Geçmişten günümüze "Sarayönü"-67

Geçmişten günümüze "Sarayönü"-67
SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ (3)Ünlü UyumlarıÖnlük-Artlık Uyumu (Büyük Ünlü Uyumu)Bir kelimede ön ünlülerden sonra ön, art ünlülerden sonra yine art ünlülerin gelmesi esasına dayanan...

SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ (3)

Ünlü Uyumları

Önlük-Artlık Uyumu (Büyük Ünlü Uyumu)

Bir kelimede ön ünlülerden sonra ön, art ünlülerden sonra yine art ünlülerin gelmesi esasına dayanan önlük-artlık uyumu Türkçenin en karakteristik ünlü benzeşmesi olayıdır. Bu uyum yöre ağzında genel olarak korunmaktadır. Ancak standart dilde olduğu gibi bazı ekler ve kelimeler (çoğunlukla alıntı kelimeler) uyum dışıdır. Standart Türkiye Türkçesinde önlük-artlık uyumuna uymayan bazı ek ve kelimelerin yöre ağzındaki durumu şöyledir:

  1. a) +ki aitlik eki yöre ağzında uyuma girmektedir. Uyum dışı kullanıldığı sadece bir örnek tespit edilmiştir. mesela ġoyunuḳu ufak oli:, ġoçuñki büyük oli:. / Mesela koyununki ufak oluyor, koçunki büyük oluyor. (HÇ/Özkent) köyde duranlarıñḳı ö:le. / Köyde duranlarınki öyle. (YY/Çeşmelisebil)
  2. b) Sadece i- fiiline eklendiği için standart dilde uyum dışı olan –ken zarf-fiil eki yörede tamamen uyuma girmiştir. ben͜ ͜ oḳulda oḳurḳana ḳamutay gėçerdi. / Ben okulda okurken kamutay geçerdi. (Çeşmelisebil) kirkit halı doḳurḳan ͜ olur. / Kirkit halı dokurken olur. (FT/Gözlü)
  3. c) Standart dilde uyuma girmeyen –yor şimdiki zaman eki ve bu ekin varyantları yöre ağzında da tamamen uyum dışıdır. bize baġmi:ler ͜ o:lum, baġmi:ler. / Bize bakmıyorlar oğlum, bakmıyorlar. (SMG/Gözlü) so͜uġ havaya götürüyoruz. / Soğuk havaya götürüyoruz. (HÇ/Özkent) köy buráya yėrleşiyoru. / Köy buraya yerleşiyor. (OY/Çeşmelisebil)

ç) Kök, gövde ya da eklenme sırasında içinde –AyI- ses grubu bulunduran art ünlülü kelimeler genellikle uyuma girmemektedir. Çünkü söz konusu –AyI- ses gurubu, bünyesindeki -y- ünsüzünün önleştirici, darlaştırıcı etkisi ve kolay erimesi sebebiyle uzun kapalı /e/ (ė:) ünlüsüne dönüşmektedir. ben͜ ismini ġonuşmė:n. / Ben ismini konuşmayayım (< ḳonuşmayayın). (OY/Çeşmelisebil) a ġuzum, çoğ͜ asdė:n, dėdim ya saña. /A kuzum, çok hastayım, dedim ya sana. (HÖ/Karabıyık)

  1. d) Standart dilde uyuma girmeyen bazı Türkçe kelimeler yöre ağzında uyuma girmiştir. Hañġı arġadaşıñ düñürü? / Hangi arkadaşın dünürü? (HÇ/Özkent) bizim ͜ övey ġardaşlarımız varıdı. / Bizim üvey kardeşlerimiz vardı. (OY/Çeşmelisebil)
  2. e) Alıntı kelimelerin bir kısmı uyuma girse de çoğunluğu uyum dışı kullanılmaktadır.
  3. f) Uyuma Girenlerden Örnekler: sede ya: da var. / Sade (<Far. sa:de) yağ da var. (MY/Çeşmelisebil) bu:day ͜ arpa yişillig ekiliyo fılan / Buğday arpa yeşillik ekiliyor filan (<Ar. :n). (HÇ/Özkent) barabar güdüyoz. / Beraber (<Far. bera:ber) güdüyoruz. (YY/Çeşmelisebil)
  4. g) Uyuma Girmeyenlerden Örnekler: Esgiden biz ilaÇ milaÇ bilmezdik. / Eskiden biz milaç bilmezdik. (HÇ/Özkent) bi de lasdig giydirillerdi. / Bir de lastik (<Fr. élastique) giydirirlerdi.(AK/Gözlü) bu:dayıñ ͜ arpanıñ ta:zesi işde. / Buğdayın, arpanın tazesi(<Far. ta:ze)

işte.(ET/Gözlü)

Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu (Küçük Ünlü Uyumu)

Düzlük-yuvarlaklık uyumu, bir kelimenin ilk hecesinde düz bir ünlü varsa, sonraki hecelerde de düz; yuvarlak ünlü varsa sonraki hecelerde de düz-geniş ya da dar-yuvarlak ünlülerin bulunması şeklinde oluşan dudak uyumudur (Demir- Yılmaz 2012:138). Yöre ağzında bu uyum standart Türkiye Türkçesine göre daha kuvvetlidir. Standart dilde uyuma girmeyen bazı kelimeler yöre ağzında genelde uyuma girmiştir. vay yavrı vay. / Vay yavru vay. (HÇ/Özkent) arḳañ çamır olmuş ya./ Arkan çamur olmuş ya. (AÇ/Özkent)

toḳada ġadar götürmüş, toḲduruñ ebesi. / Tokat’a kadar götürmüş, doktorun ninesi.(OY/Çeşmelisebil)

moturculuġ yaPdım. / Motorculuk yaptım. (OY/Çeşmelisebil) Sarayönü Yörük ve Türkmen ağızlarında kullanılan şimdiki zaman ekinin varyantları düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmez.

ik ͜ kişi getirib götüri:dig. / İki kişi getirip götürüyorduk. (ET/Gözlü) bir͜ aylıġ asgerin, şė: yėtişmė:yoru mañġalara. / Bir aylık askerim, şey yetişmiyor, mangalara. (OY/Çeşmelisebil)

Ses Olayları

Bu bölümde tarihî dönemlerde gerçekleşmiş yani tamamlanmış ses olayları (gel-<kel- gibi) inceleme dışında tutulacaktır. Derlenen metinler eş zamanlı incelemeye tabi tutulacağından, daha çok tamamlanmamış ses olayları üzerinde durulacaktır. Dolayısıyla değişim yerine nöbetleşme terimi kullanılacaktır. Nöbetleşme, anlam ayırıcı, anlam değiştirici veya işlev farklılaştırıcı olmayan dil

birimleri değişkenlerinin birbirlerinin yerlerine kullanımı şeklinde tanımlanmaktadır. Ayrıca bu bölümde Sarayönü ağzının sadece en karakteristik ses olayları ele alınacaktır.

Ünlü Nöbetleşmeleri

-a-~-o-

Sadece baba kelimesinde tespit edilen bir nöbetleşmedir. Sarayönü Yörük ağzında bu kelimenin ilk ünlüsü /b/ ünsüzünün etkisiyle yuvarlaklaşmıştır. onnarıñ bobası yabancı. / Onların babası yabancı. (OY/Çeşmelisebil) anamıñ babamıñ ͜ öldü:ne aġlım ermi:./ Annemin, babamın öldüğüne aklım ermiyor. (AK/Gözlü)

-ė-(<-e-),-ė-~-i-

Yöre ağzında tespit edilen asli ve ikincil /ė/ ünlüsü genelde Yörüklerden derlenen metinlerde korunmuştur. Ancak Türkmenlerden derlenen metinlerde çoğunlukla darlaşarak /i/ ünlüsüne dönüşmüştür. ġaça:sa virme. / Kaçaksa verme. (Özkent) ġonyalı ta͜:ir paşaya a:cıġ yėmlig vėrmişler. / Konyalı Tahir Paşa’ya azcık yemlik (rüşvet) vermişler. (OY/Çeşmelisebil) da͜a mera yiñi bolardı ya:ni. /Daha mera yeni arttı yani. (ET/Gözlü) yörüg ya yėñi geldiler. / Yörük ya yeni geldiler. (OT/Çeşmelisebil) didim iki ta:ne şiy getirecem. / Dedim, iki tane şey getirecem. (HÇ/Özkent) hindi gelinnere bi şėy dėnme:yi. / Şimdi gelinlere bir şey denmiyor. (DK/Çeşmelisebil)

-ö-~-ó-

Yöre ağzında birçok kelimede ilk hecede bulunan /ö/ ünlüsünün /g/, /ğ/, /k/ ünsüzlerinin orta damakta boğumlanmasıyla yarı artlaşarak [ó] ünlüsüne dönüştüğü tespit edilmiştir. ġaraġolu dóğmüşler burda odada. / Karakolu (jandarmayı) dövmüşler burada, odada. (AÇ/Özkent) senelerce góçmüş gelmiş yazın yaylaya. / Senelerce göçmüş gelmiş, yazın yaylaya. (OY/Çeşmelisebil)

Ünsüz Nöbetleşmeleri

-ç-~-ş-

Süreksiz, sert bir ses olan /ç/ ünsüzü kelime veya hece sonlarında bulunduğu zaman çoğunlukla /ş/ ünsüzüne dönüşerek süreklileşmektedir. adam başıñızdan ne gėşdi:se onu añnadıñ, di:. / Adam başınızdan ne geçtiyse onu anlatın, diyor. (AÇ/Özkent) ġaş para üsde virece:ñ di:. / Kaç para üste vereceksin, diyor. (HÇ/Özkent) şimdi al͜ amcañ genşliK yaşamadı. / Şimdi Ali amcan gençlik yaşamadı. (HÇ/Özkent) bizi hiş durdurmazlardı. / Bizi hiç durdurmazlardı. (OY/Çeşmelisebil)

-d-~c

Zarfında görülen bir nöbetleşmedir. /c/’li varyantlar sadece Lâdik kasabasında tespit edilmiştir. hinci bunlarla gidecegsiñ. / Şimdi bunlarla gideceksin. (HK/Lâdik) şinci hepsi biddi. / Şimdi hepsi bitti. (AKA/Lâdik)

-ğ-, -ğ-(<-ġ-<-ḳ-)~-ñ-

Bu nöbetleşme düğür, ağıl, değiş-, değişik ve yoksa kelimelerinde karakteristik olarak görülmektedir.

hañġı arġadaşıñ düñürü? / Hangi arkadaşın dünürü? (HÇ/Özkent) añıldan geldim./ Ağıldan( yayladan) geldim. (AÇ/Özkent) sünnedler de deñişiK. /Sünnetler de değişik. (ŞÇ/Özkent) yėñge yoġ mu yoñsam, dėdi. / Yenge yok mu yoksa, dedi. (OY/Çeşmelisebil)

f-~w-, -f-~-w-

Yöre ağzında kelime başında ve içinde bulunan /f/ ünsüzü birçok örnekte ötümlüleşerek /w/ ünsüzüyle nöbetleşmektedir. aralı:ñ ͜ onuna ġadar wilan yim yoġ./ Aralığın onuna kadar filan yem yok. (ET/Gözlü) biz, suwrayı hazıllayalım. / Biz, sofrayı hazırlayalım. (DK/Çeşmelisebil)

-h-~-ġ-, -g-

Kelime içindeki /h/ ünsüzünün düşmesi ya da erimesiyle ikincil uzun ve ikiz ünlülerin oluştuğu örnekler yöre ağzında çok yaygındır. Türkçenin asli sesleri arasında bulunmayan /h/ ünsüzü bazı örneklerde süreksizleşerek /ġ/ veya /g/ ünsüzleriyle nöbetleşmektedir. bu muġdar. / Bu muhtar. (YI/Özkent) bobam biñ ͜ iki yüz seksen ͜ ikili, yėñi ta:rigde. /Babam bin iki yüz seksen ikili, yeni tarihte. (OY/Çeşmelisebil)

-s~-ş

Gözlü ve Özkent köylerinde sadece herkes zamirinin kullanımında tespit edilen bir ünsüz nöbetleşmesidir. herkeş harşlı:nı dökerdi. / Herkes harçlığını dökerdi. (ŞÇ/Özkent) herkeş davar kesi:di on bėş yirmi ta:ne. / Herkes davar kesiyordu on beş yirmi tane. (FT/Gözlü)

s-~z

seste görülen bu ötümlüleşme sabah, sebil, sebze, sini, soba kelimelerinde karakteristik olarak görülmektedir. Bu nöbetleşme örneği çoğunlukla Türkmen köylerinde tespit edilmiştir. zebilli misiñ sen? / Sebilli misin sen? (AÇ/Özkent) gėce yatarsıñ͜ orda zabah seriñli:nde tegrar bi da:. / Gece yatarsın orda, sabah serinliğinde tekrar bir daha. (AK/Gözlü) zininiñ ͜ üsdüne oturullarıdı. / Sininin üstüne otururlardı. (AK/Gözlü) ila:nanıñ yapra:nı şóle ġoydu:mula zopanıñ üsdüne, hafifce yımışardı. /Lahananın yaprağını şöyle koyduğumla sobanın üstüne, hafifçe yumuşardı. (HK/Lâdik) tomata, zebze ekili:. /Domates, sebze ekiliyor. (HK/Lâdik)

ş-~h

seste görülen bu nöbetleşme şimdi zarfı ile şu sıfat, zamirinin türevlerinde görülen bir ses olayıdır. hindi bunnar beni saña saddılar. / Şimdi bunlar beni sana sattılar. (YI/Özkent) hurda gózlü dė: bi köy var. Şurada Gözlü diye bir köy var. (OY/Çeşmelisebil)

Araştırma

Fatih Numan KÜÇÜKBALLI

Mehmet YASTI