AH ŞU OKÇULAR

Düşman bozguna uğramıştı ama, harp bitmemişti,

Müslümanlardan bazı erler, gaflete düşmüşlerdi.

Düşmanı  takip  edeceklerdi ama,  etmediler,

Ganimete koşup, dünyalık sevdasına düştüler.

Rasülullah'tan sıkı sıkı tenbihlenen okçular,

Bir kısmı yerini terkedip, ganimete koştular.

Halid  bin  Velid  okçuların  dağıldığını  gördü,

Fırsattan yararlanıp, hücum emriyle geri döndü.

Cübeyr'le  kalan bir kaç kişilik olçu, zayıf kaldı,

Koca suvari ordusuna dayanmak imkansızdı.

Rasülullah'ın emrine uyup, ayrılmayan erler,

Beş-altı  kişi  çaresiz  kaldılar, şehit düştüler.

Ganimete dalıp, hücumdan habersiz müslümanlar,

Başını  kaldırıp,  saldırılan  yere  bakmadılar.

Halid, kalan birkaç okçuyu şehit ettikten sonra,

Hücum etti ganimet toplayan o müslümanlara.

Bunu gören  Kureyş ordusu, geri dönüp saldırdı,

İki  hücum  içinde  kalan  ordu,  şaşırıp  kaldı.

Ganimetle meşkul olduklarından, bazı askerler,

Silahını  dahi  bırakmış, yere  atıvermişler.

Tekrar  silahını  alıp, harbe  başladılarsa da,

Harp çenberi aleyhine dönmüş ganimet uğrun da.

Saflar dağılmış, ordu bozulmuş, askerler karışmış,

Kureyş  her  iki  taraftan da  bastırıp  sıkıştırmış,

Az evvel iman ve akide uğrunda döğüşenler,

Şimdi canlarını kurtarma kaygısına düşmüşler.

Az önce bir kumandaya uyup, düşmanı yenenler,

Şimdi başı bozuk, yenilmemek için döğüşürler.

İşler öyle karışmış ki, birbirlerini vuruyor,

Mülüman müslümanı öldürüyor farkedemiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi