Geçmişten günümüze "Sarayönü"-81

Geçmişten günümüze "Sarayönü"-81
SARAYÖNÜ’NDE HAYVANCILIK VE HAYVANSAL ÜRETİMHayvan Sayıları ve Hayvansal ÜretimHayvancılık, kırsal alanlarda yaşanan işsizliği azaltmak ve önlemek, köyden kente göçün önüne geçerek kentlerde yaşanan çarpık kentleşme...

SARAYÖNÜ’NDE HAYVANCILIK VE HAYVANSAL ÜRETİM

Hayvan Sayıları ve Hayvansal Üretim

Hayvancılık, kırsal alanlarda yaşanan işsizliği azaltmak ve önlemek, köyden kente göçün önüne geçerek kentlerde yaşanan çarpık kentleşme ve nüfus baskını azaltmak gibi sosyal fonksiyonlar üstlenmiştir. Ekonomik fonksiyonlarına bakıldığında ise bu fonksiyonlar, ülkenin dengeli kalkınmasına katkıda bulunmak, ulusal geliri artırmak ve birçok sektöre ( et, süt, deri, kozmetik, ilaç ) hammadde sağlamak şeklinde sıralanabilmektedir.

Hayvancılığın durumu hakkında her ne kadar yıllar itibarıyla hayvan sayılarındaki değişimler biraz fikir verse de, önemli olan hayvan sayısındaki değişimlerin hayvansal ürün üretimine olan yansımalarıdır. Hayvancılığın gelişmişliği hayvan başına elde edilen ürün miktarları ile ölçülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun 2010 yılı verilerine göre Türkiye sığır mevcudunun % 37’sini kültür ırkları, % 21,6’sını yerli ırklar ve % 41,4’ünü bunların melezleri oluştururken, Konya’da aynı sıra ile bu genotiplerin payları % 59, % 8 ve % 33 olarak hesaplanmıştır. İlde yüksek verimli kültür ırklarıyla bunların melezlerinin payı % 90’a yaklaşmış ve bu da verimlere yansımıştır. Sığırcılıktaki bu gelişmenin aksine ilde, koyun ve keçi sayısındaki hızlı azalmaya paralel olarak bu iki türden elde edilen sütün payı aynı dönemde yarı yarıya azalmıştır. Aynı dönemde ilin yumurta üretimindeki payı yaklaşık üç kat artmıştır.

Sarayönü ilçesi 2010 yılı itibariyle 11.117 adet Büyükbaş hayvan mevcutken yıllar itibariyle bakıldığında Büyükbaş hayvan mevcudunda artış olduğu bunun içerisinde ise kültür ırkı sığır varlığındaki artışın dikkat çekici olduğu görülmektedir. İlçede yıllar itibari ile yerli büyükbaş hayvan varlığında azalmalar meydana gelmiştir. 2008 yılında 1.000 adet olan yerli sığır varlığı 2010 yılında 380’e düşmüştür. Sarayönü ilçesi Konya’daki büyükbaş hayvan varlığı açısından az bir miktarına sahiptir. Konya ilindeki Büyükbaş hayvanların % 2,41’ini Sarayönü ilçesindeki büyükbaş hayvanlar oluştururken, bu oran Orta Anadolu Havzası için % 3,65 olarak gerçekleşmiştir. İlçede her ne kadar büyükbaş hayvan sayısında rakamsal artış görünse de ilçenin bölge içerisindeki payında hafifte olsa oransal azalışlar söz konusudur.

Konya ili Sarayönü ilçesi küçükbaş hayvan varlığı içerisinde özellikle koyun önemli bir yer tutmaktadır. İlçede toplam 50.936 koyun varlığına karşılık 1.382 adet kıl keçisi varlığı mevcuttur. Koyun varlığı içerisinde özellikle Akkaraman gibi yerli koyun ırklarımız önemli bir yere sahiptir. İlçedeki Merinos ırkı koyun varlığı yıllar bazında bakıldığında azaldığı ve 2010 yılında ise rastlanılmadığı görülmektedir.

İlçe koyun varlığı bakımından 2010 yılı itibari ile Konya ilinin % 3,78’ine keçi varlığı bakımından ise % 1,20’sine, Orta Anadolu Havzası içerisinde ise toplam koyun varlığının % 4,02’sine keçi varlığının ise % 2,15’ine sahiptir. İlçedeki koyun ve keçi varlığının Konya ili içerisinde 2008 yılına göre oransal olarak azaldığı görülmektedir. Özellikle son yıllardaki ülke genelinde yaşanan küçükbaş hayvan varlığındaki azalmalardan bölgenin de etkilendiği söylenebilir. Girdilerin pahalı ve canlı hayvan değerinin düşük olması ve küçükbaş hayvancılığın yapılmasının zor ve ilgi gerektirmesi küçükbaş hayvancılık faaliyetinde azalmaların başlıca nedenleri arasında gösterilebilir.

Sarayönü ilçesi kanatlı hayvan bakımından hem ile hem de bölge genelinde önemli bir potansiyele sahiptir. İlçenin 2010 yılı tavuk varlığı 650.000 adet olup % 100’ü yumurtacı tavuklardan oluşmaktadır. İlçede 2010 yılı itibari ile toplam 146.002 bin adet yumurta üretilmekte olup bu rakamlar yıllar bazında artış içerisindedir. İlçe kanatlı hayvan bakımından potansiyeli olan bir yerdir ve son yıllarda rakamsal artışlar mevcuttur.

Konya ili Sarayönü ilçesi Konya ilinin yumurtacı tavuk bakımından % 7,45’ine, yumurta bakımından ise % 6,80’ine sahiptir. Bu oranlar, Orta Anadolu Havzası için % 12,08 ve % 10,40 olarak gerçekleşmiştir. İlçede hem yumurtacı tavuk sayısının hem de yumurta sayısının il ve bölgeler içerisinde yıllara göre oransal olarak arttığı söylenebilir.

Sarayönü ilçesi arıcılık bakımından fazla potansiyele sahip bir ilçe değildir. İlçede toplam 2010 yılı itibari 450 adet kovan bulunmakta olup toplam bal üretimi 9.000 kg.’dır. Yıllar bazında arıcılıkla uğraşan köy sayısında bir artış mevcut olup 2008 yılında 3 olan köy sayısı 2010 yılında 6’ya çıkmıştır.

Konya ili Sarayönü ilçesi toplam yeni usul arı kovanı bakımından Konya ilinin % 0,58’ine sahip iken bal üretiminin % 0,95’ine ve arıcılık yapan köy sayısı bakımından ise % 1,78’ine sahiptir. Bu oranlar sırasıyla Orta Anadolu Havzası için % 1,06, % 3,67 ve % 6,12 olarak gerçekleşmiştir.

Konya ili Sarayönü ilçesinde 2.822 ton et ve 21.391 ton süt üretimi ile önemli bir potansiyele sahiptir. Et üretiminin %95’inden fazlası büyükbaş hayvanlardan elde edilmekte olup, süt üretiminin ise yaklaşık % 93’ü yine büyükbaş hayvanlardan elde edilmektedir. Özellikle 2008 ve 2009 yılına göre 2010 yılında et üretiminde büyük bir artış söz konusudur.

Konya ili Sarayönü ilçesi toplam et üretimi bakımından 2010 yılında Konya ilinin % 10,94 gibi büyük bir oranını karşılarken burada sığır etinin payı büyüktür. Süt üretimi bakımından ise Konya ili genelinin % 2,69’unu karşılamakta olup, Konya ilinin toplam koyun sütü üretiminin % 4,05’i Sarayönü ilçesinden gelmektedir. İlçe toplam et üretimi bakımından Orta Anadolu Havzası’nın % 11,86’sını, toplam süt üretimi bakımından Orta Anadolu Havzasının % 4,64’ünü karşılamaktadır.

Sonuç olarak Sarayönü ilçesine hayvan varlığı ve hayvansal üretim açısından bakıldığında, Süt inekçiliği, koyun ve keçi yetiştiriciliği bakımından Konya iline ve Orta Anadolu havzasına paralellik göstermekte, ancak et ve yumurta üretimi ile dikkat çekmektedir. Buna karşılık, Arı arıcılık sektörü ve bal üretiminin Konya ili ve Orta Anadolu havzasına göre oldukça düşük seviyede kaldığı, Manda yetiştiriciliğinin kayda değer ölçüde olmadığı söylenebilir.

Araştırma:

Mehmet AKÖZ *

Kaynak: Sarayönü Sempozyumu Kitabı