SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ

SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ
Bir dilin gelişim seyri ve zenginliğini ortaya koyma adına ağız araştırmaları çok büyük öneme sahiptir. Son yıllarda Türkiye’de de ağız araştırmalarının önemi anlaşılmış, özellikle Anadolu ve Rumeli ağızları, araştırmacıların...

Bir dilin gelişim seyri ve zenginliğini ortaya koyma adına ağız araştırmaları çok büyük öneme sahiptir. Son yıllarda Türkiye’de de ağız araştırmalarının önemi anlaşılmış, özellikle Anadolu ve Rumeli ağızları, araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. Bu alanda çok sayıda çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.

Bütün bu gayretlere rağmen Anadolu ve Rumeli coğrafyası içinde ağız incelenmesi yapılmayan birçok bölge bulunmaktadır. Konya’ya bağlı Sarayönü ilçesi de bu bölgelerden biridir. Sarayönü'yle ilgili ağız çalışması yok denecek kadar azdır. İlçe, geçmiş yıllarda devletin iskân politikası sonucu Kafkaslardan, Kırım’dan, Balkanlardan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden göç almıştır. Nüfustaki bu çeşitlilik Sarayönü ağzı üzerine yapılacak genel bir ağız araştırmalarında birçok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir. İlçe geneline bakıldığında yaşayan unsurlar arasında Yörük ve Türkmen nüfusunun bir yoğunluk arz ettiği görülmektedir. Anadolu ve Rumeli ağızları üzerine araştırmalar 19. yüzyılın ikinci yarısında yabancı Türkologlar tarafından başlatılmıştır. 1940’lı yıllardan sonra Ahmet Caferoğlu’nun önderliğinde başlayan yerli araştırmacılar dönemiyle birlikte Türkiye’de de ağız çalışmaları büyük bir hız kazanmıştı.

Son yıllarda ağızlarla ilgili makale ve kitap düzeyinde çok sayıda yayın yapılmış, lisansüstü tezler hazırlanmıştır. Ancak buna rağmen hâlâ araştırılmayı bekleyen birçok bölge bulunmaktadır. Konya iline bağlı Sarayönü ilçesi de bu bölgelerden biridir.

Sarayönü ilçesi Konya il merkezine yaklaşık 50 km uzaklıktadır. İlçe halkı genel olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. İlçe hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Cumhuriyet döneminde önemli bir iskân merkezi olmuştur. Dolayısıyla ilçeye bağlı birçok yerleşim biriminin tarihi yüz-yüz elli yılı geçmemektedir. İlçe, nüfus yapısı itibariyle çok çeşitlilik arz etmektedir. Bulgaristan ve Yunanistan’dan muhacirler; Kafkaslardan Çerkezler ve Karaçay Türkleri; Kırım’dan Tatarlar; Antalya, Mersin ve Ege taraflarından Yörükler, doğu bölgelerinden Kürtler bölgeye yerleşmiş ya da yerleştirilmiştir. İlçede 400 yıl kadar öncesinden varlığı bilinen ve ilçenin yerli halkı sayabileceğimiz Türkmenler de bulunmaktadır. Ayrıca Kayıören köyünün de 1987’de Çankırı’dan getirilip iskân edildiği bilinmektedir.

Etnik ve kültürel olarak farklı unsurların yaşadığı Sarayönü ilçesinin genelinin ağız incelemesini tek bir çalışmada ele almak bir hayli zor görünmektedir. Bu sebeple çalışma, yörenin nüfus yoğunluğunu oluşturan Yörük ve Türkmen ağızlarıyla sınırlandırılmıştır. Burada Yörük ve Türkmen kavramlarına açıklık getirmek gerekir. Oğuzlar, Müslüman olduktan sonra 11. yüzyıl itibariyle “Türkmen” adını almışlardır ve yaklaşık iki asır sonra bu ad her yerde “Oğuz” adının yerine kullanılmıştır. 15. yüzyıldan bu yana da yaşayış biçimlerine bağlı olarak Yörük veya Türkmen genel adları ile anılmışlardır.

Bu çalışmada Antalya, Mersin ve Ege taraflarından göç edip 19. Yüzyılın sonunda bölgeye yerleşen göçebe Oğuzlar için Yörük, bölgede 16. yüzyıldan beri varlığı bilinen Oğuzlar için Türkmen kavramları kullanılmıştır. Metin derlemeleri Yörüklerin yaşadığı Çeşmelisebil kasabası ve Karabıyık köyünden; Türkmenlerin yaşadığı Gözlü, Ladik kasabaları ve Özkent köyünden yapılmıştır. Makalede metinlerden hareketle Sarayönü Yörük ve Türkmen ağızlarının standart Türkiye Türkçesinden ayrılan fonetik ve morfolojik özellikleri tespit edilerek her iki ağız arasındaki belirgin farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Derlenen metinler, çalışmanın hacmini kat kat arttıracağı düşüncesinden hareketle tamamıyla çalışmaya dahil edilmemiştir. İnceleme yapılırken sadece örneklerin geçtiği cümleler bütün olarak alınmış ve devamında standart yazı dilindeki karşılıkları verilmiştir. Her cümlenin karşısına parantez içinde örneğin derlendiği kaynak kişi adının kısaltması ve derleme yeri yazılmıştır. Derlemelerin yazıya aktarılmasında aşağıdaki çeviri yazı işaretleri kullanılmıştır:

: Kendisinden önceki ünlünün uzun olduğunu gösterir.

á Düz, geniş, yarı art (/a/-/e/ arası) ünlü.

Ç Patlayıcı, yarı tonlu (c-ç/ arası) diş eti ünsüzü.

ė Kapalı /e/ (/e/-/i/ arası) ünlüsü.

ğ Erimek üzere olan /ğ/ ünsüzü.

ġ Süreksiz, tonlu, art damak ünsüzü.

h Erimek üzere olan /h/ ünsüzü.

ḳ Patlayıcı, tonsuz, art damak ünsüzü.

Ḳ Süreksiz, yarı tonlu (ḳ-ġ arası) art damak ünsüzü.

K Süreksiz, yarı tonlu (/k/-/g/ arası) ön damak ünsüzü.

ñ Ötümlü, damaksıl /n/ ünsüzü (damak /n/’si).

ó Yuvarlak, geniş, yarı art (/o/-/ö/ arası) ünlü.

P Süreksiz, yarı tonlu (/p/-/b/ arası) bir ünsüz.

T Süreksiz, yarı tonlu (/t/-/d/ arası) diş eti ünsüzü.

ú Yuvarlak, dar, yarı art (/u/-/ü/ arası) ünlü.

v Erimek üzere olan /v/ ünsüzü.

w Çift dudak /v/ ünsüzü.

y Erimek üzere olan /y/ ünsüzü.

Arapçadan alıntı kelimelerde ayn ( ع) ünsüzü

͜ İki ünlü altında ikili ünlü işareti.

͜ Ulama işareti.

~ Varyasyon işareti.

FONETİK ÖZELLİKLER

Ağız incelemelerinde yerel konuşma dilleri esas alındığı için çok sayıda sesle karşılaşılmaktadır. Ancak bunlar genellikle standart yazı dilindeki seslerden çeşitli ses hadiseleriyle oluşmuş ara seslerdir. Dolayısıyla fonolojik görevleri yoktur. Sarayönü Yörük ve Türkmen ağızlarında Türkiye Türkçesi standart yazı dilinde bulunan seslerden başka fonolojik değere sahip iki ses tespit edilmiştir. Bu sesler kapalı /e/ ünlüsü ve damak /n/’si ünsüzüdür.

Kapalı e (/ė/) Ünlüsü

Kapalı /e/ ünlüsü; /e/ ile /i/ ünlüleri arasında boğumlanan, ince, düz, yarı

geniş bir sestir. Kapalı /e/ sesi tarihî metinler incelendiğinde yazı dilinde varlığını

bir şekilde hissettirmiştir (Yavuz 1991:271-306). Bu sebeple henüz tam olarak

kesinleşmese de bazı Türkologlar tarafından Türkçenin asli sesleri arasında

gösterilmektedir.1 Söz konusu ünlü, Türkçe kelimelerde genellikle kök hecelerde

fonolojik göreve sahiptir. Ancak çevresinde bulunan seslerin etkisiyle ya da hece

kaynaşmaları sebebiyle kök hece dışında da bulunabilmektedir. Kapalı /e/ sesi

Sarayönü’nde ikamet eden Yörük ve Türkmenlerin ağız ayrımında önemli bir

ölçüttür. Çünkü bu ses Yörük ağzında korunmakta, Türkmen ağzında ise genel

olarak /i/ sesine dönüşmektedir.

Türkçe Kelimelerde Kök Hecede Bulunduğu Örnekler

Kök hecesinde asli olarak kapalı /e/ sesinin bulunduğunu düşündüğümüz kelimelerden bazıları şunlardır: erken, yer, de-, et-, git-, bez, beş, seç-, iyi, gece, ver-, yet-. Bu kelimelerin seçiminde Orhan Yavuz’un “Türkçede Kapalı e” başlıklı yazısı ölçüt alınmıştır. Yavuz, bu yazısında Türkçenin tarihî devrelerindeki metinlerde kapalı /e/ sesinin özel olarak harekelendiği ya da bir kelimenin hem /e/’li hem de /i/’li yazımından hareketle kapalı /e/ sesi barındıran çok sayıda kelime tespit etmiştir.

bobamıñ bobası ėrken ölmüş. / Babamın babası erken ölmüş. (OY/Çeşmelisebil)

şö:le yaḳın yėllerde şarab küpleri çıḳıyo. / Şöyle yakın yerlerde şarap küpleri çıkıyor. (ŞÇ/Özkent)

bi ġuzuynan geldi:mizi ben bilirim, dėdi. / Bir kuzuyla geldiğimizi ben bilirim, dedi. (HÇ/Özkent)

ordan göç ėdmişler, gėdelim şama yėlleşelim, muġaddes topra: dėmişler. / Oradan göç etmişler, gidelim, Şam’a yerleşelim, mukaddes toprağa, demişler. (OY/Çeşmelisebil)

ġalıñ bėzlerinen yėdi sekiz ġad sarallardı. / Kalın bezlerle yedi sekiz kat sararlardı. (RÇ/Özkent)

on bėş yi:rmi ġoyun kesellerdi esgiden. / On beş yirmi koyun keserlerdi eskiden. (AÇ/Özkent)

herkes davarını sėçer, evde yimler. / Herkes davarını seçer, evde yemler. (HÇ/Özkent)

ana sen ėyisiñ sa:lamsıñ dí:rı baña. / Anne, sen iyisin, sağlamsın, diyor bana. (DK/Çeşmelisebil)

gėce yatarsıñ orda. /Gece yatarsın orda. (AK/Gözlü)

o adam çoġ para vėrmişimiş şė͜e. / O adam çok para vermişimiş şeye. (OY/Çeşmelisebil)

o saña yėter. /O sana yeter. (MY/Çeşmelisebil)

Ses Olayları Sonucu Oluşan Örnekler

Yöre ağzında çoğunlukla –AyI- ses grubu hece kaynaşması sonucu uzun kapalı /e/ ya da normal uzunlukta kapalı /e/ sesine dönüşmektedir.

hüsė:n a:m ra:metlig sö:lemiş bunnara. /Hüseyin ağam rahmetlik söylemiş bunlara. (AÇ/Özkent)

işde ö:leliglė:n yėrleşmişler oraya. / İşte öylelikleyin (öylece) yerleşmişler oraya. (OY/Çeşmelisebil)

ben͜ ismini ġonuşmė:n de. / Ben ismini konuşmayayım da. (OY/Çeşmelisebil)

sa͜a diyvirėn ben ġazma sapı ͜ ibi. / Sana deyivereyim ben, kazma sapı gibi. (HY/Çeşmelisebil)

Yabancı Dillerden Alıntı Kelimelerde Kullanıldığı Örnekler

Sarayönü Yörük ağzında yabancı dillerden alıntı kelimelerde /ç/, /ş/, /y/ ve /z/ ünsüzlerinin yanında bulunan /e/ ünlüsü darlaşarak kapalı /e/ (ė)’ye dönüşmüştür. Türkmen ağzında ise genellikle /i/’li şekiller mevcuttur.

arabadan evelki ġoşulan şėy, ġa:nı. /Arabadan evvelki koşulan şey (< Ar. şey ), kağnı. (OY/Çeşmelisebil)

üş dene çėşme aḳar, köyüñ içinde. / Üç tane çeşme(< Far. çeşme) akar köyün içinde. (YY/Çeşmelisebil)

ondan so:na şėkeri şerbet yapar. / Ondan sonra şekeri(< Far. şeker) şerbet yapar. (FÖ/Karabıyık)

vėriller bi şėy, zė:tinya͜:ı. / Verirler bir şey, zeytinyağı (

bobam yėtimimiş./ Babam yetimmiş (

Araştırma:

Fatih Numan KÜÇÜKBALLI

Mehmet YASTI