İlk  giden  kafile, Habeş'te  çok  güzel karşılandı,

Müslümanlar çok iyi bir hayat sürmeye başladı.

Habeşistan onların yaşamına ümit veriyor,

Bir sene sonra ikinci bir kafile daha gidiyor.

Rab'bimiz Allah'dır dedikleri için yurtlarından,

Çıkmak zorunda kalmışlar öz yurtları vatanından.

Dinini, inancını korumak bunların gayesi,

Yâdellere gidiyor, ancak budur bunun çaresi.

Bu kafilede ana ve babasından ayrılanlar,

Dilediği  gibi  ibadet için yer arıyorlar.

Kafilenin başında Cafer bin Ebu Talib vardı,

Bu kafile ilkinden daha çok kalabalıklardı.

İkinci  kafilenin  sayısı  seksen  kişi  idi,

Bunlarda sağ salim Habeşistan'a yetişmişlerdi.

Orada aradıkları serbestliğe kavuşmuşlar,

Rahat, sakin Allah'a ibadetlerini yapmışlar.

Müşrikler bu hal karşında,kızmış telaşa düşmüşler,

Mültecileri  almak  için  teşebbüse  geçmişler.

İki elçi yollandı Habeş kralı Necaşi'ye,

Hediyelerle müslümanları geri istemeye,

Kral Necaşi'ye ve adamlarına söylediler,

Müslümanları  çıkartmalarını rica ettiler.

Çünkü müslümanlar rahat himaye görüyorlardı,

Arap  aleminin  İslama  girmesi  kolaylaşırdı.

Müşriklerin İslama çektikleri bu set yıkılır,

İslam, Arabistan dahil bütün dünyaya yayılır.

Bu, müşriklerin kesinlikle istemediği şeydi.

Buna hemen bir çare bulup, önlemek gerekirdi.

Müşriklerden Amr bin As,Abdullah bin Ebu Rabia,

Elçiler  gitti  kovulması  için  Habeşistan'a.

Vardıklarında Necaşi ve saray adamlarına,

Nice hediyeler takdim ettiler, krallarına,

Bu hediyeyle, istedikleri şeyi söylediler,

Müslüman muhacirleri kovmasını istediler,

''Bizden bir takım akılsız, kısa görüşlü kişiler,

Atamızın dinlerini terk edip, size geldiler,

Onlar anlamadığımız yeni bir din çıkardılar,

Bunlar atamızın değil, yeni dine bağlandılar.

Ana-babaları, amcaları bizim eşraftanlar,

Bunların aklı başında değil, geri istiyorlar.''

Gelen elçiler isteklerini böyle açıkladılar,

Hediyeyi verip, sonuç beklemeye başladılar.

Hediyeyi alınca, elçileri haklı buldular,

Müslümanları geri verme kararına vardılar.

Fakat Necaşi, müslümanların fikrini almadan,

Kendine iltica eden bu kişilere sormadan,

Öyle kolay karar verecek krallardan değildi,

Necaşi gerçekten haksız davranmayan kral idi.