KKKA aşısında tarihi adım: İnsan üzerinde denemeler başlıyor
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı yürüttüğü aşı çalışmalarında kritik bir aşamaya geldi. Türkiye’nin ilk yerli COVID-19 aşısı olan Turkovac’ı da geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli liderliğindeki ekip, yakın zamanda insan faz deneylerine başlamaya hazırlanıyor.
Havaların ısınmasıyla birlikte yeniden artış gösteren kene vakaları vatandaşları tedirgin ederken, Kayseri’de KKKA nedeniyle iki kişinin hayatını kaybetmesi konunun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Bu gelişmeler ışığında, ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
"Yıl sonunda insan faz çalışması başlayabilir"
Uzun süredir Kırım Kongo aşısı üzerine çalışan Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, gelinen noktayı şu sözlerle aktardı:
“Uzun süredir çalışıyoruz bu konuya, TÜBİTAK Projesi ile 2015 yılında başlamıştık. O zaman belirli bir noktaya gelmişti ama araya 2019'un sonunda COVID pandemisi ortaya çıkınca yaklaşık 4 yıl kadar ara vermek zorunda kaldık. Şimdi 1 yıldan beri tekrar Kırım Kongo ile ilgili aşı çalışmaları devam ediyor. Şuanda zaten Sağlık Bakanlığı'nın desteklediği 2023 yılında çıkan bir projemiz var, Kırım Kongo'ya karşı rekombinant aşı. Gayet güzel sonuçlar alındı. Şuanda insan faz çalışmalarına geçmek için son birkaç deney yapıyoruz, özellikle zararsızlık ve toksikoloji deneyleri var. Onları da en kısa zamanda bitireceğimizi düşünüyorum. Tabi neticede bir araştırma yapıyoruz, her şeyin yolunda gitmesi halinde bu yılın sonunda faz çalışmasının başlayabileceğini düşünüyorum.”
"Bölgede yaşayan insanları rahatlatacağız"
Prof. Dr. Özdarendeli, aşının özellikle KKKA’nın görüldüğü riskli bölgelerde yaşayan vatandaşlar için büyük bir umut olacağını söyledi:
“Bu grip aşısından farklı bir aşı. Kenelerin özellikle aktif olduğu dönemlerde mevsimsel bir aşıdan ziyade 2 doz bir aşı ve sonrasında belki birkaç yıl sonra ilave bir dozla insanları koruyabileceğimizi düşünüyorum. Her sene bu aylarda maalesef ciddi vakalar var ve maalesef vatandaşlarımızı kaybediyoruz. Ülke olarak da aşı konusunda covid-19 pandemisinde kendimizi gösterdik. Kırım Kongo bizim üzerinde çok çalıştığımız bir aşı ve bu bizim ülkemiz için ciddi bir sağlık problemi. Her sene bu konuyla ilgili bir takım açıklamalar yapıyoruz ama artık konuşma değil yapma zamanı. Ülkemize bu aşıyı yapmak bizim borcumuz. Kırım Kongo'nun görüldüğü 3-4 milyon insanın yaşadığı belirli bölgeler var. Umuyorum o insanlara en güzel şekilde aşıyı yapıp, inşallah o bölgedeki insanları rahatlatacağız diye düşünüyorum.”
"En kısa zamanda bu aşıyı ülkemize armağan edeceğiz"
Aşıyı geliştiren ilk ekip olduklarını vurgulayan Özdarendeli, sürecin hızlandırılması gerektiğini ifade etti:
“Bu konuda çalışan gruplar var ama Kırım Kongo konusunda çalışan ilk grubuz. Belirli bir noktaya kadar geldi, birkaç testin de yapılması gerekiyor. Artık vakit kaybetmememiz gerekiyor. Bir irade koyup gerçekten buraya kadar gelmiş olan bu çalışmayı artık insan faz çalışmalarına biran önce ulaştırarak aşıyı en kısa zamanda ülkemizin hizmetine sunmamız gerekiyor. TÜBİTAK projesi ile başladık, şimdi Sağlık Bakanlığı TÜSEB'in desteğiyle gidiyor. Bu desteklerin ben süreceğini ve en kısa zamanda bu aşıyı ülkemize armağan edeceğimizi düşünüyorum.”
"Herhangi acil durumda, farklı bir aşı için hazırız"
Prof. Dr. Özdarendeli, Erciyes Üniversitesi’nin olası salgınlara karşı donanımlı olduğunu da vurguladı:
“Cumhurbaşkanlığı Strateji Daire Başkanlığı tarafından desteklenen bir altyapı projesi var, belirli bir noktaya geldi. Şartlara göre hangi noktalarda, nasıl stratejik aşılarla ilgili çalışabiliriz, araştırabiliriz bunlar yapılacak. Aynı zamanda enstitü olduğumuz için aşı araştırma ve geliştirme konusunda insan kaynağına ihtiyacımız var, bunları yetiştirmeyi düşünüyoruz. Ülkemizde aşıyla ilgili çalışan gruplar var, onlarla işbirliği halinde devam ediyoruz. COVID aşısını bitirdik, çok güzel sonuçlar aldık ve ülkemiz uzun yıllar sonra kendi aşısını üretebildi. Artık bu donanıma ülke olarak sahibiz. Şuanda bizim en büyük odak noktamız Kırım Kongo'ya karşı aşı geliştirmek. Ama yeni virüsler çıkıyor, yeni hastalıklar çıkıyor. Burada çok farklı aşıların platformlarının yapıldığını ve temelinin atıldığını söyleyebilirim. İnaktif aşıdan rekombinant aşılara kadar. Herhangi bir acil durum noktasında bizler farklı aşı platformlarını kullanarak hazır bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Türkiye’de yaygın olarak görülen KKKA hastalığına karşı geliştirilen bu aşı, tamamlandığında bölge halkı için önemli bir sağlık kalkanı olacak. İnsan denemeleri başarıyla geçilirse, Türkiye bu alanda da yerli ve milli bir çözüm sunmuş olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.