AK Parti önünde eylem yapmak isteyen işçilere engel: Geçinemiyoruz
Türk-İş Konya Şubesi’ne bağlı işçi sendikalarının AK Parti binasında önünde yapmak istediği eyleme izin verilmeyince işçi temsilcileri bu kez Kule Site önünden seslerini duyurmaya çalıştı. Eylemlerini yürüyüş yaparak bankalar önünde sonlandıran işçiler, “İnsan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz” dedi.
Türk-İş’e bağlı sendikaların Konya Şube Başkanları ve üyelerinin yoğun katılımıyla AK Parti Konya İl Başkanlığı önünde yapılmak istenen basın açıklamasına polis izin vermedi. Bunun üzerine açıklamayı bankalar önünde gerçekleştiren Türk-İş Konya İl Başkanı Abdülkadir Tamak, “Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor” diyerek içinde bulundukları sıkıntıları anlattı, tekliflerini dile getirdi.
“ARTIK YOKSULLUĞA, ADALETSİZLİĞE TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI”
Hayat pahalılığı karşısında maaşlarının buharlaştığını, dayanacak güçlerinin kalmadığını vurgulayan Tamak, “2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz eylem süreci kararlılıkla devam etmektedir.
Geçtiğimiz hafta işyerleri önünde gerçekleştirdiğimiz bildiri okumalarının ardından, bu hafta şehir meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdik. Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı. Çünkü artık sabrımız kalmadı! Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı. Biz bu ülkenin çalışanları, biz bu halkın emekçileriyiz. Ama bugün yaşam mücadelesi veriyoruz.
Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor. TÜİK’in rakamlarıyla, halkın gerçeği gizleniyor. Az kazanandan çok vergi alınıyor. Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız buharlaşıyor. Artık yeter. Taleplerimizi bir kez daha dile getirecek sesimizi hep birlikte yükselteceğiz” diye konuştu.
“SÖZLEŞME TEKLİFLERİ TÜİK’E GÖRE DEĞİL ÇARŞI PAZARA GÖRE HAZIRLANMALI”
Tamak insan onuruna yakışır bir ücret istediklerini ifade ederek, taleplerini şöyle sıraladı:
“TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Sözleşme teklifleri, TÜİK’in verilerine değil, pazarda, mutfakta yaşanan gerçeklere göre hazırlanmalıdır. İnsanca yaşanabilecek, geçim koşullarına uygun bir ücret talep ediyoruz. Gerçekçi ve adil bir toplu sözleşme istiyoruz. Hükümetin masaya getirdiği teklifler, emekçiyi oyalamaktan ibarettir. Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır.
Emekçilerin sesi dikkate alınmadan yapılan hiçbir teklif meşru değildir. Vergide adalet istiyoruz. İşçinin maaşı daha eline geçmeden vergiyle eriyor. Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan bu sistem adaletsizdir. Gelir vergisi matrahı adaletsiz sistemi sona erdirecek şekilde adil ve kademeli olarak düzenlenmelidir.
Geçim sıkıntısına acil çözüm istiyoruz. Kira, fatura, gıda, ulaşım dâhil her şey zamlandı ama maaşlarımız erimeye devam ediyor. Emekçiler kredi kartlarıyla, borçla, eksik beslenmeyle yaşamaya zorlanıyor. Halkın sofrasına, cebine, yaşadığı hayata bakılmadan ekonomi toparlanamaz.
Güvenceli çalışma ve iş güvencesi istiyoruz. Taşeron sistemine, güvencesiz çalışmaya son verilmelidir. Kamu işçisinin geleceği koruma altına alınmalıdır. Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalıdır. Emeğe saygı, işçiye değer istiyoruz.
Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz bu ülkenin temel direğiyiz. Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir. Bugün buradayız, çünkü başka çaremiz kalmadı. Çünkü duymayan kulaklara, görmeyen gözlere artık ses yükseltme zamanı geldi.
Sadaka değil, hakkımızı, İkram değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz. Ve unutulmasın: İşçiyiz, emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız. Direne direne kazanacağız.
Sizlere, emekçi bir kardeşinizin gönderdiği mektubu okumak istiyorum. Bu mektup sadece bir kişinin değil, hepimizin ortak duygusudur. Emekçi kardeşimize bu içten, samimi mektubu için çok teşekkür ediyoruz. Aynı duygularla kendisine selamlarımızı gönderiyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın onurlu direnişimiz ve yaşasın Türk-İş” şeklinde konuştu.
İşçi sendikalarının eylemi basın açıklamasından sonra yürüyüş ile sona erdi.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.