Kapadokya’daki yer altı depoları veri merkezine dönüştürülüyor
İnternet ve telekomünikasyon altyapısının bel kemiğini oluşturan veri merkezleri, günümüzde giderek artan dijital veri ihtiyacını karşılamada kritik rol üstleniyor. Bu doğrultuda AHİKA'nın tamamladığı "Veri Merkezi Kurulumu Fizibilite Analizi", söz konusu merkezlerin Nevşehir'e taşınmasının ekonomik ve lojistik açıdan avantajlı olduğunu ortaya koydu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayladığı çalışmanın ardından, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların bölgeye ilgi göstermesi bekleniyor.
"Nevşehir düşük riskli konumuyla öne çıkıyor"
AHİKA Genel Sekreteri Bekir Varol, veri merkezlerine olan ihtiyacın sosyal medya ve yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte hızla arttığını vurguladı. Varol’a göre, Nevşehir bu tür yatırımlar için ideal bir yer: güvenli, afet riski düşük, merkezi konumda ve enerji maliyetlerinde ciddi avantajlara sahip.
"Yaptığımız analizde, Nevşehir'deki veri merkezlerinin yatırım ve işletme maliyetleri, İstanbul veya Ankara’ya kıyasla yüzde 45’e kadar daha düşük. Elektrik giderleri de ortalama yüzde 24 daha az." diyen Varol, özellikle düşük deprem riski ve terör tehdidinin olmamasının da önemli bir tercih sebebi olduğunu ifade etti.
Yeni teşvik programları kapsamında, bölgede kurulacak yer altı veri merkezleri için önemli desteklerin sunulacağını belirten Varol, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, özel sektör yatırımlarına kredi, makine desteği, vergi indirimi ve SGK teşviki gibi olanaklar sağlayacak. 240 milyon TL’ye kadar finansman desteği öngörülüyor.” dedi.
"Kapadokya'nın doğal soğukluğu, veri merkezlerinin yükünü azaltacak"
Varol, projenin hem bölgesel kalkınmaya hem de istihdama katkı sunacağını söyledi. Özellikle Kapadokya’nın doğal serinliğe sahip yer altı yapılarının, veri merkezlerinin en büyük masraf kalemi olan soğutma ihtiyacını azaltmada büyük rol oynayacağını ifade etti.
Veri merkezlerinin, günümüzde yüksek yatırım maliyetine rağmen sürekli gelir sağlayan stratejik tesisler olduğunu hatırlatan Varol, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu merkezlerde 7/24 kesintisiz çalışan sunucular, ciddi oranda enerji tüketiyor. Ayrıca ısınan ekipmanların soğutulması da ayrı bir enerji harcaması demek. Küresel ölçekte tüketilen elektriğin yaklaşık %2’si veri merkezlerine gidiyor. 2030 itibarıyla yapay zekâ kullanımındaki artışla bu oranın %4’e çıkması öngörülüyor. Biz de Kapadokya’nın jeotermal avantajlarını değerlendirmek üzere bu projeyi geliştirdik. Bölgedeki doğal depolarda sıcaklık yıl boyunca 6 ila 10 derece arasında seyrediyor. Bu da iklimlendirme maliyetini ciddi ölçüde düşürecek.”
Son olarak, bazı Körfez ülkeleri başta olmak üzere yabancı yatırımcılarla temasların sürdüğünü belirten Varol, Kapadokya’nın gelecekte bir veri merkezi üssüne dönüşmesini hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.