AHLAK GİDERSE

Son yıllarda yapılan anketlerde en fazla artışın eleştiri kültürü ile her şeyi devletten bekleme anlayışının oluşturduğu tespit edilmiş.

Sorular da çok basitmiş.

Hatta sorulardan birisi imkanın dahilinde çevrene hiç katkın oldu mu? Eline fırsat geçince nasıl değerlendirirsin? şeklindeymiş.

Yüzde 90 hayır cevabı işaretlenmiş.

Bir okurumuz göndermiş.

Fiyatlar uygun olur düşüncesiyle pazara gittim. Evde acılı yapmak için biraz Bursa domatesi alacaktım.

Sadece bir pazarcı da gördüm. Kilo fiyatı 2.5 tl yazıyordu. Elimde ağırlık olmasın diye diğer alacaklarımı alıp sonra alayım diye düşündüm ve tezgahın önünden ayrıldım. 10 dakika sonra geldiğimde etikete 3 tl yazılmış.

Biraz önce kilo 2.5 tl idi ne zaman zamladınız? diye sorduğumda, sırıtarak “Yanlış görmüşsünüz” şeklinde dalga geçer gibi cevap verdiler.

Pazar da denetleyen yetkili ekip var mı diye bakındım ama kimseyi göremedim. Görseydim şikayet edecektim.

İnanıyorum ki; bir muhabbetiniz olsa bu satıcı haksız zamları yüzü kızarıncaya kadar eleştirir.

Üretici 10 dakika da kiloda 50 kuruş zammı hayatta yapamaz.

Aslında bu anlayış tüm piyasa da yaygınlaştı.

Ali İhsan Ersöz paylaşmış.

Ev ve iş yeri sahipleri çıldırmış durumda. Çevremdeki herkes son iki hafta içinde sahibinden “ya kirayı artır, ya çık” telefonu aldı. İstenen zamlarda yüzde yüzden fazla. Kiraların arttığını duyan bütün ev sahipleri “Ben kerizmiyim” kafasında. Bu artık ciddi bir soruna dönüştü. Pandemi musibeti bu insanlara yetmemiş.

Ya rab merhametimizi alma. Merhametsizlere acıma.

Bir okurumuz da ev sahibi ile arasında geçen diyaloğu göndermiş.

Kirayı artırmak için beni aradığında “Sizde sabit gelirlisiniz. Bizde sabit gelirliyiz. Bizim gelirimiz o kadar artmadı” dediğimde “Bu benim sorunum değil” diye cevap verdi.

Ekonomist değilim.

Ama günü şartına göre konutlarda bin lira ile bin 500 lira arasında kira bedelinin üzerinde olanlara oransal olarak iyi bir vergi düzenlemesi getirilmeli.

Denetimlerin düzenli ve sistemli olması halinde bu sorun kısa zamanda kendiliğinden çözülür.

Yozgat'ın verimli toprakları ile dikkat çeken bölgelerinden olan Aydıncık ilçesine bağlı Kümbet ova bölgesinde 5 bin dönüm alana ekimi yapılan soğanın hasadı başladı. Soğan kilosu 80 kuruştan alıcı bulurken, üretici masrafını karşılayamamaktan şikayetçi.

Endişemiz; soğanın üreticiden alınıp depolara konulmasından sonra marketlerde fiyatının kaç kat artacağını tahmin bile edemeyişimiz.

Kanaatsızlık ve aç gözlülük toplumsal barışı zedeliyor. Birbirimize olan güvenimizi sarsıyor.

Merhametsizlik, akıllılık gibi ön plana çıkıyor.

Vicdansızlık çok kazandırıyor anlayışını benliğimize kazıyor.

Çaresi var ama önce biz şöyle dua ediyoruz.

‘Merhametsizler ve vicdansızlar yüzünden bizi helak etme Allah’ım.’

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi