ALİ ÖĞE HOCAYI ZİYARET ETTİK

90’lı yıllarda külliyesi ile inşaatı başlayınca çalıştığım gazetenin çok yakınında olduğu için sürekli yardım ve destek içerikli haber yapardım.

İl Müftüsü olarak 1987 ve 1997 yılları arasında görev yapan İsmail Öner ve Habib Görün hocalar inşaatın ihtiyacı için yardım ziyaretleri yaparken, Konyalılar da bu çağrıya sessiz kalmazdı.

Önce İl Müftülüğünün de içinde olduğu Külliye binası, ardından da Hacıveyszade Camii tamamlanarak Konya ya bir eser kazandırıldı.

Müftülük ve Hacıveyszade Camii Konya da millet dayanışmasının eserlerinden birisidir.

İnşaat ve Diyanet içerikli haberlerimiz yüzünden Müftü hocalarla sık görüşür, kamuoyu ile paylaşmak istedikleri bilgileri; haber ve yorumlarımızla aktarmaya çalışırdık.

Mehmet Yavuz, Mustafa Kutlu, Şükrü Özbuğday, Prof.Dr. Ali Akpınar ve Ahmet Poçanoğlu hocaların il müftüsü olduğu dönemlerde de seyrekte olsa ziyaretimiz olmuştur.

Müftülük üst düzey personeli olarak görevdeyken Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi öğretim üyeliğine geçen Ali Öğe hoca, 11 yıldır bu görevini sürdürürken 2 Nisan 2021 günü Konya İl Müftüsü olarak atanınca bize de ‘Hayırlı olsun’ ziyareti için il Müftülüğüne gitme mecburiyeti doğdu

Özel kalemde sohbet ederiz düşüncesiyle biraz erken gitmiştim. Sabah saatleri olmasına rağmen ziyaretçi trafiği çok yoğundu.

Ali hoca Konya Müftüsü olarak atanmasının ardından önce İstanbul da Ayasofya Camii’nde, sonra da Bursa Ulu Camii’nde Cuma Namazı kıldırdı.

Ülkemizin bu iki büyük ve tarihi camisinde namaz öncesi hutbede Müslümanların önemli sorunlarına değinen konuşmasının etkisi ise kısa sürede Konya’da da hissedildi.

Konya tarihinde bir ilk yaşanıyordu.

Konya Müftüsü, Konya dışında iki büyük ilde hutbe de konuşuyor ve ardından namaz kıldırıyordu.

Aziziye Camii cemaati ise ayrı bir teşekkür ediyordu.

Bir Cuma namazını da Aziziye Camii’nde kıldıran Ali Öğe hocayı yere göğe sığdıramıyorlardı.

Niye diye sorduğumda: “Müftüler ya Kapu Camii’nde, ya da Selimiye Camii’nde Cuma Namazı kıldırırlardı” cevabını vermişlerdi.

Kur’an eğitimi alan küçükleri ziyaret ettiği camilerdeki imam ve küçük kursiyerlerin övgüsü ise Ali hocanın dokunuşları olarak dikkat çekmeye başlamıştı.

Kafamda oluşan bu rahatlıkla makama girdim.

Soru sormak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Ama merkezi sistemde okunan ve iç dünyamıza huzur veren güzel ezanın sırrını sordum.

“Her zaman, her yerde, herkese dokunan bir din anlayışı ile hizmet edeceğiz” cümlesi ile altı dolu bir cevap aldım

Belki de sohbetin ana mesajıydı bu cümle.

“Diyanet görevlisi olmayan, ancak güzel sesli ezan okuyanlara mikrofon açık” cümlesi ise camilere bir özgüvenin kazanımıydı.

İmam ve cemaat dayanışması için yeni bir uygulama başlatılıyor.

İmamlar görev yaptığı caminin dışında, başka bir camide de vakit namazları kıldıracak. Sabah ve yatsı namazının ardından camide sohbet programı devam edecek. Cami cemaati evlerinde de ziyaret edilecek. Konya dışındaki illerden Cuma Namazı ve Hutbe için Müftü ve vaiz davet edilecek. Üniversite gençliğine destek için ‘burs’ imkanları da değerlendirilecek.

Ziyaretin sonunda anladığım sabah namazında başlayan çalışma, yatsı namazı sonuna kadar sürecek.

Cami cemaati, aşina olduğu imam efendilerin dışında başka imamlarla vakit namazı kılma ve vaaz dinleme imkanına kavuşacak.

Her cami cıvıl, cıvıl olacak. Cemaat yeni ses ve yeni bir yüzle vakit namazının yanında keyifle vaz-ı nasihatte dinleyecek.

Ziyaretten bir bölüm aktardım. Anlatılanlardan bende çok keyif aldım.

Müftü Ali hocayı yeniden ziyaret edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi