Bağışıklık dostu mucize içecek: Kefir

Kışa girerken bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yardımcı olmak için probiyotik içeriği yüksek ‘fonksiyonel gıdalar’ tüketmek önem kazanıyor. Kökeni Kafkasya’ya dayanan kefir, içeriğindeki probiyotikle öne çıkıyor. Kefir, bağışıklık sistemini güçlendirmek için en ideal besin kaynağından birisi.

Yüzlerce yıllık geçmişe sahip kefir, Kuzey Kafkasya kökenli bir süt ürünü. Kefir daneleri veya kefir kültürü kullanılarak sütün fermente edilmesi ile elde edilen probiyotik bir içecek. Rio de Janeiro Federal Üniversitesi’nden uzmanlar tarafından yürütülen bir araştırma, kefirin “bağırsak ekosistemimizi” dengelemeye yardımcı olan, sağlığa yararlı birçok mikroorganizma içeren mucizevi bir ürün olduğunu kanıtladı. Araştırma sonuçlarına göre kefir, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda yüksek tansiyonu dengeleyici, alerjik reaksiyonları azaltıcı ve kanser riskini düşürücü etkilere de sahip.

 

Kefir bağışıklık sistemine etkisi nedir?

Kefirin içeriğinde kefir kültürü, kefir mayası ve probiyotik mikroorganizmalar bulunuyor. Protein, kalsiyum, vitamin ve mineraller bakımından zenginliği sayesinde besleyici bir içecek olan kefir, bağışıklık sistemi için de oldukça faydalı.

Arjantin ve Fransa’dan bilim insanları tarafından ortak yürütülen bir araştırma; fermantasyon sürecinde kefirde doğal olarak ortaya çıkan yararlı mikroorganizmaların bağışıklık sistemini harekete geçirerek, romatizmal eklem iltihabından bazı kanser türlerine kadar pek çok hastalığın önlenmesine yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.

Sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur

Kefirin içeriğindeki probiyotikler sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca yapılan klinik çalışmalar; kefirin bağırsak hareketlerini artırdığını ve buna bağlı olarak kabızlık sorununun çözümünde de yardımcı olduğunu gösteriyor.

Kefiri kimler nasıl tüketmeli

Yüksek besin değeri ve sağlığa faydalarından dolayı yetişkinlerin yanı sıra çocukların, hamilelerin, hastaların, destek tedaviye ihtiyacı olanların ve yaşlıların günlük beslenme düzenlerinde kefir tüketmeleri tavsiye ediliyor. Kefirin çocuklara olan faydalarını gösteren pek çok araştırma bulunsa da 3 yaş altı çocukların tüketimi için önce doktora başvurulması tavsiye ediliyor.

Kefirin; içerdiği yüksek miktarda protein, vitamin ve mineraller sayesinde sporcular için de faydalı bir destek olabileceği araştırmalarla kanıtlandı. Kefir, bağışıklığın zayıflaması ve kas krampları gibi sporcuların zaman zaman yaşayabileceği sağlık sorunlarına neden olan mineral eksikliklerini tamamlayıcı rolüyle öne çıkıyor.

Kefirin en iyi özelliklerinden biri de günün her saati, aç ya da tok karnına rahatlıkla tüketilebilecek bir içecek olması. Yüksek besin değeri sayesinde kefir, gün içerisinde ara öğün olarak da tercih edilebilir. Kefir buzdolabında +4 C’de muhafaza edilmeli ve açıldıktan sonra 3 gün içerisinde tüketilmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hülya BAĞCI Arşivi