İlk günkü aşkla çalışıyor

İlk günkü aşkla çalışıyor
Sarayönü’nde 65 yıldır ısmarlama üzerine terzilik yapan 73 yaşındaki Ramazan Şen, gelişen giyim teknolojisinden dolayı unutulmaya yüz tutan mesleğiyle zamana direniyor.Çocukluğundan beri devam ettirdiği terzilik mesleği sayesinde...

Sarayönü’nde 65 yıldır ısmarlama üzerine terzilik yapan 73 yaşındaki Ramazan Şen, gelişen giyim teknolojisinden dolayı unutulmaya yüz tutan mesleğiyle zamana direniyor.

Çocukluğundan beri devam ettirdiği terzilik mesleği sayesinde yaşadığı evi yaptıran ve çocuklarını okutarak evlendiren Şen, artık ev geçindirmeye imkan tanımayan mesleğini büyük bir aşkla sürdürmeye devam ediyor. Terzi Ramazan Şen, yaptığı açıklamada, giyim sektöründeki seri üretimin ve hazır giyim anlayışının yaygınlaşması nedeniyle ısmarlama terziliğin bitme noktasına geldiğini söyledi.

Değişen tüketim ve giyim alışkanlıklarının yanı sıra maliyetinden dolayı artık ısmarlama takım elbiselerin tercih edilmediğini belirten Şen, “Benim yanımda iki tane ceketçim, iki tane pantoloncum vardı. İş yetiştiremiyordum ısmarlamada. Bizim müşterilerimiz tabi azaldı. Hazır giyim etkiledi. Çünkü hazır giyim ucuz oluyor. Bizim 75 liraya diktiğimiz pantolonu insanlar 30-40 liraya alıyor. Biz takımı 500 liraya diklersek, insanlar 200 liraya takım alıyor. Bazıları da ben özel olarak diktireceğim diyor. Benim böyle özel müşterilerim var. Sonu ne olur, sizde giderseniz sizden sonra ne olacak diyorlar. Valla ben bir şey düşünemiyorum. Terzilik bitecek, konfeksiyon devam edecek.” diye konuştu.

İnsanlar eskiden daha özenliydi

Şen, geçmişte insanların giyimlerine daha çok özen gösterdiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskinin insanları en ufak bir şeyde terzinin hatasını bulurlardı. Şu son zamanlarda bir kişide gelip bana ustam şurası biraz uzun olmuş, şurası eğri olmuş demedi. Son 10-15 senedir bana hiç böyle gelen olmadı. Ama eski müşterilerim en ufak bir şeyi bile çok incelerlerdi. Şimdi kimse o kadar özen göstermiyor.”

Esnaf sempatik olmalı

Esnaflığın püf noktasını sempatiklik olarak nitelendiren Şen, “Terzilikten önce esnaflık biraz sempatiklik ister. Adamın suratı gülmezse, dükkanından çıkmaza hiçbir şeye karışmazsa unutulur. Hareketli olacaksın efendim. Benim yaşım 72. 73’e varacağım. Ben şimdi siyasetten spora kadar her şeyin içinde varım. Yakın zamana kadar spor yapardım. İki seneye kadar futbol oynardım. Çoğu inanmayacak ama bu bir gerçek.” dedi.

Yenilikleri takip ediyorum

Konfeksiyona karşı ayakta kalmasını sürekli kendini güncellemesine bağlayan Şen, şunları kaydetti: “Şu anda bile çalışırken kendimi yeniliğe hazırlıyorum. Konya’ya gittiğimde terziler iş hanına gidip arkadaşlarımı ziyaret ederim. Yeni çıkan modellere bakarım. Bilmediklerimi de şu yaşta öğrenmek isterim. Çünkü bundan ekmek yiyoruz. Konfeksiyonu da incelerim. Onlarda güzel. Güzel kalıplar, modeller çıkarıyorlar. Onları yapmaya çalışıyorum. Zaten onları yapmazsam, beceremezsem ayakta kalamam ki.”

Yeni açmış gibi heyecanlıyım

İşine olan sevgisini ve heyecanını hiç yitirmediğini ifade eden Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu işi severek yapıyorum. Daha yeni açmış gibi heyecanlı bir şekilde çalışıyorum. Cenabı Allah bana güç kuvvet verirse devam ettireceğim. Bir Pazar günü geliyor. Pazar günü bile daralma hissediyorum. Bir şeyle uğraşmam lazım. Ya spora giderim ya da dükkana gelirim.”

Ceketimi satıp dükkanımı açtım

Şen, çok zor günlerden geçerek bugünlere ulaştığını anlatarak şunları kaydetti: “Bizim meslekte biraz zor. Bir terzi en az 8-10 senede yetişir. Öyle konfeksiyon gibi gidip de hemen işe başlayamaz. Çok güzel bir meslek. Her zaman bana bunu öğreten ustalarıma dua ediyorum. Çünkü bizim zamanımızda dükkan açmak çok zordu. Yeni evlenmiştim. Annede yok, babada yok. Hanım bilezikleri çıkardı verdi. Kıyamadık, arkadaşım sattırmadı. Ceketimi sattım. Derler ya ceketimi sattım bu işe girdim diye. 80 liraya ceketimi sattım; hiç unutmuyorum. Bitpazarından ütümü aldım. Sandalye aldım 15 liraya. Daha dün gibi. Bu meslek sayesinde ne istediysem Cenabı Allah her şeyi verdi bana.”