Şanlı tarihimiz zaferlerimiz kadar, insanlara ders veren hikayelerle de doludur.
Bugün de tarihimizden bir hikaye paylaşayım istedim.
Haçlı birliğine karşı sırtımızda hançer oluşturan Safevilerin ve Memlüklerin aklını başına getiren ecdadımız Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han, giyim kuşamına itina etmez, giydiği kaftanı uzun süre sırtından çıkarmazmış
O çıkarmayınca vezir vüzera da yeni elbise yaptıramaz olmuş
İyice kılıksızlaşmışlar
Ne yapsak da padişahı yeni bir giysi diktirmeye ikna etsek diye düşünürken İran elçisi gelmiş. Bunu fırsat bilen paşalar huzura çıkıp
-Bu İranlılar görünüşe, şatafata fazla ehemmiyet verir, ona göre hazırlanmak icap eder
deyince Yavuz Sultan Selim Han, dertlerini anlamış
Tamam tamam demiş, yaptırın birer takım elbise
Zannetmişler ki Sultan da yaptıracak, en güzel giysileri diktirmişler
Yalnız,Yavuz Sultan Selim Hanonlara demiş ki; “Ayağımın ucuna güneşin ışıklarını elçinin gözüne yansıtacak şekilde kılıç koyun.”
Vezirler yepyeni giysileriyle huzurda yerlerini almış.Lakin Yavuz Sultan Selim Han içeri girmiş ki eski giysi sırtında!
Sultan eski kendileri yeni kıyafetliolunca paşaların etekleri tutuşmuş. Neyse usul gereği elçiyi kollarını bükerek içeri almışlar.
Şahın mesajını iletmiş, cevabını almış, çıkmış.
Vezirler, Sultanın ne tepki vereceğini korkuyla izlerlerken, Yavuz Sultan Selim Han onlara demiş ki;
-Gidin sorun bakalım, elbisemin ne renk olduğunu hatırlıyor mu?
Koşup sormuşlar
Elçi demiş ki;
Kılıcın korkusundan başımı kaldırıp Sultanın giysisine bakabildim mi ki rengini bileyim?
Dönüp Sultana elçinin sözünü nakletmişler
Yavuz yüzlerine bakmış, bakmış, demiş ki;
-Kılıcınız keskin oldukça hangi elbiseyi giyerseniz giyin düşman cesaret edip yüzünüze bakamaz
Amma, kılıcınız keskinliğini yitirirse en göz alıcı giysileri giyseniz de ona tesir edemezsiniz. Onun için kılıcınızı keskin tutmaya bakın, kılıcınız keskin olmazsa zillet de başlar.
Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız.
Şu zor zamanımızda ABD, İsrail, Almanya ve Yunanistan’ın etrafımızda yaptığı tatbikatları ve işbirlikçileri ile birlikte döndürdüğü dolapları yakından takip ediyoruz.
Zannetmesinler ki; kılıcın keskinliği kayboldu
Yakın zamandan bir örnek vereyim
Milli Görüş Lideri Refah-Yol Hükümetinin Başbakanı rahmetli Necmettin Erbakan hocamız, Kıbrıs Barış Harekâtının hemenöncesindeABD’nin “6. Filo ile saldırırız” tehdidine yönelik pilotları toplayarak “6. Filo’ya şehadet dalışı yapabilecek pilotlar bir adım öne çıksın...” sözüne karşılık Pilotların tümü bir adım öne çıkıncaortada 6. Filo falan kalmamış, anında kaybolmuşlardı.
O ecdadın torunları bu vatanda var olduğu müddetçe o kılıç her daim parlaktır.
Depremin ilahi bir uyarı olduğunu da biliyoruz.
