İYİ Kİ OKURLARIMIZ VAR

Siz okurlarımızdan gelen uygun mesajlar öncelikli olduğu için bu günkü köşemi sizden gelenlere ayırdım

Gelen mesajın birisi bizim bugünkü halimizi de anlatan bir dini hikaye, diğeri de bir de fıkra.

Yorumlar yine size ait.

Resül-i Ekrem (s.a.v) her zamanki gibi meclisinde oturmuş ve dostları da etrafında halka şeklinde, onu bir yüzük taşı gibi ortaya almışlardı. Bu arada eski elbiseli fakir bir Müslüman kapıdan içeriye girdi.

İslami adetlere göre herkes her hangi mevkide olursa olsun bir oturuma girince nerede boş yer bulursa hemen oraya oturmalıdır. ‘Benim canım şurasını istiyor’ görüşüyle özel bir yere oturmak gerekmez. O adam etrafına bakındı ve boş bir yer buldu; gitti oraya oturdu.

Tesadüfen ileri gelen zenginlerden birisinin yanına oturmuştu.

Zengin adam elbisesini toplayarak ondan biraz uzaklaştı. Bu hareketleri izleyen Resul-i Ekrem (s.a.v) ona dönerek:

- Fakirliğinden sana bir şey geçer diye mi korktun?

- Hayır ya Resülallah.

- Servetinden ona bir pay düşer diye mi korktun?

- Hayır ya Resülallah.

- Elbiselerin kirlenir diye mi korktun?

- Hayır ya Resülallah.

- O halde niçin yanından uzaklaşıp bir kenara çekildin?

- Yanlış bir iş yaptığımı ve hata ettiğimi itiraf ediyorum. Şimdi bu hatamın telafisi ve bu günahımın keffaresi olarak servetimin yarısını bu Müslüman kardeşime vermeye hazırım dedi.

Çünkü ona karşı yanlış bir hareket yaptım. Beni bağışlayın ya Resülallah.

- Eski giyimli adam: Fakat ben bunu kabul etmeye hazır değilim.

- Cemaat: Niçin?

- ‘Çünkü bir gün beni de bir gururun sarmasından ve bir Müslüman kardeşime, bu gün bu şahsın bana yaptığı gibi, aynı hareketi yapmaktan korkuyorum’ der.

 HATİRLA -  HATİRLA

Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda

ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş.

İkinci gün 3kişi daha dayanamamış itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış.

Dördüncü gün işkencenin dozu artmış Temelden çıt yok.

Beşinci gün işkence iyice ağarlaşmış ama Temel yine aynı. Niye konuşmuyor diye iki hafta sonra Temeli kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.

Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş :-

Hatirla...Hatirla... Hatirlaaaa...

Bugün herkes anılardan bir şey anlatıyor ya. Fıkra onları işaret etmiş her halde.

Ama ben yorum yapmayacağım demiştim.

İyi ki okurlarımız var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi