Dededen toruna 3 kuşaktır damaklara hitap ediyorlar

Dededen toruna 3 kuşaktır damaklara hitap ediyorlar
Esnaf köşemizde bu hafta, ilçemizin ilk etli ekmek dükkanı olan “Etliekmekçi Durmuş” var. Merhum Durmuş Merter’in çalıştırmaya başladığı dükkan yaklaşık 53 yıldır ilçemizde faaliyet göstermeye devam ediyor. Şu anda...

Esnaf köşemizde bu hafta, ilçemizin ilk etli ekmek dükkanı olan “Etliekmekçi Durmuş” var. Merhum Durmuş Merter’in çalıştırmaya başladığı dükkan yaklaşık 53 yıldır ilçemizde faaliyet göstermeye devam ediyor. Şu anda işletmenin başında ise oğlu Ali Merter ve torunu Durmuş Merter bulunmakta. Gelin hep birlikte “Etliekmekçi Durmuş”un hikayesini dinleyelim.

“Dedenin mirası aynen devam ediyor”

Birinci kuşak olarak iş yerini açan dede Merhum Durmuş Merter (1937-2012) ilk olarak 1968 yılında Çarşı Camisinin yanında bulunan dükkanda faaliyet göstermeye başladı. Uzun yıllar ekmek ustası olarak çalışan merhum Merter, Sarayönü’nün ilk etliekmek dükkanını açarak müşterilerine hizmet vermeye başladı. 5 çocuk babası olan Merhum Durmuş Merter’in oğlu Ali Merter, 1962 yılında Dünyaya geldikten sonra ilkokul ve ortaokul eğitimini tamamlayıp babasının yanında işe başladı. Bir taraftan çalışıp, bir taraftan lise eğitimini tamamlayan oğul Merter 1984 yılında evlendi. 3 çocuk babası olan Merter’in oğlu Durmuş Merter ise ,dedesi ve babası gibi Etliekmek ustası olarak, aile geleneği olan etliekmek işini babası ile birlikte devam ettirmekte.

 

“Azın bereketi çoktan hayırlı”

Merhum Durmuş Merter’in hayatını kaybetmesinin ardından işin başına geçen oğlu Ali Merter mesleğini şu sözlerle anlatıyor. “ 1975 yılında, 13 yaşımda iken babamın yanında yazları çalışmaya başladım. Büyük ustaydı rahmetli, işin tüm ince noktalarını bana öğretti. Bugün bu işi yapıyorsam babam sayesindedir. 1978 yılında beri bu dükkandayız. Babam rahmetli olana kadar babam, ben ve oğlum devam ettirdik. Babam rahmetli olduktan sonrada oğlumla birlikte devam ettiriyoruz.

Aşağı yukarı 40 sene oldu. Lokanta çoğaldı, herkes bulduğu yere giriyor ama benim burası ayrıcalıklı. Ben burada etliekmeğimi, salatamı, rokamı veriyorum. Onun da parasını almıyorum.Su içilirse de parasını almıyorum. Başka yerlerde su bile içilse para yazar, salataya para yazar, ben onu yapmıyorum. Burada hepsi içerisinde etliekmek fiyatı ne ise Allah bin bereket versin. Azın bereketi çoktan hayırlı. 100 kazanacağım bugün kazanacağım demiyorum, 50 kazanacağım bugün kazanacağım. Ne kadar şükretsek az. Ben de yaşlanmaya başladım inceden, yavaş yavaş oğluma devretmeyi düşünüyorum “

 

"Her etten etliekmek olmaz"

Ali Merter usta etli ekmekte kullanılan etin çok önemli olduğuna değinerek, yapımında dikkat edilmesi gerekenleri şu sözlerle anlattı: "Her etten etli ekmek olmaz. Biz dikkat ederek eti alıyoruz. Kıymalı etli ekmek için kaburga eti, bıçak arası için de bonfile et kullanıyoruz. Etin diğer kısımları sert olur, aynı tadı vermez. Mesleğe başladığımda da böyle yapıyordum şimdi de böyle. Tadını değiştirdiği için soğan kullanmıyoruz. Et, domates ve yeşil biber ile hazırlıyoruz. Hamurunu da ekmeklik unun içine belli oranda baklavalık un katarak hazırlıyoruz. Birçok fırın ucuz diye çam odunu yakıyor. Biz sadece meşe kullanıyoruz fırında."

 

"40 yıllık müşterilerim var"

Yaklaşık olarak 45 yıldır bu işi yaptığını aktaran Merter, "Bugüne kadar hiçbir müşterimden şikayet almadım. 40 yıllık müşterilerim var. Müşteriyi bize Allah gönderiyor. Çok para kazanmak için hile yapmak doğru değil. Sen kaliteli yap ama az yap, Allah ona bereketini verir. Müşterinin giderken Allah razı olsun demesi çok önemlidir." ifadesini kullandı.

 

“Aklım erdiğinden beri fırındayım”

Babasının ardından söz alan torun Durmuş Merter ise “1992 doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu bitirdikten sonra liseyi açıktan okudum. Sarayönü Meslek Yüksek Okulu’nda Bilgisayar Programcılığı bölümünü tamamladım. Ben 6 yaşımdan beri dükkandayım. Bizim evimiz eskiden işyerimizin üzerindeydi. Aklım erdikten sonra dükkana inmeye başladım. Fırını dedem ve babam birlikte çalıştırıyordu. Kalfalarda vardı tabi ki. Bende masaları toplayarak, yakın yerlere servis götürerek başladım çalışmaya. Okula giderken bile sürekli öğle aralarında fırına gelip yardım ettim.” dedi.

“Dedemden ve babamdan öğrendim”

Etliekmek yapmayı birçok usta gibi dedesinden ve babasından öğrendiğini dile getiren Merter, “Ortaokuldan sonra örgün eğitimi bırakıp liseyi açıktan okurken tamamen bu işe yöneldim. Zaman içerisinde görerek, sorarak, dedemin ve babamın tarifleriyle etliekmek yapmayı öğrendim. Hamur işini ve kürekçiliği öğrendiğimde 15-16 yaşındaydım. Hatalarım oldukça uyardılar. Bu şekilde kendimi geliştirdim. Dedem zaten Sarayönü’nün ilk ve en iyi etliekmek ustasıydı. Halil Yaşar, Adem Yaşar, Mehmet Koçak, Muhsin Gödeş, babam gibi birçok ustayı o yetiştirmiş. Dedem 2012 yılında vefat edene kadar bizimle birlikte çalışmaya ve yardım etmeye devam etti. 2008 yılından bu yana işin ağırlı babam ve benim üzerimde. Babamdan, dedemden ne gördüysem aynı kalite, aynı dürüstlükle işimizi devam ettirmeye çalışıyoruz.”

“Esnaflar zor durumda”

Esnafların zor durumda olduğunu aktaran torun Durmuş Merter ise “ Pandemi ve bozulan ekonomi neticesinde artan maliyetlerle işlerimizi yürütmekte çok zorlanıyoruz. Pandemi öncesi 120 liraya aldığımız un, 240 liraya çıktı. Odunun tonu 600 liradan 1000 liraya yükseldi. Ete zaten haftalık zam geliyor. Domatese %100’e yakın zam geldi. Yaklaşık 2 yıldır bu zamları biz müşterimize yansıtmamaya uğraşıyoruz. Etliekmeğin fiyatı ise pandemi öncesi 13 liraydı, şimdi 15 lira. Ama sadece bizim değil, tüm pidecilerin dayanacak gücü kalmadı” şeklinde konuştu