezar taşı sözlerini de farklı bir başlık altında almayı uygun gördük.

Sarayönü Hatıp Mezarlığı’nın kuzeybatısı şehitlik olarak düzenlenmiştir. Bu mezarlıktaki şerefli Türk bayrağının gölgesinde de şehit mezarları vardır. Bu şehit mezarlarından biri Şehit Jandarma Er Hasan Çiçek’e (D: 1973 – Ö: 25.12.1993) aittir. Şehidimizin sade ve gösterişten uzak olan mezar taşında sadece kimlik bilgileri yer almaktadır.

Türk bayrağı resmi ile cesaret örneği kahraman Türk milletinin yiğitliğine atıfta bulunulan ve görevi başında şehit olan İsmet Önal’a ait mezar taşında şu bilgiler bulunmaktadır:

Hacı Ahmet oğlu / Şehit İsmet Önal / Batman Bölge Müdürü (D: 1968 – Ö:02.07.2006)

İsmail Ünal’a (D: 25.9.1960 – Ö: 4.10.1981) ait aşağıda yer verdiğimiz sözlerde şehit olan bir askerin geride kalan annesine ağlamamasını öğütleyen içli bir seslenişini görmekteyiz:

“Gonca gül idim açmadan soldum

Dünyama doymadan kabre kondum

Ağlama annem ben şehit oldum”

Şehitliğin önemli ve ayrıcalıklı bir makam olduğunu Şehit Hasan Çiçek’in küçük yaşta ölen yeğenine hem şehidimizin kendi adının verilmesinden hem de yeğeninin mezar taşındaki kimlik bilgilerinden anlamak mümkündür:

“Şehit Hasan Çiçek’in yiğeni Küçük Hasan Çiçek

  1. Fatiha / D: 1997 - Ö: 28.10.2000”

İlim yolunda şehit olduğu düşünülen Hasan Görmez’e ait mezar taşı sözlerinde şehitliğin kutsallığına yer verildiği görülmektedir:

“Allah’ım, ilim yolunda Kadıhan oldu şehit

Her kulunla ona da eyle rahmet

Soyumuzun efendisi sana yakışan bu ad

Kadıhan Hasan Görmez (D: 1.9.1981 – Ö: 22.3.2000)

Gazilerimize ait bilgilerin yer aldığı sade ve gösterişten uzak mezar taşı sözleri örneklerimizden bazıları şunlardır:

“İstiklal Gazisi A. Hilim Erdem (D: 1315 – Ö: 1998)”

“İstiklal Savaşı Gazilerinden H. Hasan Çakırların kızı H. İsmail eşi H. Rahime

Baston (D: 1928 – Ö: 02.06.2009)”

“Kore Gazisi Mevlüt oğlu Mehmet Karaarslan (D: 1929 – Ö: 10.11.200?)”