KAHVALTI BAHANE...

İlçemiz sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının aranması konusunda geçtiğimiz günlerde iki önemli toplantı yapıldı.

Birincisi önceki hafta kaymakamlık tarafından organize edilen muhtarlarla kahvaltılı tanışma ve istişare toplantısı.

İkincisi ise Cuma günü gerçekleştirilen belediye ve esnaf odası tarafından ortak organize edilen ve esnafın bazı sorunlarının görüşülüp çözüm aranacağı kahvaltılı toplantı.

Öncelikle ilk toplantı hakkında birkaç cümle kurmak istiyorum.

Belli ki Kaymakamımız Tarık Bahadır samimi bir ortamda muhtarlarımız aracılığı ile bölgeyi daha iyi tanımak, sorunları dinlemek ve yapılabilecekler konusunda fikir sahibi olmak istemiş.

Üstelik 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan anayasa referandumu öncesi muhtarlara önemli görevler düştüğünün farkında ve konuda muhtarların daha sorumlu davranarak dayanışma içerisinde çalışmalarını beklemekte.

Belki ilk toplantı olması, belki de çok fazla bir soruları olmaması ya da sorunlara varsa da bunun farkında olmamaları nedeniyle bana göre toplantı muhtarlar açısından sadece kahvaltıdan ibaret geçti.

Benim beklentim ise muhtarların sorumlulukları gereğince mahallelerindeki sorunları dile getirmeleri, çözüm aramaları, yeni yatırımlar istemeleri veya neler yapılabileceği konusunda istişarede bulunmalarıydı.

Ancak Kadıoğlu Mahalle muhtarı haricinde hiç sorununu dile getiren olmadı.

Hatta garipsenecek bir durum ki muhtarlar yeni büyükşehir yasası ile birlikte neredeyse muhtarlık makamının gereksizliğini dile getirdiler. ÇKS için istenen bir evrakı imzalamaktan başka bir iş yapmadıklarını söylediler.

Bence iş bu kadar basit değil. İstenirse her muhtarın kendi mahallesi ve ilçesi için yapabileceği çok şey vardır. Ama dervişin demişliği istek şart elbette.

Örneklemeye kalkarsam bu yazının sonu gelmez.

***

Gelelim ikinci toplantıya.

Gündemi, Sarayönü merkez esnafının sorunlarının görüşüleceği, halk pazarı gününün tartışılacağı, görüntü kirliliği, çarşı içi park sorunu ve kaldırım işgali gibi konuların konuşulacağı kahvaltılı toplantıya.

Toplantıya bu kadar katılımın olacağını doğrusu beklemiyordum. Neredeyse çarşı esnafının tamamı oradaydı.

Ancak böylesine yoğun katılımla gerçekleştirilen ve birçok sorunun tartışılıp bir çözüm bulunabilecek toplantı ne yazık ki bana göre güme gitti.

Bunun birkaç önemli nedeni var.

Birincisi belediye faaliyetlerinin anlatıldığı Nafiz başkanın sunumu kimi esnaf tarafından tepki gördü.

Tepki gösterenlerin haklı tarafı şu ki, bende aynı görüşteyim, belli bir gündemle organize edilen toplantıda bir faaliyet raporu şeklinde uzun uzadıya anlatılması, köylere yapılan yatırımlar ile belediyecilik faaliyetlerinin tek tek rakamlarla izah edilmesi gereksizdi.

Doğalgaz, TOKİ, OSB gibi önemli başlıklar ana hatlarıyla anlatılıp daha çok vatandaşın sorun ve görüşleri üzerinde durulmalıydı diye düşünüyorum.

Esnaf Odası başkanı Hasan Koçaş'ın heyecanlı ve aşırı tepkili bir görüntü içerisinde olması da toplantının daha gergin geçmesinin nedenlerinden biriydi.

Elbette ki bir gündem dâhilinde konuların görüşülmesi ve çözüm aranması en sağlıklısı. Ancak hepimiz biliyoruz ki böyle toplantılarda kimin neyi dile getireceğini sizin kontrol altında tutmanız mümkün değil.

Heyecanla tepki göstermek yerine tartışmaların kontrolden çıkmasını engellemek ve toplantıyı asıl gündeminde tutmak her ne olursa olsun bu toplantıyı organize eden başkanların sorumluluğundadır.

Toplantının amacından çıkmasındaki diğer bir neden ise toplantıya katılan esnaflardan bazılarının gündem dışı kişisel görüşlerini dile getirmeleri oldu.

Zaten bütün olumsuzlarlar bir araya gelince toplantı esnaflar arasında karşılıkla tartışmalara ve sataşmalara doğru kaydı ve hiç istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Ne yazık ki yoğun katılımla gerçekleşen bir organizasyon, toplantının yarısında esnafın çoğunun tepki göstererek salonu terk etmesiyle sona erdi.

Oysa ki, hepimizi ilgilendiren, park sorunu, görüntü kirliliği, kaldırım işgali, esnafın ekonomik durumunu etkileyen faktörler,  koku sorunu, engellilere daha iyi hizmet, bayanların çarşıda daha rahat alışveriş etmeleri, kentte sosyal yaşamın gelişmesi, büyükşehir cazibesini aratmayacak imkanların da ilçede olması vs. gibi konular bu ve benzeri toplantılarda görüşülüp tartışılabilirdi.

Umarım amacına tam ulaşmayan bu toplantı kötü bir örnek teşkil etmez.

Bu ilçede yaşayan ve ekmeğini buradan kazanan herkes 'ben' lik duygusunu bir kenara bırakıp karşılıklı tartışmayı ve uzlaşmayı sağlayabilir.

Benzer toplantıların daha da artırılarak, sivil toplum kuruluşları, siyasiler, memur ve idari amirler hatta öğrencilerle yapılması ortaya güzel fikirlerin çıkmasına neden olabilir.

Kahvaltı veya yemekte bahanesi olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehdi DEMİR Arşivi