Öğrencilere verem eğitimi
Sarayönü Toplum Sağlığı Merkezi, ince hastalık olarak da bilinen, halk arasında verem olarak adlandırılan tüberküloz hastalığı hakkında lise öğrencilerine eğitim verdi.
Sarayönü Mehmet Emine Akdoğan Anadolu Lisesi'nde düzenlenen eğitim Toplum Sağlığı Merkezi Hekimi Şükrü Söğüt tarafından verildi.
Öğrencilerine, son derece sinsi ve tehlikeli olan bu hastalığa yakalanmamak için nelere dikkat edilmesi gerektiği anlatan Dr. Şükrü Söğüt, solunum yolu ile bulaşan ve tedavisiz bırakılırsa ya da düzensiz tedavi edilirse etrafındaki insanlar için de tehlike oluşturan ve bulaşıcı olan tüberküloz ile ilgili birçok bilgi verdi. Tüberkülozun sadece hasta bireyleri ve yakınlarını değil tüm toplumu ilgilendiren tıbbi, aynı zamanda sosyal bir hastalık olduğu belirten Dr. Söğüt, “Dünyanın tüm uluslarında insanlarda; zengin, fakir, genç, yaşlı, kültür seviyesi yüksek ya da düşük herkeste hastalık yapabilir. İşte bu nedenle sadece hasta bireyleri ve yakınlarını değil tüm toplumu ilgilendiren tıbbi, aynı zamanda sosyal bir hastalıktır. Verem; başta Akciğer olmak üzere Akciğer Zarı, Lenf Bezleri, beyin, kemikler, böbrek ve üreme organlarında da olabilir. Veremli hastalar; konuşurken, öksürürken ve aksırırken mikroplar havaya saçılır. Bu mikroplar havada uzun süre kalırlar, özellikle kapalı ve loş ortamlarda canlılıklarını uzun süre sürdürürler. Sağlıklı kişiler bu havayı solumakla bu mikropları alabilir. Tedavi ile hastalığın iyileşmesinde %100’e yakın başarı sağlanabilir. Yüz güldüren, umutlandıran yönü ise tedaviye başladıktan 2-3 hafta gibi kısa süre sonra bulaştırıcılığının %90 azalmasıdır. Solunum yolu ile bulaşan bir hastalık olduğu için çatal, kaşık, giysi ve hastanın kullandığı eşyalar aracılığı ile bulaşmaz. Ayrıca kan ve cinsel yolla da bulaşıcılığı yoktur. Sokakta, dolmuşta, lokantada hastayla aynı havayı solumakla verem mikrobunu alma ihtimali düşüktür. Çünkü bulaşma için aynı ortamda belirli bir zaman dilimini birlikte geçirmek gerekir. Bulaşma için havalandırması yetersiz yerde 8 saat birlikte kalmak bulaşma için yeterlidir. Bu nedenle ev içi, iş yeri, okul, kışla, yurtlar, cezaevi gibi beraber yaşanılan yerlerde bulaşma olasılığı yüksektir. En önemli korunma yöntemi; toplumdaki hasta bireylerin erken teşhis ve uygun ilaç tedavisi ile mikrobun kaynağının kurutulmasıdır” dedi.
