HERŞEY ÇOCUKLUKTA BAŞLAR

Çocuklukta yaşananlar çekirdek halinde beyne yazılır.  Çekirdekten nasıl dal budak olursa öyle ilerliyor.  Hangi tohumu atarsak o yeşilleniyor beyinde.  0-3 yaş dönemi temel güven duygusunun geliştiği dönemdir.  Kişiliğin çatıları bu dönemde atılır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM (3-6 yaş)Çocuklarımızın tüm eğitimlerinin başlangıcıdır.  Paylaşmayı, nazik, yardımsever, sabırlı, duyarlı, saygılı olmayı öğrenmesine fırsat verir.  Çocuğun tüm gelişim alanlarını destekleyen ve sorgulayıcı, özgün, bilinçli bireyler olmalarını sağlar.  Yaratıcılığın desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerekir.

Ülkenin gelişimi eğitim ve iş gücüyle alakalıdır.  Meyveleri yıllar sonra alınacak bir yatırım olarak görmeli.  Karanlık odayı aydınlatmak için nasıl ışık yakılıyorsa, çocukla pozitif psikoloji kavramı içinde olmalı ve ışık yakmalı.

ÇOCUK güven duyduğu ortamda uyum gösterir.  Çünkü kendini o ortama ait hisseder.  Güven bağları kurulana kadar ki süreçte, ebeveyn ve çocuk arasındaki bağlar zedelenmemeli.

ÇOCUKLARIN dağarcıkları yetişkinin ki kadar gelişmediği için, yaşadıklarını resim çizerek anlatırlar.  Güne kahvaltı ile başlayan çocuklarda, öğrenme yeteneği daha hızlıdır.  Kahvaltı ile alınan enerji ile bağışıklık sistemi güçlenir.

HAYAL KURMAK Zihinsel gelişimin en önemli parçasıdır.  Çocuklar, 2 yaşından itibaren oyunlar aracılığı ile hayal dünyasının kapılarını aralarlar.  Bu gelişimsel beceridir ve geliştirilmeye açıktır.  Yetişkinlerin yardımıyla, hayal güçleriyle yapabilecekleri zamanla artar.  Kendilerini oyalayabilirler.  Yeni ve yaratıcı şeyler üretmeye yatkın olurlar.  Bu sayede zekaları gelişir.  Yaş büyüdükçe hayal kurmanın etki alanı değişir.

ÇOCUKLAR bazen çok istediği bir oyuncağa sahip olduğunu düşünür.  Bazen de, en sevdiği arkadaşıyla tatile gittiklerini hayal ederler.  Hayallerini paylaşmak çocukları heyecanlandırır.  Dinlenildiklerini bilmek ise, düşüncelerinin değerli olduğu inancını besler.  (Üfff!... saçmalama döngüsüne girmemeli.)

Hayallerinin gerçekleşmesinden çok onların üretilmesine devam edilmesi önemlidir.  Söylediklerini küçümser ve aşağılarsak, inançlarını kaybederler.  (Psikolog-Ceyda Yanar)

ÇOCUĞUN kendi kendine vakit geçirmesi, yaratıcılığına problem çözme becerilerine katkı sağlar.  Çocuğun her zaman büyülü bir dünyası vardır.  (Her çocuk kendine özgü bir yetenekle, potansiyel bir filozof ve bilim adamı olarak doğar.  Ama, bu potansiyel çok hassastır.  Beslenip muhafaza edilmezse, altı yedi yaşlarında sönmeye başlar... Doğan Cüceloğlu...)

ÇOCUKLUK yalnızca içinden geçip gittiğimiz bir zaman dilimi değil, önemli bir süreçtir.  İnsanın yaşamın küçük bir örneğidir.  Yaşıyla küçük anlamı ve önemiyle kocamandır.  Durmadan akıp giden yaşam nehrinin su damlasıdır.

Bir meyvenin olgunlaşması için, kendine özgü zamanı vardır.  Su ve güneş ışığına ihtiyaç duyar.  Çocukta, kendi programı içinde, büyüyeceği güvene ve onu seven yetişkinlere ihtiyaç duyar.

ÇOCUKTA güven duygusu oluşumunun temelleri bebeklik döneminde atılır.  İlk 18 ay içinde anne çocuk arasındaki duygusal ilişki çocuktaki gelişmenin temelini oluşturur.  Çocuğun resminin asılması onu gururlandırır.

ÇOCUK ihtiyaç hissettiği her anda korkmadan çekinmeden kendini anlatabilmeli.  Çocuk, zor zamanlarında sevgi ve ilgi ile dolu birinin yanında olacağına güvenmeyi öğrenmişse, her türlü fırtınalara dayanıklıdır.  Çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli hediye, ilgi ve zamanımızdır.  Onunla kaliteli beraberliklerde bulunmamız, başarılı iletişimin temelidir.

DİNLEMEK en önemli iletişim eylemidir.  Dinlemeyi bilmeyenler, dinletemezler.  Dinlerken gözlerinin içine bakmalı.  Böylece çocuğun konuşma yeteneği artar.  Kendini daha iyi anlatır.  Kelime bilgisi zenginleşir.  Anlaşıldığını hisseden çocuk kendini huzurlu ve rahat hisseder.  Kendine güveni, dinleyenlere yakınlığı artar.

ÇOCUK evde aradığını bulamazsa, ihtiyacını dışarıda karşılar.  Evden kopar.  Sevgi bekliyorsak, şartsız saygı duymalıyız.  İletişimizi güçlendirmeli.  Sen ayrı bir bireysin.  Senin düşüncelerine önem veriyorum.  Seni sonuna kadar dinlemek istiyorum demeli.  Çocuklar, kişisel gelişim için, çok önemli olan becerilerini geliştirmek için, dinlenilmeye her zaman ihtiyaç duyar.

ÇOCUK YETİŞTİRMEK Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı... Ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine, parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.  Hatalarını daha az düzeltir, onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.

Onu sadece gözlerimle izler, saat kısıtlamaları koymazdım.  Daha bilgili olmaya çalışır, daha çok şefkat gösterirdim.  Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar, uçurtmalar uçururdum.  Ona karşı ciddi bir tavır almak yerine onunla oyun oynardım.  Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.

Onunla daha az çekişir, ona daha çok sarılırdım.  Önce benlik saygısını kazanmasını sağlar, sonra bir ev almaya çalışırdım.  Güç konusunda daha az ders verir, sevgi konusunda daha çok öğretirdim... Diane Looman)...

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17