YAYLA HÜZÜNÜ

Aşığım yaylamın topraklarınaYüzümü yüzüne süresim geldiOtlarla bezenmiş yapraklarınaBir tarih zamanı sorasım geldiYol üstü uğradı gönül kervanıHayallerde kaldı bitmiş devranıİçli bir hüzünle yaptım seyranıAvaz,...

Aşığım yaylamın topraklarına

Yüzümü yüzüne süresim geldi

Otlarla bezenmiş yapraklarına

Bir tarih zamanı sorasım geldi

Yol üstü uğradı gönül kervanı

Hayallerde kaldı bitmiş devranı

İçli bir hüzünle yaptım seyranı

Avaz, avaz hoyrat katasım geldi (1)

Yeşille, maviyle tez bitmiş alı

Çaybaşı ağaçlar kurumuş dalı

Akardı petekten o sarı balı

Bir damak tadını bulasım geldi

Nerde senin hani koyunun kuzun

Senden ayrı kaldım dinmedi sızım

Çocuktum oynaştım kalmamış izim

Bağrında epeyce yatasım geldi

Kurumuş akmıyor o berrak çayı

İnsanda çekiyor vay ulan yayı

Kalmadı sahipler azaldı sayı

Hüzünü bağrıma sarasım geldi

Sevdaydı seherin şafak atışı

Renkliydi güneşin akşam batışı

Çıngıraklar konser verip ötüşü

İnce, ince hayal kurasım geldi

Canlandı hayalde kuzu sekişi

Miski amber ruha kekik kokuşu

Çoban kavalıyla makam tutuşu

Ruhumu doğaya veresim geldi

Tez söndü yaylamın ateşi közü

Yaşar’a zor geldi yıprandı özü

Kapladı içini ateşli sızı

Bağrımı poyraza geresim geldi

Not 1: Hoyrat: Güneydoğuda tek başına söylenen türkü

Köşe Yazıları Haberleri