Acılarını başka çocukların sağlık bulmasıyla dindirmeye çalışıyorlar

Acılarını başka çocukların sağlık bulmasıyla dindirmeye çalışıyorlar
Sarayönü’nde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden evlatlarının organlarını bağışlayarak, yıllardır nakil bekleyen üç çocuğa umut olan aile, acılarını diğer çocukların yeniden hayata gülümsemesiyle dindiriyor.27...

Sarayönü’nde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden evlatlarının organlarını bağışlayarak, yıllardır nakil bekleyen üç çocuğa umut olan aile, acılarını diğer çocukların yeniden hayata gülümsemesiyle dindiriyor.

27 Şubat akşamı amcasının kullandığı otomobilin kamyonete çarptığı kazada yaralanan 8 yaşındaki Muhammet Talha Özcan, kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

İlçede imamlık yapan baba Şaban Özcan, "Allah verir, Allah alır" diyerek metanetli durup, eşiyle aldıkları karar neticesinde başka hayatların sönmemesi için oğullarının organlarını bağışladı.

Küçük Muhammet'in karaciğeriyle iki böbreği, Antalya ve Kütahya'da yıllardır umut bekleyen üç çocuğa nakledildi.

“Organ naklinin önemini biliyorduk empati yaptık”

Bağışlanan organlar sayesinde yüzleri gülen diğer ailelerle teselli bulan Özcan, kazanın ağabeyinin kullandığı ve içinde Muhammet'in de bulunduğu otomobilin, arızalandığı için yol orasına bırakılan kamyonete çarpması sonucu meydana geldiğini söyledi.

Kazadan bir gün önce de babasının vefat ettiğini ifade eden Özcan, "Muhammet, ilk müdahalenin ardından Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede beyin kanaması geçirdiğini öğrendik. Ameliyatın ardından doktorlar bize beklememizi söyleyerek teselli etti." dedi.

Baba Özcan, ameliyatın ertesi günü evlatlarının tedaviye cevap vermediğini, bir gün daha bekledikten sonra Muhammet'in durumunun kötüye gitmeye başladığını öğrendiklerini anlattı.

"Allah'tan ümit kesilmez" diyerek, son bir umutla bir gün daha bekleme kararı aldıklarını belirten Özcan, şunları kaydetti:

"Bu süreçten sonra doktorlar, çocuğumuzun beyninde geri dönülmeyecek bir hasar oluştuğunu bildirdiler. Bu süreçte eşimle bazı kararlar aldık. Zaten organ naklinin önemini ikimiz de biliyorduk, empati yaptık. Çocuğumuz beyin nakli olabilseydi bizi ne kadar sevindirirdi diye düşünerek, organlarını bağışlama kararı aldık. Oğlumuz 4 gün sonra yaşam savaşını kaybetti. Doktorlar da organ nakli düşünüp düşünmediğimizi sorduklarında biz zaten kararımızı vermiştik."

“Allah o yavrularımıza şifa versin”

Özcan, evlatlarından alınan iki böbrek ve bir karaciğerin, Antalya ve Kütahya'da yıllardır organ nakli bekleyen üç çocuğa şifa olduğunu dile getirdi.

Çocukların aileleriyle telefonda görüşme fırsatı da bulduğunu aktaran Özcan, "Ailelerin sevincini tarif edemem. Bazıları çığlık atarak, bazıları da sevinçten ağlayarak karşılık verdi. Böbrek nakli gerçekleşen çocuklardan birinin 11 yıldır yatalak olduğunu, diğerinin de 5 yıldır bağlı cihazla eğitimini sürdürmeye çalıştığını öğrendik. Allah o yavrularımıza şifa versin." şeklinde konuştu.

“Kazadan önce annesine şiir yazmış”

Acılı baba, kendilerine dua eden aileler sayesinde metanetlerini hiç kaybetmediklerini Muhammet'in vefatının ardından günlüğünü, bisikletini ve ayakkabılarını da hatıra olarak sakladıklarını dile getirdi.

Evladının günlüğünde annesine yazdığı şiiri de gözyaşlarıyla okuyan Özcan, şöyle devam etti:

"Muhammet günlüğünde annesini çok sevdiğini anlatan, kendisine bir şey olursa üzülmemesi gerektiğine dair bir şiir yazmış. Öğretmenine de sürekli yazar olacağından bahsediyordu. Muhammet, arkadaşları tarafından çok sevilir, büyük küçük demeden herkesle tanışmayı çok severdi. Ara sıra camiye götürdüğüm zaman hemen eline fırça kürek alır cami bahçesini ve içini temizlemeye başlardı ve yaşam doluydu."