İngiltere, Amerika, Rusya.
Bunlar sözde dünyanın en güçlü ülkeleri.
Ekonomileri güçlü. Askeri mühimmat ve teçhizat alanında da güçlü.
Bu görüntüyü de, hep imaj oluşturarak ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Maalesef bunların güçlü olmalarına ülkelerinin kaynaklarını peşkeş çeken tekerleği olmayan sandalyeye yapışan sultan bozuntuları da katkı sağlıyor.
İşgal ettikleri ülkelerde işbirlikçileri sayesinde hezimeti yaşamaktan kurtuluyorlar.
Sömürüyle zenginlik elde eden bu tip ülkelerin halkları da devletlerinin büyüklüğüne inanmış, hatta yıllar önce Galatasaray maçı için İstanbul’a gelen İngilizler, hadlerini aşınca Hanya’yı Konya’yı öğrenmişlerdi.
Amerika’yı da 2020 yılı Kasım ayında yapılan başkanlık seçimleri sonunda görmüştünüz.
Hatırlatayım isterseniz.
ABD, 3 Kasım 2020 de başkanlık seçimlerine gitti. Ancak sonuçların alınması günler sürdü. Sonunda Demokrat Parti adayı Joe Biden’nin gerekli delege sayısına ulaştığı açıklanmıştı.
Ancak Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump, ilk günden itibaren sonuçları kabul etmeyerek, sandıkta hile yapıldığını, milyonlarca oyun uçtuğunu öne sürmüştü.
Sonra ne mi olmuştu?
Ocak 2021 de Joe Biden’ın başkanlığının resmileşmesi için son prosedür olan Kongre oylaması, Trump taraftarlarının binayı basması nedeniyle tamamlanamadı. Seçiciler Kurulu kararının tescili için düzenlenen Senato ve Temsilciler Meclisi ortak oturumu Cumhuriyetçi üyelerin itirazlarıyla uzarken, dışarıda, Trump’ın Beyaz Saray önünde düzenlediği mitingten dağılan kalabalık Kongre’nin etrafını sardı. Aralarında aşırı sağcı Proud Boys (Gururlu Çocuklar) grubu üyelerinin de olduğu kalabalığın polis barikatını aşarak Kongre binasının merdivenlerine çıkması üzerine bina güvenlik gerekçesiyle giriş-çıkışlara kapatıldı. Güvenlik güçleri, Kongre üyeleri ve personelinden binadan ayrılmamalarını istedi. Polis, binaya girmeye çalışan gruba müdahale etmekte yetersiz kalınca kalabalık içeri girmeyi başardı.
ABD Kongresi’ni basan Trump yanlısı protestocular, Kongre üyelerinin ofislerine de girdi. Bir işgalci, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin masasına oturup poz verdi.
Amerika’nın merkezinde bu kargaşa ve kongre binası işgali günler sürmüştü.
Biz ne yaptık..
TBMM BAŞKANI: ENDİŞEYLE İZLİYORUZ
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Washington’daki olaylara dair Twitter’dan bir mesaj paylaştı. “ABD’deki olayları endişe ile izliyor; tarafları öncelikle sükunete davet ediyoruz” diye yazan Şentop, mesajının devamında şu ifadeleri kullandı: “Daima hukuk ve demokrasi içinde sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Türkiye olarak her zaman hukuktan ve demokrasiden yana olduk; herkese de bunu tavsiye ederiz.”
DIŞİŞLERİNDEN İTİDAL ÇAĞRISI
Türk Dışişleri Bakanlığı da yazılı açıklama ile itidal çağrısı yaptı. Bakanlığın açıklamasında, “ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yaşanan ve bugün Kongre binasının göstericiler tarafından basılması teşebbüsüne kadar varan iç gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz. ABD’deki tüm tarafları itidal ve sağduyuya davet ediyoruz. ABD’nin bu iç siyasi krizi olgunluk içinde aşacağına inanıyoruz. ABD’deki vatandaşlarımızın kalabalık mekanlar ve gösteri yapılan yerlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz” denildi.
Sözde ABD büyük devlet ya.
Bizim itidal çağrımız hepsini rahatsız etti. Şaşkına döndüler.
Bu nasıl olur. Bu sözleri biz kullanıyorduk demeye başladılar
Çünkü imajları çizildi.
Devletlere, hele hele bize yıllardır ayar çekmeye çalışan bu köksüzlerin ufacık bir seçimde ne hale geldikleri görüldü.
Şimdi de İngiltere karıştı.
Niye mi?
İspanya’nın başkenti Madrit te Nato liderler zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İngiltere Başbakanı Boris Cohnson’un omuzuna dokunarak şakalı selamlaşması İngiliz kamuoyunu rahatsız etti.
Çünkü, kendilerine göre büyük devletler.
Ama bu selamlaşma ritüeli biz Türklerin sıcak kanlı ve samimi oluşunu gösterirken, insanlara havadan bakan ve kendisini bulunmaz Hint kumaşı sanan İngilizlerin maskeli yüzünü de göstermiş oldu.
Bu olayı eziklik olarak gördükleri için İngiliz aklıyla başka bir gerekçe ileri sürüp önce bazı Bakanları istifa ettirerek Başbakan Boris Cohnson’u istifaya zorladılar.
O ezikliğin verdiği davranış bozukluğunu alaycı ve küçümseyici açıklamalarla aşmaya çalışıyorlar.
Rusya’yı da, ordusunu yeniden yapılandırmaya çalışan Ukrayna da gördük.
Ama, 40 yıldır terör örgütleri ve batının işbirlikçileri ile mücadele eden Türkleri de dünya görüyor.
İmajımız yok ama, milletimizin nefesi var.
