İRAN'LI SELMAN-I FARİS'İN

Rasül-i Ekrem'in yaptığı toplantının gayesi,

Fikrinden yararlanmak için toplamıştı meclisi.

Mecliste biri vardı, kölelikten âzad edilmiş,

Bu adam İran'lı olup, ateşperest mecusiymiş.

Bu dinin boş olduğunu bilmiş, hıristiyan olmuş,

O, boş dinlerle uğraşmayıp, hakikat arıyormuş.

Yurdunu terketmiş,Şam'a gelmiş,ilim tahsil etmiş

Şam'da Medine'de Hazret-i Peygamber'i işitmiş.

Hâlâ, içini  rahatlatacak  dini bulamamış,

Şam'ı terketmiş, dostlarıyla Medine'ye yol almış.

Yolda arkadaşları O'na hiyanetlik etmişler,

O'nu bir yahudiye köle diye satıp gitmişler.

Bu köle fırsat bulup,Peygamber'in yanına gelmiş,

Huzurunda  islâmı  kabul  ettiğini  söylemiş.

Hakikate kavuşan bu zâd, Selmân-ı Farisi'ndir,

Yahudiden  satın  alınarak  âzad  edilmiştir.

O hürriyetine kavuştu, aradığını buldu,

İşte bu âzadlı mecliste, bir teklifte bulundu.

Bu teklif, İslâm'ın kaderini tayin edecekti,

Ortaya atılacak fikir önemli ve mühimdi.

Müdâfa harbinde en ömin vasıta şu olacak,

Şehrin etrafını kuşatan bir hendek kazılacak.

Kazılan bu hendekten düşman  asla geçemeyecek,

Dışarı   çıkmayıp   içerden  müdâfa  edilecek.

Arabistan'da bu tarz müdâfa , görülmüş değildi,

Selmân'ın teklifi mâkül görülüp kabul edildi.

İran'da bunun tatbiki yapılmış, fayda sağlanmış,

Çok iyi netice vermiş, çok zaferler kazanılmış.

Hendek için lâzım olan bütün aletler toplandı,

Kazma, kürek, çapa gibi aletle işe başlandı.

Şehrin üç tarafı vâha ve evlerle muhât idi,

Üç  tarafı da  bitişik  evler  ile  çevriliydi.

Suriye'ye bakan kısmı tehlike arzediyordu,

Rasülullah hendeğin hududunu belirliyordu.

Kişi başına bir arşın olmak üzere hendeğe,

Onar kişiye pay edilip, kazıyorlar neş'eyle.

Başta Rasülullah olmak üzere çok çalıştılar,

Muhacir ve ensar durmaksızın toprağı kazdılar.

Mevsim, kış mevsimiydi ama onlar aldırmıyordu,

İşe zevkle zevkle sarılmış, şarkılarla kazılıyordu.

Rasülullah'da neş'eyle çalışan bu insanlara,

Beyitler söyleyip, birlikte katılıyor onlara.

Devamlı çalışma sonunda, iş bitmiş kazılmıştı,

Altı gün kısa bir zamanda hendek tamamlanmıştı.

Müşrikler muazzam bir sel halinde yaklaşıyordu,

Medine  önüne  gelince, şaşırıp  kalıyordu.

Onlar,bugüne kadar böyle bir hendek görmemişlerdi,

Bu  hendekle  müdâfa  tarzı,  onlara  meçhul  idi.

Bu hendeği geçmeye düşman, cesaret edemedi,

Hendeğin dış tarafına karargâh kurup yerleşti.

Rasül-i Ekrem onbin den fazla olan bu orduya,

Üçbin  kişilik  mücahitle  başladı  müdâfaya.

Düşman karşıdan ok atmakla iktifa ediyordu,

Tabi ki, bu  ok  atıştan  netice  alamıyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi