ARABULUCU

Ölmek üzere olan baba yatağının başına üç oğlunu çağırarak onlara vasiyette bulunur.

"Oğullarım, ben ölünce birbirinize düşmemeniz için size, sahibi olduğum 17 deveyi paylaştırmak istiyorum. Miras olarak develerin yarısını büyük oğluma, üçte birini ortancaya, dokuzda birini ise küçük oğluma bırakıyorum."

Babalarının ölümünden sonra kardeşler biraraya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar. Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler.

Çünkü 17 sayısı ne 2'ye, ne 3'e, ne de 9'a bölünebilir. Bu işin üstesinden ancak köyün tecrübeli yaşlı bilgesi gelir diye düşünüp ona gidip danışırlar.

Bilge kişi, benim bir devem var, onu da alıp yeniden hesap yapın der. Bu cömertliğe çok şaşıran kardeşler 18 deveyi pay etmeye girişirler.

Önce 2'ye bölerler büyük oğul 9 develik payını alır. Sonra 3'e bölerler ortanca oğul 6 deveyi alır. Daha sonra 9'a bölerler 2 deveyi de küçük oğul alır.

Ama, bütün develeri paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve kalır.

Oğullar bu duruma çözüm getirmesi için yaşlı bilgeye giderler. Bilge kişi güler. Sorun çözümlendiğine göre ben de devemi geri alayım. Bilge kişi arabulucu olarak sorunu çözme de yardımcı olur, kendinden birşey eksilmez. (İrfan HATTATOĞLU)…

"Akıllı insan kendi aklını kullanır. Çok akıllı insan, kendi aklıyla beraber başkalarının aklını da kullanır." (Bernard Show)...

Bir balıkçı balık tutmak için oltasını da yanına alarak her gün balık tutmaya gidermiş. Yaşam mücadelesi. Hepimiz belli alanlarda yaşamımızı devam ettiriyoruz.

Balıkçı yine bir gün bütün hazırlığını yapıp, oltasını alarak balık tutmaya gitmiş. Ama akşama kadar bir tane bile balık tutamamış.

O gün çok sıkılmış. Demek benim buraya her gün heyecanla gelmemin sebebi balık tutmakmış. Bugün balık tutamayınca çok sıkıldım. Hâlbuki balık tuttuğumda sıkılmıyordum.

O an anlamış ki, balıkları tutamıyorsam bu benim hatamdır diyerek, daha fazla heyecan ve ciddiyetle işine koyulmuş...

ÇOCUKLAR her gün aynı oyunu oynamalarına rağmen sıkılmazlar. Çünkü oyunu yaşayarak oynarlar.

Büyük Allah'ımız yaşamamız için bizlere gerekli imkânları sunmuştur. Bunların farkına varmalıyız. Hayırlısı diyerek yolumuza devam etmeliyiz.

Yaşamı sadece bir kere yaşıyoruz. Dengeyi kaybetmeden içinde bulunduğumuz durumun önemini unutmamalıyız.

Yaşam koşullarının ağırlaştığının hepimiz farkındayız. Aklımızın istediği doğruları bulurken, yardımcı olmayı unutmamalı, sorumluluklarımızı bilmeli, ona göre tedbir almalıyız. İnsanlar, yalnız gücünün yettiği işi yapabilir.

Huzur, sağlık, sizlerle olsun inşallah...

SAYGILARIMLA...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17