Geçmişten günümüze "Sarayönü" -82

Geçmişten günümüze "Sarayönü" -82
DÜNYADA TURİZM GELİŞMELERİ; TÜRKİYE VE KONYA’YA YANSILAMARIDünya genelinde en hızlı gelişen sektörlerin başında gelen turizm sektörü gerek gelişmiş gerekse  gelişmekte olan ülkeler tarafından önemli bir ekonomik...

DÜNYADA TURİZM GELİŞMELERİ; TÜRKİYE VE KONYA’YA YANSILAMARI

Dünya genelinde en hızlı gelişen sektörlerin başında gelen turizm sektörü gerek gelişmiş gerekse  gelişmekte olan ülkeler tarafından önemli bir ekonomik araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gelişmiş ülkeler turizm sektörünün gelir etkisinden yararlanmaya çalışırken gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler ise, bu sektörün döviz kazandırıcı ve yeni istihdam olanakları yaratabilme gücünden faydalanmayı ekonomik hedefleri haline getirmişlerdir. Zira gelişmekte olan ülkelerin ihracat yapabilmeleri büyük oranda ara ve yatırım malı ithalatına bağlı olduğundan bu ithalat için gerekli olan dövizi kazanma noktasında turizm sektörü önemli bir yardımcı olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca yine gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarının başında işsizlik problemi gelmektedir. Bu sorunun çözümünde de turizm sektörünün önemli etkilere sahip olduğu bir gerçektir. Bu gücünü ise emek-yoğun hizmet üreten bir sektör olmasında almaktadır. Çok zengin turizm arz potansiyeline sahip olan Türkiye için özellikle işsizlik sorunun çözümünde katkı sağlaması noktasında turizm sektörünün önemini arttırmaktadır.

Turizm Kavramı ve Tarihsel Gelişimi

İnsanlığın bilinen tarihinin tamamı içerisinde bir bölgeden başka bir bölgeye gitme, seyahat etme ve eğlenme davranışları gözlemlenmiştir. Özellikle 1950'lerden sonra artan bu istekler günümüz insanlık tarihinde turizm olarak nitelendirilmekte ve uygarlığımızın temel özelliklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Turizm kavramı ise yakın zaman için kullanılmaya başlanmış bir kavramdır. Latince‚ tornus kelimesinden gelen bu kavram, insanların bir eksen etrafında dönme hareketini ifade etmektedir. Buradan da İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi özellikle kıta Avrupası dillerine‚ tour şeklinde geçtiği görülmektedir. Bu kelime de insanların dairesel hareket içerisinde bazı mekanları, iş veya eğlence amacıyla gezip geri dönmelerini ifade etmektedir. Birçok benzer tanımı yapılmış olan turizm faaliyetlerinde bulunan insanlara genel olarak turist adı verilmiştir. Bu tanımın temel özelliği ticari bir amaç olmaksızın sadece gezip görme ve eğlenme saiki ile seyahat eden insanları kapsamasındandır. Bu tanıma çalışma, yerleşme, uzun süreli eğitim amacıyla giden kişiler ve transit yolcular dâhil edilmez iken günübirlikçi olarak tabir edilen en az bir gece konaklama yapanlar ise turist kavramı içerisinde literatürde yer almıştır.

Tarihsel olarak geriye gittiğimizde turizm ilk tekerleğin ve paranın bulunuşuna kadar eskiye dayandırılabilir. Bu bağlamda Finikelilerin ilk seyahat edenler olduğu sonucuna literatürde yer verilmiştir. Ayrıca eski Mısır ve Babil krallığında, seyahat eden yolcular için yolların güvenlik altına alındığı, konaklama ve dinlenme amacıyla evlerin ve bahçelerin inşa edildiği görülmektedir. Turizm tarihsel gelişimine en önemli katkılardan birisini de Yunan olimpiyatları yapmıştır. Bu oyunlar sayesinde seyahat imkanı doğmuş ve olimpiyatlara gidenler, kasabalarda konaklayarak turizmin öncülüğünü yapmışlardır.

Türkiye’de Turizm Sektörü

Turizm ekonomi üzerinde sağladığı gelir yaratıcı etki ve döviz girdisinin yanı sıra istihdam yaratıcı özelliği ile en önemli sektörlerden biri haline gelmiştir. Dünya genelinde değerlendirdiğimizde, ekonomik önemi 20. Yüzyılın ortalarından itibaren tam olarak anlaşılmış ve gereken önem gösterilmeye başlanmıştır. Günümüzde ise turizm sektörü kalkınma ve büyümenin en önemli belirleyicilerinden kabul edilmektedir.

Küresel anlamda bakıldığında ise turizm sektöründe rekabetçi yapının 1980'lerden sonra artış gösterdiği görülmektedir. Ülkemizde 1980 sonrası başlayan liberalleşme süreci ile birlikte turizm için en önemli şartlardan birisi olan seyahat önündeki yasal engellerin ve döviz kullanımının serbestleşmesinin ülke turizmi açısından önemi tartışılmazdır. 90'lı yıllarında sonlarına doğru ise turizm tüm dünya da hizmetler sektörü içerisinde birinci sıraya yükselmiş ve turizm faaliyetlerinin toplam hizmetler sektörü içerisindeki payı %6,8 olmuştur. Gerek ülkemizin gerekse diğer ülkelerin ihracat gelirleri içerinde önemli bir paya ship olan turizm sektörü 2012 yılı itibari ile küresel hasıla içerinde %9'luk bir paya sahip olmuştur. Aynı şekilde dünya genelinde mal ve hizmet ihracatına bakacak olur isek %6 lık bir karşılığa denk gelmektedir. Ayrıca dünya istihdamı dikkate alındığında her 11 kişiden 1’i turizm sektöründe istihdam edilmektedir.

Tüm dünyada 2011 yılında 995 milyon olan turist sayısı, 2012 yılında yüzde 4 oranında bir artış ile 1,035 milyara rakama ulaşmış ve sektörün büyüklüğünü ortaya koymuştur. Türkiye’ye gelen ziyaretçiler açısından bakıldığında vatandaşların ülke ziyaretleri yıllar içerisinde çok büyük değişiklikler göstermese de yabancılar açısından ciddi bir artış göstermiştir. Özellikle kriz sonrası iyileşen uluslar arası piyasaların turizm sektöründe yol açtığı genişleme ülkemizi de olumlu yönde etkilemiştir.

2000’li yıllarda Dünya’da 20. Sıralarda yer bulabilen ülkemiz özellikle son yıllarda yaptığı turizm atakları ile öncelikle ilk 10 ülke içerisine son üç yılda Dünya Turizm Örgütü’nün sıralamasına göre Türkiye 2013 yılında 37,8 milyon turist ile 6.sıradadır. Turizm de yaşanan gelişmelere paralel olarak ülke turizm gelirleri ise son 10 yıl içerisinde 3 kata yakı artış göstermiştir. 2013 yılında ise bir önceki yıla göre %11,4 oranında artmıştır.

Konya’da Turizm

Konya bulunduğu coğrafi konum sebebi ile birçok uygarlığa ev sahibi olmuştur. M.Ö. 7000 yılına kadar giden bir tarihin izlerini taşımaktadır. Aynı zamanda Selçuklu devletine de başkentlik yapan Konya, Hz. Mevlana ve Nasrettin Hoca gibi dünya çapında tanınan kişileri ile önemli bir dini ve kültürel turizm altyapısına sahiptir. Konya merkezinde 7 (Mevlana, Karatay Çini eserleri, İnceminare, Sırçalı Medrese, Atatürk, Etnografya ve Arkeoloji Müzeleri) , ilçelerde 4 (Çatalhöyük Örenyeri Müzesi, Ereğli Müzesi, Akşehir Batı Cephesi Karargâhı Müzesi ve Akşehir Arkeoloji Müzesi) olmak üzere toplam 11 müze bulunmaktadır.

Konya’da ayrıca UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bir eser (Çatalhöyük Neolitik Kenti) ve Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde üç eser (Konya - Selçuklu Başkenti, Anadolu Selçuklu Medreseleri ve Eşrefoğlu Camii) bulunmaktadır.

2009 yılından günümüze kadar geçen sürede yolcu taşımacılığında bölge ciddi bir ivme kazanmıştır. Özellikle hızlı tren projesi ile artan yerli turist sayıları havayolu ile yukarıdaki tablodan da izlenebileceği gibi son beş yılda iki kattan daha fazla bir artış göstermiştir.

Yıllık ziyaretçi sayıları dikkate alındığında son dört yıllık dönemde iki kata yaklaşan bir artışın yaşandığı görülmektedir. Bununla birlikte gelirler ise daha fazla artmıştır.

Sonuç

Sahip olduğu kültür ve topraklarında yaşayan onlarca uygarlık Konya’nın en büyük turizm avantajlarından biridir. Potansiyel olarak var olan altyapının gerekli kaynakların aktarılması ve altyapı yatırımlarının yapılması ile Konya ekonomisi için çok önemlidir. Bu anlamda sürdürülebilir kalkınma hedefleri içerisinde yer alan bölgesel kalkınma planlarında dikkat çekilmeye çalışılan potansiyel alanlara yapılan yatırımlar hızlı bir biçimde etkisini göstermektedir. Konya da özellikle gecelik konaklama sayılarının oldukça düşük olması ve Mevlana müzesi ve Çatalhöyük temelinde gelişen turizm altyapısının gerekli tanıtımların yapılması ile potansiyeli yüksek diğer noktaların da eklenmesi gerekmektedir. Yaratılacak farkındalık çalışmaları özellikle Uzakdoğu ülkelerine hitap eden Konya turizmini diğer bölgelere de yaymak sureti turizm gelirlerinde artış sağlanabilir.

Yapılan bu çalışma ile turizmin dünya genelindeki tarihsel seyri ve ekonomik durumu ifade edilerek var olan potansiyelin Konya ekonomisine yapabileceği katkı analiz edilmeye çalışılmıştır. 2023 vizyonu ekonomik hedefleri arasında yer alan bölgesel kalkınma planında Konya ve çevresini kapsayan TR-52 Bölgesi için yapılacak çalışmalar ile bu potansiyel açığa çıkacaktır.

Araştırma:

Bilal ÖZEL

AHMET AY

Mustafa GERÇEKER