Sertifikalı tohumlukta yerli marka oldular

Sertifikalı tohumlukta yerli marka oldular
Sarayönü'nün tek yerli ve özel sertifikalı tohum üretim tesisi olan Sertdemir Tohumculuk, bölgenin sertifikalı hububat tohumluğu ihtiyacına cevap veriyor. Tesis sahibi Tahir Sertdemir, devlet güvencesi altında ürettikleri tohumlukların...

Sarayönü'nün tek yerli ve özel sertifikalı tohum üretim tesisi olan Sertdemir Tohumculuk, bölgenin sertifikalı hububat tohumluğu ihtiyacına cevap veriyor. Tesis sahibi Tahir Sertdemir, devlet güvencesi altında ürettikleri tohumlukların her aşamada laboratuar incelemesinden geçtiğini ve ürettikleri tohumluğun birinci kademeden olduğunu söyledi. İlçede ulusal ölçekte üretim yapan Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü ve Tarım Kredi Kooperatifi'nin ardından bölge çiftçisinin tohumluk ihtiyacını karşılayan Sertdemir Tohumculuk, yıllık bin ton sertifikalı hububat tohumluğu üretiyor.

Sarayönü'nün sertifikalı hububat tohumu üretiminde tek tescilli markası olan Sertdemir Tohumculuk, ilçeye değer katıyor. Sertdemir Tohumculuk tesisinin sahibi Tahir Sertdemir, 2012 yılında kurdukları tesislerinde 6 yıldır üretim gerçekleştirdiklerini söyledi.

Sarayönü'nün yerli olarak tek sertifikalı hububat tohumu markası olduklarını anlatan Tahir Sertdemir, "Makarnalık buğday ve arpa çeşitlerinin sertifikalı tohumluğunu üretiyoruz. Biz devlet kontrolünde ve kademeli üretim yapıyoruz." dedi.

Tohumluğumuz devlet güvencesinde

Devletin üretimin her aşamasında ürettikleri tohumlukları kontrol ettiğini kaydeden Sertdemir, "Numuneler laboratuarlarda çeşitli testlerden geçiriliyor. Bizim sattığımız tohumluk devlet güvencesinde. Konya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden gelen mühendisler ürettiğimiz partilerden tek tek numuneleri alarak tüm incelemeleri ve testleri yapıyor." şeklinde konuştu.

Kontrol her aşamada

Sertdemir, üretimden paketlemeye kadar her aşamada kontrol mekanizmasının çalıştığını belirterek şunları söyledi: "Üretim öncesinde tarlalarımızı buna göre oluşturup birinci kademe tohum alıyoruz. Anlaştığımız çiftçilere sözleşmeli ekilişlerimizi yaptırıp tarlalarımızı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne kontrol ettiriyoruz. Tüm analizler tek tek yapılıyor. Hububat tarlada biçer döverle işlendikten sonra yine mühendisler tarafından kontrol ediyor."

Her partinin sertifikası ayrı

Satıştan önce paketleme aşamasında hazırlanan her partiye ayrı ayrı sertifika aldıklarını vurgulayan Tahir Sertdemir, "Sertifika bizde bir kereye mahsus alınan bir şey değil. Her partinin kendine has sertifikası var. Her ürettiğimiz yeni partiye yeniden sertifika alırız. Tabi olduğumuz denetim bu kadar sıkı. Biz yaptığımız her işi sisteme giriyoruz. Tohumluk üretimi herkesin bildiği gibi basit bir olay değil. Bir seferinde benim bir parti üretimim testlerden geçemedi. Bunun nedeni ise içinde sadece bir tane yaban yulafı çıkmasıydı. Tohumun saflığı bu kadar önemli." ifadelerini kullandı.

Çiftçilerimiz kademeyi öğrenmeli

Kullanılacak tohumlukta kademenin verime büyük etkisi olduğunun altını çizen Sertdemir, "Bizim üretimimiz tohumluk kademeli tohumdan. Kademe demek tohumluğun yaşı demek. Tohum ne kadar genç olursa verim de o kadar yüksek olur. Sertifikasız bir tohumun kaçıncı kademede olduğunu almak mümkün değildir. Tohumluk yaşlı olduğu zaman çimlenmesi, çıkışı ve verimi düşük olur. Sertifikalı tohumluk üretimi çok hassas bir süreçtir." dedi.

Adımız yeterince duyuramadık

Şimdilik Sarayönü ve civarına satış yapabildiklerini anlatan Tahir Sertdemir, "Adımızı istediğimiz oranda duyuramadık. Tabi bunun çeşitli nedenleri var. Sertifikalı tohumluk üretmek için sulanabilir nadas tarla gerekiyor. Sarayönü şartlarında bu şekilde tarla, istediğimiz miktarda olmadığı için şimdilik belli bir oranda üretim yapabiliyoruz. Yıllık 1000-1500 dönüm arasında sözleşmeli ekim yaptırıyoruz. Üretim alanımızı arttırabilirsek dışarıya açılmayı da düşünüyoruz. Şu anda sadece Sarayönü pazarının talebini karşılayabiliyoruz." şeklinde konuştu.

Devlet çiftçiyi desteklemiyor

Devlet kurumlarından ucuza tohumluk sattıklarını vurgulayan Sertdemir, şunları söyledi: "Çiftçimizin alım gücündeki zayıflama bizleri de olumsuz etkiliyor. Devlet kurumları çiftçiyi desteklemiyor. Tigem'in, Tarım Kredi Kooperatifi'nin ürettiği tohum ile bizim ürettiğimiz tohumluk aynı. Aynı mühendisler aynı laboratuarlarda inceliyor. Ama devlet bizden pahalıya satıyor. Fiyat konusunda çok katılar. Biz gereken toleransı gösteriyoruz. Çünkü biz de çiftçiyiz ve çiftçinin halinden alıyoruz."