Koyun ağıllarında bahar bereketi

Koyun ağıllarında bahar bereketi
Sarayönü'nde bahar döneminin gelmesi ile birlikte Gözlü, Özkent gibi küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı mahallelerde çiftçiler kuzulama döneminin bereketini yaşıyor. Yeni doğan kuzuların sesleriyle...

Sarayönü'nde bahar döneminin gelmesi ile birlikte Gözlü, Özkent gibi küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı mahallelerde çiftçiler kuzulama döneminin bereketini yaşıyor. Yeni doğan kuzuların sesleriyle üreticinin ağılı şenlenirken, kuzuların sağlık durumunu korumak için büyük gayret sarf eden üreticiler tam gün mesai yapıyor.

Sarayönü'nde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı mahallelerde üreticilerin ağılında kuzulama döneminin tatlı telaşı yaşanıyor. Küçükbaş hayvan üreticileri, kuzuların sağ salim doğması için bugünlerde tam gün mesai yapıyor.

Gününün tamamını kuzulamak üzere olan koyunların yanında geçiren üreticilerin ağılı, dünyaya gelen kuzuların sesleriyle şenleniyor. Meraya otlatmaya götürülerek beslenen koyunlardan ayrı olarak ağılda tutulan kuzuların, anneleriyle buluşma anı ise güzel görüntülere sahne oluyor.

Buluşma saatinin yaklaşmasıyla kuzular ağılda, koyunlar ise dışarıda melemeye başlıyor. Kapının açılmasıyla birlikte anneler ve yavruları birkaç dakika içinde koklayarak birbirini buluyor.

Gözlü mahallesinde, ailesiyle birlikte çiftçilik yapan 69 yaşındaki Necdet Gözlü, yeni doğan her bir kuzuyla ağıldaki bereketin daha da arttırdığını söyledi.

"Çok bereketli bir hayvan"

Dedesinin dedesinden kalma işi devam ettirdiğini belirten Necdet Gözlü, "1958 yılından bugüne kadar 61 senedir ben bu işin içindeyim. Koyun çok bereketli bir hayvan. Peygamberlerimizin içinde hiç çobanlık yapmayanı yoktur. Tabiri caizse koyun melaikedir. Bu hayvanı kapısında taşıyan yokluk görmez. Bu Resulullah'ın hadisidir. Çünkü her zaman, her an bu paradır." dedi.

"Zorluğu da güzelliği de bugünler"

Gözlü, en yoğun dönemi yaşadıklarını ifade ederek, "En büyük sıkıntısı, zorluğu bugünler. Takip edersen, uykusuz kalırsan, gece gündüz ardında gezersen kazanırsın. Bir ay sonra kuzu öldü mü koyun bomboş kalır. Bunun gelir kaynağı bu. Kuzu doğduktan sonra üç günü çok önemli. İlk hafta üç gün kuzunun açlığını geçirmeden, soğutmadan anayı bulur emzirirsen o kuzu ayağa kalkar. O üç gün kuzu ile ilgilenmezsen o kuzu ortada kalır." şeklinde konuştu.

"Birbirlerini kokularından tanıyorlar"

Kuzunun, yüzlerce koyun içerisinden annesini kokusu ile bulduğunu anlatan Neclet Gözlü, şöyle devam etti: "Kuzu, ana rahminde beş ay durur. Üç ayda canlanır. Üç aydan sonra iki ayda canlı olarak ana rahminde durur. Beş ay sonra doğum yapar. Doğumdan sonra koyun kuzu, kuzu koyunu, birbirini koklayarak, kokusuyla bulurlar. İki aylık olunca sesiyle tanırlar."

"Randımanın sırrı kalorili sütte"

Ağılda bulunan 600 koyundan, ikiz doğumlarla birlikte yaklaşık 750 kuzu beklediklerini ifade eden Gözlü, "Bu kuzular mart ayında doğuyor. Marttan sonra Nisan'da ana ile yayılmaya başlar. Yem yok. Herkes bileğinin ekmeğini yiyecek. Doğadan yiyecek. Ana ot yiyecek, çiçek yiyecek. Kuzuda çiçeğin kalorili sütünü emecek. İşte randıman burada. Doğumda yaklaşık olarak yüzde 10 zayiat verilir. Yüzde 10 telef hakkıdır malın. Her şeyde yüzde 10 vardır. Ama şimdi çoğu yüzde elli, yüzde altmış zayiat veriyor. Bunun nedeni erken koç katılması ve doğumların zamanından önce kışın gerçekleşmesi." diye konuştu.