SU...

Tüm canlıların yaşaması için gerekli olan en önemli maddedir. Susuz yaşam olmaz.SU insanoğlunun vazgeçmesinin mümkün olmadığı tüm canlılara can veren mucizevi bir yaşam kaynağıdır. Sesinde huzur bulduğumuz, içince hayat...

Tüm canlıların yaşaması için gerekli olan en önemli maddedir. Susuz yaşam olmaz.

SU insanoğlunun vazgeçmesinin mümkün olmadığı tüm canlılara can veren mucizevi bir yaşam kaynağıdır. Sesinde huzur bulduğumuz, içince hayat bulduğumuz lütuf...

SU hem canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için, hem de günlük yaşamın her alanında gereklidir. SU doğada sürekli devir halindedir. Güneşin sayesinde yerle gök arasında devamlı dolaşır.

Yaşayabilmemiz için, havadan sonra gelen ihtiyacımız olan su, yeryüzünün beşte dördünü kaplar. Karada yerüstü ve yeraltında fazla miktarda bulunur.

Yağış olarak yeryüzüne ulaşan suların bir kısmı toprak tarafından emilir. Büyük bölümü yeraltı sularına ulaşır. Zamanla kaynak olarak yeryüzüne çıkar. Yağışların diğer bölümleri akarsu olarak göllere denizlere ulaşır.

Yüzeysel sular, sıcağın etkisiyle buharlaşarak yeniden bulut olur. Akarsular barajlarda toplanarak sürekli su kaynağı durumuna getirilir.

SU yağmur, dolu, kar halinde toprağa düşerken hava tabakalarında bulunan gaz, toz ve mikropları alarak kirlenir. Havası kirli olan yerlerde bu kirlenme daha da fazladır. Su kaynaklarının korunması, kirlenmesinin engellenmesi gerekir.

Su kirliliğine neden olan kirleticiler, fabrika atıkları, evsel atıklar (Kanalizasyon), tarım ilâçları ve kimyasal gübrelerdir. Evlerde veya fabrikalarda kullanılan sular temizlenmeden kanalizasyona atılır. Buradan nehir, göl veya denizlere karışırsa, temizlenmesi zor hale gelir. Sınırlı olan temiz su kaynakları da azalır.

ATIK SULARIN ARITILMASINDA

1) Ön arıtma (Fiziksel işlem, yabancı cisimlerin ayrılması)

2) Biyolojik arıtma...

) Zehirli maddelerin ayrılması. Bu işlemlerden sonra arıtılmış su elde edilir.

HAYATIN temel ihtiyaçlarının en başında olan su, vücudumuzdaki bütün biyolojik olaylarda yer alır. Birçok biyokimyevi reaksiyonun sağlıklı yürütülmesi için kullanılan suyun temiz olması gerekir. Gıdalarla veya doğrudan aldığımız su, bağırsaklarımızdan emilerek kana verilir.

İhtiyaç olan tüm hücrelere dağıtılır. İçtiğimiz su ne kadar temiz ise, sağlığımız için de o kadar faydalıdır. Su temiz olmazsa su ile bulaşan hastalıklar artar. (Kolera, dizanteri, tifo, ishal...)

Yaşamımızı devam ettirebilmemiz için hayati öneme sahip suyu yeterli düzeyde almadığımızda, sağlığımız bozulur. Günde 2-2. 5 lt su içmeliyiz. Susamadan ve aç karnına içmek daha sağlıklı. Yemek arası su içilirse, midenin salgısı olan asitin kıvamını düşürür hazım zorlaşır.

VÜCUT SUSUZ KALINCA

1) Kandaki suyu kullanıyor, kan koyulaşıyor, damarlarda akış hızı yavaşlıyor, yüksek tansiyon oluşuyor.

2) Omurlardaki suyu kullanırsa, bel ve boyun fıtığı oluşuyor.

3) Kemiklerdeki suyu kullanırsa gut-artrit gibi romatizma hastalıkları oluşuyor.

4) Akciğerdeki suyu kullanırsa astım hastalığı oluşuyor.

5) Pankreastaki suyu kullanırsa şeker hastalığı oluşuyor.

6) Midedeki suyu kullanırsa, ülser oluşuyor.

7) Bağırsaklarda su eksilirse kabızlık oluşuyor, kolon kanseri riski olabiliyor.

SU içmeyi ihmal etmiyoruz. Vücudu susuz bırakmanın faturası çok büyük.

Günden güne çevremizde kirlettiğimiz ve birgün hasret kalacağımız suyun kıymetini bilmeli. Gereksiz yere harcamamalı.

Su savurganlığından kaçınmalı. Kendimizi su gibi düşünürsek, su gibi hissedersek, su kadar özel, su gibi yararlı ve vazgeçilmez, su gibi yaşatıcı olmalı.

Su kadar çok ve tükenmez olmalı...

SAYGILARIMLA...

Köşe Yazıları Haberleri