ANNE YOKSUNLUĞU

Yuvalarda büyütülen çocukların incelenmesi sonucunda, annenin önemi anlaşılmaktadır.

Doğumdan kısa bir süre sonra çeşitli nedenlerle anadan ayrılıp yatılı yuvalara yerleştirilen bebeklerde gelişim bozuklukları ortaya çıkar. Boy ve ağırlıkları yaşıtlarına göre geri kalır.

Dayanma güçleri azdır. Sık hastalanırlar. Bebek ölüm oranı yüksektir. Beden gelişmesindeki yavaşlıktan başka, daha az ağladıkları, çevrelerine ilgisiz kaldıkları gözlenir.

Gülümsemeyi unutmuş gibidirler. Çevrelerine boş bakışlarla bakarlar. İlgi ve uyarmaya geç tepki verirler. Baş sallama, yastığa başvurma, yerinde sallanma gibi alışkanlıkları geliştirirler.

Geç yürür, geç konuşur tuvalet eğitimleri de geç kalır. Yapılan inceleme ve gözlem sonucuna göre, ağır gelişme geriliği ve beslenme bozukluğu, cümle kurma çok az.

Bedensel ve zihinsel gelişme bozukluklarının tümüne Yuva Hastalığı (Hospitalizm) adı verilir. Bu hastalığın tek nedeni ANNE YOKSUNLUĞUDUR.

Anasız kuzu melemez. (Türk Atasözü)

Bakımlı yuvalarda bile bebekler, ananın sağladığı yakınlığı, sıcaklığı bulamazlar. Bebekle ilgilenme, kucağa alma, sevme, okşama, konuşup gülüşme eksiktir. Bebek, çorak bir toprakta yetişen bitki gibi kavruk ve cılız kalmaktadır. Bu gözlemler, şu açık gerçeği vurguluyor.

İNSAN YAVRUSU ananın sağladığı sıcak ilgi ve bakım olmadan, bedeni ve ruhu sağlıklı gelişemiyor. Bebek için gerekli olan, ana ya da onun yerini tutan kimseyle sıcak, sevecen, ilgili, verici kimselerin varlığı önemlidir. (Nine, teyze, hala, bakıcı...)

Bebek kendisiyle çok ilgilenen kişiyi anası gibi sever. Yuvada yetişip, okul çağı ve daha sonraki yıllarda izlenen çocuklarda ilk göze çarpan genel bir ilgisizlik ve çevreyi umursamazlıktır.

İnsanlara sokulamaz, kolay arkadaşlık kuramazlar. Merak ve girişkenlikleri azdır. Öğrenmeye karşı ilgisiz, okulda başarısız olurlar. Anlatım ve öğrenim yetenekleri sınırlıdır. Düşünmeleri ve kavramaları zayıftır.

Zekâları donuk, duygusal tepkileri künttür. Sevgiye susamışlardır ama, sevgi gösterilince kuşkulu ve duyarsız davranırlar. Birçokları kavgacı ve saldırgan olur. Çalma ve okuldan kaçma gibi davranış bozuklukları sık görülür.

Yetişkin çağlarında suça yönelenler çıkar. Ruh hastaları ve suçlular arasında yapılan araştırmalarda, bu kişilerin çocukluklarında, ana ve baba yitimine daha çok uğradıkları saptanmıştır.

Özellikle depresyon denilen ruhsal çöküntü ve özkıyım (intihar)eğilimi gösteren kimselerin geçmişlerinde (beş yaşından önce) ANNE ÖLÜMÜ yüksek oranda bulunmuştur. Kaynak (Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu-Çocuk Ruh Sağlığı kitabından)...

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17