SENARYOLARI BİTMEZ

Bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz.

Kasım ayının ortasına yaklaştık. Aralık tamam. 2018 güle güle, 2019 hoş geldin.

Tabii Allah ömür verirse o günleri yaşarız.

Ama madem ki, bir yılı daha geride bırakmamıza az bir zaman kaldı o zaman önce şu duamızı bir yapalım. Sonra da milletimiz üzerindeki senaryolardan birini sizlerle paylaşalım.

Amin….

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah (c.c) Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!

Allah’ım! Sen ebedîsin, Kadîm’sin, Evvel’sin. Fazl u ihsânın çok yücedir.

Her şeyi kaplayan ve her şeyin sığınağı olan cömertliğin çok yücedir. Yeni yıl yaklaşıyor.

Bu sene içinde bizi şeytandan, onun dostlarından ve ordularından korumanı istiyoruz. Şu dâimâ kötülüğü emreden nefse karşı yardımını istiyoruz. Sana yaklaştıracak şeylerle meşgul olabilmem için yardımını istiyorum, ey Celâl ve İkrâm Sâhibi olan Allah’ım!

Allah, ümmî nebî Efendimiz Muhammed’e, âline, mübarek ve temiz ashâbına salât eylesin! Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

xxxxxxxx

İslam ümmetinin sancaktarlığını yapan bu necip milletin üzerinde hep oyun oynayan batılıların senaryoları hiç bitmez.

Hep onlar yazar. Bizde bozmaya çalışırız.

Şimdi ABD’de hazırlanan bir dergide önce Türkiye’yi bölgesel bir güçten global bir güç haline geliyor diye tanımlıyor, ardından da Türkiye’nin 2050 yılına kadar etkisini hissettirdiği coğrafyanın neredeyse Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına erişir hale geleceğine dikkat çekiyor.

Dergide en dikkat çeken bölümler ise şöyle kaleme alınmış.

“Yaşadığımız küresel kriz sonrası yepyeni bir dünya düzeni kuruluyor. Önümüzdeki yüzyılda yeni bir soğuk savaş dönemine girileceği öngörülüyor. Çin’in büyük bir iç kriz nedeniyle ve Rusya’nın da ABD karşısında gücünü tüketerek önemini kaybedeceği düşünülüyor.

21’inci yüzyıl da, yeni dönemin güçleri olarak Türkiye, Polonya ve Japonya öne çıkıyor.

“Bölgede Amerika’nın gücü azaldıkça, coğrafyasındaki ülkelerinin zayıflığı ve istikrarsızlığı Türkiye’yi daha aktif rol almaya zorlayacak

Türkiye bölgesel bir güçten zamanla global bir güç haline geliyor. Arap dünyası ve Doğu Akdeniz’de dominant güç olacak. Zamanla Kafkaslar, Orta Asya, Kuzey Afrika’nın bazı bölgeleri ile Balkanlar’da da etkin şekilde güçlenecek.

2040’larda Rusya ve Çin’in ekonomik ve demografik nedenlerden dolayı istikrarları bozulmuş olacak. Avrasya’nın merkezi de kargaşa içinde olacak. Çevredeki ülkeler ise yeni güçler olarak ortaya çıkacak. Özellikle de Amerika ile daha önceden bir işbirliği içine giren ve bu işbirliğinin ekonomik, teknolojik faydalarından yararlananlar ön plana çıkacak. Bu güçlenen ülkelerin içinde Türkiye’nin yanında Japonya ve Polonya’yı göreceğiz.

Japonya ve Türkiye’nin aralarında şu an önemli bağlar yok. Yine de Türk gücü Balkanlar’a yayıldığında, Polonya Türkiye’nin bu genişlemesini bir tehlike olarak görecek ve anlaşmazlık doğacak. Aynı zamanda dünyanın en güçlü donanmasına sahip Amerika da, Türkiye’nin Akdeniz’de artan gücü ve Mısır üzerindeki etkisinden rahatsız olacak. İki ülke arasındaki yakın ilişki bozulacak. Türkler ve Japonlar, ABD ile ilişkilerinde benzer durumda olacaklarından iki ülke birlikte hareket etmeye başlayacak.”

Biz kaynayan sütle uğraşırken Amerikalı senarist bu senaryosu ile batıyı uyarıyor.

Aman dikkat edin diyor

“Tüm bu senaryo, Türkiye’nin iç istikrarını koruması durumunda gerçekleşebilir.”

notuyla bir hatırlatma daha yapıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi