İSTİKLAL MARŞI YILI

Bu yılın ilk sevindirici haberi TBMM’den geldi. Terörün finansmanına el konulmasının ardından 2021'in "İstiklal Marşı Yılı" olmasının kararlaştırılması ülkemiz ve milletimiz için yürekli bir başlangıç oldu.

İyi başladık.

“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” diye başlayan istiklal marşımız, cetvelle sınır çizmek isteyenlere ecdadımızın verdiği dersin ilk sözleriydi.

Aslında Merhum Akif, Çanakkale’den bize saldıranları;

“Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.

Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.

Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...” diye tanıtıyor, İstiklal Marşımızla bizi de onlara şöyle anlatıyordu.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Şimdi değişen bir şey var mı?

Yok.

Saldıranlar yine aynı. İşbirlikçileri ve sözcüleri de hep aynı.

Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...

Saz çalanı, barış türküsü söyleyeni hoşgörümüzün unutturduğu içimize aldık.

Dün acı çeken ecdadın torunları bizler, belki de bu türkülerle uykuya daldık.

Çanakkale’de, İstiklal Harbindeki şehitler tepesini,  askerimizi polisimizi kalleşçe şehit eden kahpeler sarmıştı.

Şimdi dünyaya meydan okuyan bir direnişin destanı olan, Anadolu'nun dört bir yanında devam eden Milli Mücadele'nin ruhunu ve kararlılığını yansıtan ve aynı zamanda o büyük mücadeleye coşku ve heyecan kazandıran  ‘İstiklal Marşı’ yılına girdik.

Hayırlı olsun.

İstiklal Marşı'nın zalime, işgalciye ve sömürgeciye boyun eğmeyen ve dünyaya meydan okuyan bir direnişin destanı olduğu vurgulanacak. Merhum Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un mısralarının, Milli Mücadele'nin ruhunu temsil eden, sadece lafzıyla değil manası ve hakikatiyle her an yaşayan bir coşku ve heyecanı yansıttığı unutulmayacak.

Bugün yediden yetmişe herkesin aynı inanç ve heyecanla okuduğu, ezberlediği ve haykırdığı İstiklal Marşı'nın her mısrasın da tarih, medeniyetin ortak değerleri, vatan ve bayrak aşkının bulunduğu hatırlatılacak.

100 yıl önce olduğu gibi varlığımıza ve birliğimize yönelik her tehdit karşısında, 'nazlı' ve 'şanlı' hilalin altında toplanmaya milletimizin hazır olduğu dünya ya yeniden anlatılacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi