Kandu, “Umudumuzu OSB’ye bağladık”

Kandu, “Umudumuzu OSB’ye bağladık”
Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu sıhhi tesisat ve doğalgaz sektöründe faaliyet gösteren Metin Kandu. Afyon doğumlu olmasına rağmen Sarayönülü olduğunu ifade eden Kandu, 30 yıl İstanbul’da kalmasına rağmen emekli olunca...

Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu sıhhi tesisat ve doğalgaz sektöründe faaliyet gösteren Metin Kandu. Afyon doğumlu olmasına rağmen Sarayönülü olduğunu ifade eden Kandu, 30 yıl İstanbul’da kalmasına rağmen emekli olunca Sarayönü’ne dönmeyi tercih ettiğini söyledi. Müteahhitlerin sürekli Sarayönü esnaflarını dolandırdığını dile getiren Kandu, müteahhitlerden uzak durulması gerektiğini söylüyor. TOKİ konutlarının esnafı rahatlattığını ancak bunun geçici olduğunu belirten Kandu, sıcak paranın TOKİ’ye akışından dolayı durgunluk yaşandığını kaydetti.

İşte Metin Kandu’nun yaşamı, görüş ve düşünceleri:

Afyon’da doğdum Sarayönü’nde büyüdüm

1962 Afyon Çay doğumluyum. 1970’te babam Konuklar Tarım İşletmesi’nde çalışmaya başladı. Bizde Sarayönü’nde büyüdük. Dört kardeşiz. İlkokulu Afyon’da okudum. Ortaokulu ve liseyi de Sarayönü’nde okudum. Sanat okulu mezunuyum. İlk mezunları biziz. Okula giderken makine mühendisi Mehmet Tosun’un yanında torna tesviyeye başladım. Hastanenin karşısındaydı çalıştığımız yer. Orta Murat 124’lerin rot başlarını yapıp Made in Germany damgası vurup Gaziantep’e satıyorduk. Makine mühendisinin süper zeka olmasından kaynaklanan bir şey bu. 1976-1977’lerde Sarayönü gibi bir yerde düşün bir arabanın parçası üretilip başka bir şehre satılıyor. Yaklaşık üç sene hem okudum hem onun yanında çalıştım. Sanat okulunda kaynakçılık okudum.

Çiftliklerde çalıştım

Okuldan sonra Konya Karatay Sanayisi’nde üç tekerli motor imalatı yaptık. Üç sene de orda çalıştım. Sonra Konuklar çiftliğine girdim. Balıkhanede bir sene çalışıp sonra askere gittim. Askerliğimin acemi birliğini Konya’da usta birliğini Kıbrıs’ta yaptım. Askerden geldiğimin üçüncüsü günü evlendim. Yabancıya kız vermeyiz dediler bende eşimi kaçırarak evlendim. Sonra Gözlü çiftliğinde işe başladım. Osman Dikmen’in grubunda sürücü olarak çalıştım. İki sene çalıştıktan sonra İstanbul’a gittim. Derviş Göktaş benim hanımın eniştesi oluyor. Beni aradı gel burada çalışırsan ocak fabrikasında iş var dedi. Burada maaşım 11 liraydı. Ben 36 liraya İstanbul’da iş başı yaptım. Çiftlikte şefler çok söyledi gitme diye ama dinlemedim.

Otuz sene İstanbul’da kaldım

Mesleğime güvendiğim için gittim. Orada hem fabrikada çalıştım hem de biraderimle doğalgaz işi yaptım. Sonradan çiftliklerin maaşları katlandı gitti ama gittiğime pişman olmadım. Otuz sene İstanbul’da kaldım. Emekli olunca 2013’te Sarayönü’ne dönüş yaptım. Memleketimizde rahat edelim, dinlenelim diye geldik. Şehir yaşanmaz. Hele İstanbul’da hiç yaşanmaz. Oralar çekilmez hale gelince bizde kesin dönüş yaptık. Birkaç sene Necip Konar ile sıhhi tesisat işleri yaptık. Necip usta dükkanı kapattıktan sonra bir süre servis işlerinde çalıştım. Doğalgaz gelecek denince işyeri açmaya karar verdim. Sıhhi tesisat ve doğalgaz üzerine işyerimizi açtık.

Müteahhitlerden ağzım yandı

İşyerimizi açalı üç yıla yaklaştı. Kısa süre içerisinde düzgün çalıştık, helalinden kazandık, adımızı çabuk duyurduk. Elimden geldiğince yaşlılara, dullara, yetimlere yardım ettim. Hayır duası aldık. Bizim Sarayönü’ne gelen müteahhitlerden ben çok şikayetçiyim. Buraya gelen müteahhitler, buranın esnafını dolandırıp gidiyor. Emniyet binasının sıhhi tesisat ve yangın tesisatını Necip ustayla beraber yaptık ama paramızı alamadık. Müteahhitte 18 bin lira alacağımız kaldı. Caminin arkasındaki binanın sıhhi tesisatını yaptık oradan da para alamadık. Müteahhitten ağzımız çok yandı. O yüzden şimdi müteahhit kelimesini duyunca tüylerin diken diken oluyor. On bin lira kazanacağımı bilsem müteahhitle iş yapmam. Müteahhitlerin burada dolandırdığı çok esnaf var.

TOKİ’ler esnafı rahatlattı

En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi çalıştıracak eleman bulamamak. Hiç meslek öğrenme çabasında olan yok. Liseyi bitirinceye kadar her çocuk mecbur olarak okula gidiyor. Bu sene esnaflar TOKİ’ler olmasa bitmişti. Özellikle doğalgazcılar ayakta kalamazdı. Yatırım gelmediği için bu sene doğalgaz işi çıkmadı. TOKİ’ler olmasa yanmıştık ama bizi kurtardı. Sadece biz değil tesisatçılar, pencereciler, marangozlarda iyi iş tuttu. Konya’da şofben toptancıları çok büyük fırsatçılık yaptı. Şofbenler 1300 lirayken bir anda 1500 liraya çıktı. Sarayönü’nde 900 daireye şofben takılacak mecbur diye böyle bir fırsatçılık yaptılar. İlçenin ekonomisi şu anda en canlı zamanda olması gerekirken sıfır. Çarşı esnafı çok durgun. Çarşıdan adam bile geçmiyor. Esnafların durumu böyle ne olacak bilemiyorum.

Esnaflar birbirinden kaçıyor

Esnaflıkta dürüstlük çok önemli. Verdiğin sözü yerine getirebilirsen, dediğini uygulayabilirsen iyi. Söz verdiysem çok büyük bir sıkıntı olmadığı takdirde söz verdiğim zamanda giderim. Gidemeyeceksem de söz vermem. Eskiden esnaflar birbirine gider sohbet ederdi. Şimdi esnaflar birbirinden kaçmaya çalışıyor. Eskiden birleşir yemek falan yapar yerdik. Şimdi bunlar kalmadı. Demek ki esnaflar para kazanamıyor.

Sıcak para ilçemizde kalmıyor

TOKİ’ler şimdilik esnafa iyi gelebilir ama müstakil evleri öldürdü. Tamir tadilatlar, yeni evler bitti. Yeni yapılan müstakil ev yok denecek kadar az. Şimdilik iş var ama bu geçici bir şey. Bu sene birde TOKİ sıcak parayı olduğu gibi çekti götürdü. Millet iş yaptırıyor ama çoğu veresiye. Her ay Sarayönü’nden 1 milyon sıcak para TOKİ’ye gidiyor. Teslimatlarda 2.5 milyon sıcak para ilçeden çıktı. Böyle olunca da vatandaş ya alışveriş yapmıyor ya da veresiyeye başvuruyor. TOKİ’ler amacının dışına çıktı bana göre. Hem müstakil evleri öldürdü hem de sıcak para akışını bitirdi. Keşke sadece ihtiyacı olanlara yapılsaydı. 400 tane olsa yeterdi.

Umudumu OSB’ye bağladık

Konya’nın buraya yakın olması bir yönden avantaj bir yönden değil. Burada vatandaş en ufak bir şeyini dahi gidip Konya’dan alıyor. Akşehir, Cihanbeyli gibi yerlerde buna imkan yok. Vatandaş için iyi ama esnafa kötü. Sarayönü Konya’ya yakınlıktan ziyade İstanbul yoluna yakın olsa çok daha fazla gelişirdi. Ladik nereden nereye geldi. OSB kurulabilirse Sarayönü gibi bir Sarayönü daha kurulur. Bunun bir an önce yapılması gerekir. Ben olacağına gönülden inanıyorum. Arazi sorunu yok. Ana yola yakın, demiryoluna yakın, Konya’ya yakın. Yapılmaması için bir neden yok. kriz döneminde bu baya zor ama kriz atlatılırsa inşallah bir şeyler olur.

Güzel çalışmalar yapılıyor

Bana göre Beşgöz’ü çok güzel yapmışlar. Çevre düzenlemesi de layığı ile yapılırsa doğa harikası olur. Eskiden Beşgöze olta atamazdık. Şimdi çok güzel zaman geçiriyoruz. Göl kenarına piknik yapılacak, kamp yapılacak yerler yapılsa çok daha güzel olur. Bunun için başkanımıza teşekkür ediyoruz. Yeni otogar yapılım otogarın yerine iş hanı yapılacakmış. Buda çok güzel bir çalışma. Düğün salonu, şehir meydanı yine çok güzel oldu. Düğün salonuna ihtiyaç vardı. Geniş park şeklinde ilçemizin bir yeri de yoktu. İlçemizde güzel çalışmalar oluyor. İnşallah bunun devamı da gelir. Sarayönü’nün en büyük sorunu çarşı. Bu çarşının tamamen kürünüp yeniden yapılması lazım. Yetmişlerden beri Sarayönü çarşısında bir adım gelişme olmadı. Bu binaların çoğu virane. Çarşı yenilenebilirse ilçemiz gerçekten çok güzel olur.