Asgari yaşam...

Yeni asgari ücret belirlendi. Memur ve emekli maaşlarını yapılacak zam oranı da. Hayırlı olsun. Harca harca bitmez.

Öncelikle asgari ücreti ele alalım.

Temmuzda yapılan artışa göre yüzde 50, geçen yıla göre iki katı.

Yeter mi?Elbette ki yetmez.

Hayat pahallılığının hat safhaya ulaştığı bir dönemde yapılan bu zammın dar gelirliye yetmeyeceği ortada.

Ancak şu da bir gerçek ki her ne kadar bu rakamla geçinemeyeceğini bilse de asgari ücretli böyle bir artışı da beklemiyordu doğrusu.

***

Asgari ücretin ardından merakla beklenen emekli ve memurun zam oranlarıydı.

Asgari ücrete yapılan yıllık bazdaki yüzde 100’lük artıştan sonra onlarda ciddi bir artış yapılacağını düşündü.

Çünkü enflasyon tavan yapmış.

Diğer tarafta seçim süreci.

Peş peşe müjdeler geliyor.

EYT tamam…

Sözleşmeli personelin kadroya geçmesi tamam…

Dar ve orta gelirli için konut imkanları…

Çiftçiye kredi desteği…

Eeeee… Bütün bunların yanında memur ve emekliye de hatırı sayılır bir zam yapılır tabi ki de.

***

Ama olmadı.

Ne hikmetse TÜİK’in enflasyon rakamları bir ayda büyük düşüş gösteriverdi.

(TÜİK’in enflasyon hesabını bakan Nebati’nin de bilmiyormuş. Bakan kendi ifadeleriyle televizyonda bu hesapların nasıl yapıldığını kendisinin de bilmediğini bilinmesinin de mümkün olmadığını söyledi. Çok doğru söylemiş. Yıllardır hiç kimse çözemedi zaten TÜİK bu hesapları nasıl yapıyor, elinde nasıl bir sihirli değnek var. Neysee…)

Enflasyon rakamlarına bakarak Cumhurbaşkanı Erdoğan memur ve emekli maşlarına yüzde 25lik bir zammı müjdeledi !...

Ertesi gün, bu oran kendisinin de içine sinmemiş olmalı ki, bir iyileştirmeyle oranı yüzde 30 olarak güncelledi. En düşük emekli maaşını da 5 bin 500 Tl olarak açıkladı.

***

Memur açıklanan orana çok tepki göstermedi.

Zaten beklenti buydu. Eee maaşları da asgari ücretliye göre daha iyi olunca sanırım “Şükür daha ne olsun” havasında.

Ya emekli…

İşçi ve memur gibi haklarını savunacak bir sendikaları da yok ortada.

Yıllardır seyyanen bir zam yapılmadığı için zaten düşük olan maaşları da doğal olarak artamıyor.

Bir zamanlar asgari ücretin üzerinde maaş alan emekli şimdilerde çok geride kaldı.

TÜİK’e göre bile açlık sınırı 8 bin liranın üzerindeyken emekli iyileştirilmiş haliyle 5 bin liraya nasıl geçinecek.

Bu hesabı birilerinin yapması gerekiyor.

Gelir adaletsizliğinin hat safhaya ulaştığı ülkemizde artık daha gerçekçi çalışmalar yapmak lazım.

Dahası ülke gerçeklerinin “böyüklerimiz” tarafından bir an evvel öğrenilmesi lazım.

Asgari ücretlinin, emeklinin durumu siyasilerimizin vicdanlarını ne kadar rahatsız ediyor doğrusu merak ediyorum.

Tok açın halinden anlamaz diye boşuna dememişler.

Onlar sıcak koltuklarında oturup kararlar verirken vatandaşların çektikleri sıkıntı onlar için sadece dramatik bir tiyatro oyununu seyretmek gibi bir şey.

Ancak oyun süresince üzüldükleri kadar bile çalışanlar için üzülmüyorlar.

Üstelik çalışanların yaşadığı bir oyun değil yaşamın ta kendisi.

Artık asgari şekilde yaşamak ve ezilmekten bıktık.

Anlayanlara…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehdi DEMİR Arşivi