KAYNAKLAR ALARM VERİYOR!

KAYNAKLAR ALARM VERİYOR!
Sarayönü’nde asırlardan bu yana akan, tarihte bilindiği kadarıyla sefere çıkan Roma İmparatorluğu’ndan, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar ordularının su ihtiyacını gidermek için konakladığı Büyükzengi’nin su kaynakları...

Sarayönü’nde asırlardan bu yana akan, tarihte bilindiği kadarıyla sefere çıkan Roma İmparatorluğu’ndan, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar ordularının su ihtiyacını gidermek için konakladığı Büyükzengi’nin su kaynakları alarm vermeye başladı. İmparatorlukların kurutamadığı su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit eden KOSKİ, asırlardır akan kaynaklara beş yılda çok büyük zarar verdi. Artık dereleri akmaz olan Büyükzengi’de yer altı suları da yerleşim yerlerine yetersiz gelmeye başladı.

Yerleşim yerlerinin artan su ihtiyacını karşılamak için her geçen gün Büyükzengi’ye yeni bir kuyu açan KOSKİ’nin, kaynakları bitirdikten sonraki planının ne olduğu ise merak konusu. Su israfıyla ilgili hiçbir çalışması bulunmayan, Sarayönü, Ladik ve Kadınhanı köyleri gibi yerleşim yerlerinin su ihtiyacını hazır bulduğu Büyükzengi’den karşılayan KOSKİ’nin bir an önce kaynakların kullanımını azaltması gerekiyor.

Sarayönü’nde uzun yıllardan bu yana yakın yerleşim yerlerinin içme suyu ihtiyacını karşılayan, balık yetiştiriciliğinde, tarımsal sulamada kullanılan, bölgede yeşil bir doku oluşmasını sağlayan Büyükzengi kaynak sularında son yıllar ciddi bir azalma gözleniyor.

Bugün tehdit altında olan Zengi su kaynaklarının geçmişi ise antik dönemlere dayanıyor. Antik coğrafyacı Strabon'un 'Geographika' adlı eserinde bu bölgenin su kaynaklarından bahsediliyor. Yine Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yavuz Sultan Selim'in İran seferine eşlik eden Haydar Çelebi, Ruzname'sinde ordunun Zengi'de konakladığından ve zengin su kaynaklarından bahsediyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın Irak seferinde de Kanuni'nin ordusunda bulunan Matrakçı Nasuh'un, minyatür resimlerinde bu güzergah ve su kaynaklarını anlatılıyor.

Asırlardan bu yana akan ve bölgeye hayat veren Büyükzengi’nin su kaynakları son yıllarda ise artık eskisi gibi akmıyor.

Derelerin kuruduğunu anlatan Büyükzengi Mahallesi Muhtarı Murat Yaman, konu hakkında yaptığı açıklamada, “KOSKİ tarafından mahallemizdeki su kuyularından saniyede en az 100 litre su çekiliyor. Bunun 40 litresini ilçe merkezi kullanıyor. 30 litresi Ladik mahallesine gidiyor. Tam olarak emin olmamakla birlikte en az 30 litre de Kadınhanı köylerine gidiyor.” dedi.

Grup suyu darbe vurdu

Kaynakların hoyrat bir şekilde kullanıldığını kaydeden Yaman, “Büyükşehir yasasından sonra köyümüzün tüzel kişiliği gidip su kaynakları KOSKİ’nin eline geçince yeni kaynaklar keşfetmek yerine hazır bulduğu Zengi rezervleri üzerindeki pompaları arttırdı. Su kuyuları artınca sularımız çekilmeye başladı. Gürül gürül akan derelerimiz kurudu. KOSKİ’nin Kadınhanı köylerine buradan götürdüğü grup suyunun kaynaklarımıza çok zararı oldu. Büyükşehir yasasından önce Kadınhanı köyleri suyu nereden alıyordu? KOSKİ bu işin sonunu düşünmeden her fırsatta yeni bir kuyu açıyor. Daha önceleri pompalardan birisi arızalandığında hemen dağdan su gelmeye başlardı. Bu su kaynağı sonsuz değil ki. Asırlardan beri bitmeyen bu suyu KOSKİ 5-10 yıl içinde bitirecek herhalde.” şeklinde konuştu.

Tasarrufa gidilmeli

Yaman, su kaynaklarına en büyük darbeyi yanlış tüketimin vurduğunu belirterek şunları söyledi: “Hayvan ve bahçe sulamalarının yasaklanması lazım. Bu en az yüzde 30-40 su tasarrufu sağlar. Köyümüzün doğal yapısı bozuldu. Açılan kuyulardan dolayı evlerimizdeki kuyuların suyu çekildi. Şimdi mecbur bizde hayvanlarımızı şebeke suyuyla suluyoruz. Bir hayvan günde 40-50 litre su içiyor. DSİ bizim kuyu açmamıza da engel oluyor. Her yer suyu bizden kullanıyor biz kendi suyumuzu kullanamıyoruz. Denizin içinde susuz yaşıyoruz. 1500-2000 koyun, 150-200 inek var bu mahallede. Bu hayvanlar şebekeden su içiyor. Sarayönü’nde, Ladik’te, Kadınhanı’nda da hayvanlar şebeke suyu içiyor. Tüketilen suyu siz hesaplayın.”

Çok hoyrat kullanılıyor

Büyükşehir yasası çıktıktan sonra köyün tüzel kişiliği kaldırıldığı için artık su kaynaklarını koruyamadıklarını vurgulayan Murat Yaman, “KOSKİ herhalde sadece bu işin ticaretine bakıyor. Sürdürülebilirliği düşünen kimse yok. Derelerimiz kurudu. Ağaçlarımız kurudu. Önceden iki metreden su çıkardı bizim burada. Şimdi yukarıdan aşağıya kuruyup geliyor. Köy tüzel kişiliğimiz varken burada sadece iki tane su kuyusu vardı. Biz sadece bir tanesinin kullanılmasına izin veriyorduk. Tüzel kişilik kalktıktan sonra her yer kuyu oldu. Burada su varmış diye KOSKİ adeta buraya çöktü. Burayı kuruttuktan sonra ne yapacaklar bakacağız. KOSKİ’nin bir B planı varsa, bildiği başka kaynaklar varsa oraları da kullansın ki burayı tamamen kurutmasın. Ama onların da başka bir planı yoksa vay halimize. KOSKİ’nin bir an önce bu suyu hoyratça kullanmayı bırakması lazım.” diye konuştu.