HAFIZLAR

Konya bir başka gece yaşadı.

Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü’nün organizesiyle Mustafa Büyükkaplan AİHL Hafız Proje Ortaokulu ve Lisesi, M. Fuat Binici Kız Kur’an Kursu, Fahrettin Büyükkaplan Erkek Kur’an Kursu’ndan mezun olan 400’ü erkek, 350’si kız öğrenci olmak üzere toplam 750 hafız öğrenciye “Kur’an Yolunda İcazet Töreni” ndeicazetleri verildi.

Törene katılmak isteyenler 10 Bin seyirci kapasiteli Karatay Spor ve Kongre Merkezi’ni doldurup taşırırken, tarihi geceye de şahitlik ettiler.

Sadece şahitlik etmediler. Hafızlık kıyafetleri ile salona giriş yapan öğrencileri görünce kimileri göz yaşını tutamadı, kimileri rabbine şükür duası yaptı.

Bu törenlerde Konya İl Müftüsü Prof.Dr Ali Öğe’nin çok emeği var.

Yakından bildiğim için söylüyorum.

Sadece hafızlık eğitimi alan öğrenciler için değil, yerli ve yabancı şehrimizdeki tüm öğrencilerin kardeşlik ve kaynaşma eğitimi almaları için gece gündüz çırpınıyor.

Rabbimizin kitabını koruyan hafızların yetişmesi için iki yıldır her salonda bir program yapıyor.

Gelelim hafızlarımızın icazet törenine.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop,Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Vali Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın da katıldığı törende yapılan konuşmalarda verilen mesajlar şöyle.

Toplumumuz, tarih boyunca hafızlarına itibar göstermiştir.

Allah'ın bir lütfu ve ikramı olan hafızlık, yoğun bir çalışma ve gayret gerektirir.

Milletimizher şart altında ve zorluklar içinde hafızlar yetiştirmeyi bir vazife olarak görmüştür. İslam'ı diğer semavi dinlerden ayıran en önemli vasıf, dinin ilk ve en temel metni olan Kur'an'ın vahiyle geldiği, nazil olduğu şekliyle muhafaza edilmiş olmasıdır.

Bu sadece Müslümanların inancı meselesi değildir,tarihi hakikattir.

Kur'an-ı Kerim'i ezbere okumakyetmez.Ayetleri anlayarak ve yaşayarak idrak etmek gerekir. Kur'an, hayata dair bir kitaptır. Yaşayanlar için davranışlarının ve eylemlerinin, daha iyi insan olma yolunda ihtiva ettiği manalarla kavranılması için vardır. Bunun en müşahhas örneği de Peygamber Aleyhisselamdır.

Kur'an'ın hem lafzına hem manasına vakıf olmalıyız ki; yaşantımıza tatbik edebilelim ve insanlara onu anlatabilelim.

“Kur’an’ı öğrenmemizdeki amaç insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak”

Sözlerin en hayırlısı Allah’ın sözü olduğuna göre, peygamberlerden sonra insanların en hayırlısının Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler olması tabiîdir.

Kur’an’ı öğrenen kişinin gayesi Allah’ın rızâsına ulaşmak, Kur’an’ın ahkâmı, âdâbı ve ahlâkı ile amel etmek olunca, bu faziletlerin ve hayırların en büyüğü sayılır.

Dinimizin bize öğrettiğine göre, bir Müslümanın hak ve vazifesi sadece kendisinin bilip öğrenmesi değil, aynı zamanda bilip öğrendiklerini başkalarına da öğretmektir.

Camilerimizin mihrapları, minberi ve kürsüleri hafızlarla süslensin. İmam hatip liselerimizin sınıflarında hafız öğretmenlerimiz olsun. İlahiyat fakültelerimizin kürsülerinde hafız doçentlerimiz, profesörlerimiz ders versin.

Kur'an-ı Kerim'i ezberlemek her faniye nasip olmayan özel bir kazanımdır.

Tören sonunda görüşlerini aldığım İl Müftümüz Prof.Dr. Ali Öğe hocam “Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV), dünyadaki en hayırlı kimseyi tarif ederken şöyle buyurmaktadır: “Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir. "Bizlerde tüm kardeşlerimize camilerde ve kurslarımızda Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerimi çeşit çeşit yöntemlerle öğretmeye çalışıyoruz.”  diyerek mesaiye devam mesajını verdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi