Hacer DAĞBAKAN

Hacer DAĞBAKAN

ENKAZ....

O kadar çok şey söylemek istiyorum ki...

Bütün kelimelerin anlamını yitirdiği zamanda

Acı mı? Sancı mı? Ağrı mı?

İhmal mi? Kader mi?

Yetim mi? Öksüz mü? Kimsesiz mi?  Evsiz mi?

Kaderini yaşayan, kadersizler

Hangi kelime teselli eder, geride kalanı?

Ölmediğine sevinsin mi, ölenlerine ihanet mi saysın aldığı her nefesi !

Suçlu kim?

Evladıma, ev diye mezar almışım diyen anne mi?

Kiradan kurtulduk diye sevinirken az şükreden mi?

Üç kuruş fazla kazanmak için malzemeden çalanlar mı?

Yer genişletmek için kolonları kesenler mi?

Fay hatlarının üzerine inşaat yapılmasına izin verenler mi?

(“İlk taşı günahsız olanınız atsın”)

Celladın, kader halatını insanların boynuna geçirip  sehpaya vurması , adına  da kader demesidir bu !!

Bu felaketin adı yok, afı yok üzülmekle geçiştirilecek tarafı yok.

Ölenler rakamdan ibaret sayısal değerlendirmeler, adları bilinmeyen mezardaki numara değiller.

Herbiri, anne baba evlat arkadaş eş dost, tek fark bizim değil başkalarının yakını olması, ateş düştüğü yeri yakar, kıvılcımı bize sıçrar.

Acıyı yaşan bilir, birde acıyı ta yüreğinde hisseden, insanlar acı çekiyor diye dünya dönmekten vazgeçmiyor.

Kötülere kötülüklere rağmen iyilerin sayısının daha fazla olduğunu görmek

insanların, birbirini hiç tanımayan insanların, yardıma koşmaları riyasız çıkarsız, bu halk kendi yarasını kendisi sarmayı biliyor...

Hiçbir söz teselli etmez, geçmiş olsun demek yavan kalır !!!

Bu depremde ölmedik ya, başka depremlerde de ölmeyiz inşallah !

Bu travmayı nasıl atlatırız....?

İnsanlığı enkaz altından çıkardığımız gün....

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hacer DAĞBAKAN Arşivi