Siyasetin çirkin dili

Ortadoğu'da yaşanan sıkıntılar hepimizin malumu. Özellikle son on yılda Ortadoğu ve özellikle komşu ülkelerimiz kan ağlıyor.

Ortadoğu üzerinde oynanan oyunlar ve Müslüman ülkeler içerisindeki iç savaşın nedenleri, buralarda oluşan terör örgütleri, bunların Türkiye için oluşturduğu tehdidi ve emperyalist güçlerin amaçlarını hepimiz biliyoruz artık.

Bunun içinde Türkiye'nin takınacağı tavır ve birlik beraberliğin önemi de kat be kat artıyor.

PKK, PYD ve diğer terör örgütlerinin ABD desteği ile oluşturduğu tehdit sonrası Türkiye kendi sınır güvenliğini koruma adına Afrin'e girdi. Günlerdir yürütülen zeytindalı harekâtının başarılı bir şekilde devam ettiğini de görüyoruz.

Bu harekâta HDP hariç bütün siyasi partilerin de tam destek verdi.

Buraya kadar siyaset adına güzel şeyler var.

***

Ne var ki iç siyaset diline gelince aynı güzellikleri görmek mümkün değil.

Siyasiler taşıdıkları sorumlulukları ilkeli bir şekilde yerine getirdikleri zaman vatanına ve milletine yararlı işler yapabilirler.

Ne yazık ki siyasilerimiz bu sorumluluk ve ilkelerle hareket etmiyorlar.

Etrafımız ateş hattı, ekonomik sıkıntılar hat safhada, işsizlik ve diğer sorunlar saymakla bitmiyor.

Ama bizim sorumsuz siyasilerimiz iç siyaset uğruna neredeyse birbirlerini yiyecekler.

Bunu iktidar muhalefet diye ayırmadan bütün önde gelen siyasetçilerimiz için ayrım yapmadan söylüyorum.

Artık iş o kadar çığrından çıktı, siyaset dili o kadar çirkinleşti ki iktidar ve muhalefet sözcüleri ellerinden gelse birbirlerini boğazlayacaklar.

Küfürler, ulanlar, şerefsizler, terör örgütleriyle yakıştırmalar... daha neler neler.

Her gün, her saat bunları duymaktan bıktık artık.

Siyasiler yaptıkları şovlarla, kullandıkları argo kelimelerle, sokak ağzıyla birbirlerine hakaretler ederken halkın içine kin ve nefreti yerleştiriyorlar.

Beyler, ülke yönetimine talip sayın siyasiler sizlerin bu kavgaları, yerlerde gezen seviyeleriniz bunlar halka da sirayet ediyor bunun farkında mısınız.

Sizler ucuz siyaset uğruna gündem yaratırken halkı da ayrımcılığa alıştırıyorsunuz.

Bu nasıl bir sorumluluk, bu nasıl bir hizmet anlayışı, bu nasıl bir görev bilinci...

***

Sizler ucuz siyaset uğruna güncel olayların karışıklığı içinde ilkelerden uzaklaşırsanız düşünce ve davranışlarındaki dengeyi yitiririz.

Doğruluk, yiğitlik, ahlâk, onur, yasa, hukuk, içtenlik, gibi kavramları benimseyen ve bu yönde hareket eden kişiler erdemli kişilerdir.

Bu ilkeleri titizlikle uygulamaya çalışanlar görevlerini yaparken yollarını şaşırmadan hareket edenler halkada örnek olur ve saygı görürler. Günümüzde artık bu ilkelerin yaygınlaşması gerekmektedir.

Hükümetlerin devlet organlarının veya yerel yönetimlerin üst kademelerindeki görevlere talip olanlar bu görevlere hizmet için talip olmalı ve aldıkları sorumluluğun altından kalkabilecek yeteneklere sahip olmalılar.

Başında bulundukları kurumların gerektirdiği görevleri yerine getirebilenler, sorumluluklarının bilincine erişebilenler, uluslarını yüceltirler.

Bu sorumluluğu taşıyan kişiler unutmamalıdır ki; ilkeler toplumsal olayların kargaşası içinde yolunu ve yönünü şaşmaz bir doğrulukla gösterecektir.

Bütün karmaşalara rağmen ilkeli, vatanını ve milletini düşünerek hareket eden insanlara bugünlerde çok ihtiyacımız var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehdi DEMİR Arşivi