KURAKLIK DÜŞÜNDÜRÜYOR

Konya Ovasında hububat ekim dönemi başladı.

Karasal iklimin hakim olduğu ovada çiftçiler Ekim ayı ile birlikte tohumu toprakla buluşturmaya başlarlar.

Son yıllarda yağışların yetersiz oluşu yüzünden ekimin biraz geciktirilmesi tavsiyeleri yapılmasına rağmen genelde tohumun toprakla buluşması ekim ayında yapılıyor.

Hayırlı ve bereketli bir hasat sezonu olur inşallah

Ancak, sulanabilir arazi imkanı az olduğu için, geçen sezon yaşanan kuraklık nedeniyle yüksek oranda verim kaybı yaşayan çiftçilerde endişeli bir bekleyiş var.

Tohum, gübre ve mazot fiyatının çok yüksek oluşundan yakınan çiftçiler, bu yılda borçlanarak ekim yapacaklarını anlatıyorlar.

Çiftçiler; destekleme tohum, gübre ve mazot olarak ekim döneminde yapılırsa, tarımda istenen ve beklenen uygulama olacak derken, doğrudan destek uygulamasının da bu şekle dönüştürülmesi çağrısı yapılıyor.

Konya Ovası’nın ekonomik tabanı da tavanı da tarım.

Onun için biz tarımla ilgili derlediğimiz bilgileri sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz

Üretimin artması, gıda da fahiş fiyatın önüne geçilmesi için çiftçinin sesini duyurmayı hedefliyoruz.

Laf olsun diye eleştiri yapanların, vaatlerle insanı kandıracaklarını sananların önüne geçelim istiyoruz.

İklim değişikliği en fazla tarımı etkiliyor.

Üretim düşüyor, tarım alanındaki istihdam çöküyor.

Su kaynakları giderek azalıyor. Yeraltı suyu kullanımı arttıkça, araziler yeni tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.

Tarımın olmazsa olması su ve suyun yönetimi ile ilgili Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Zeki Bayramoğlu’nun görüşleri aldık.

Bayram hoca tarımsal üretimin iklim olayları ile iki yönlü ilişkisinin olmasının sektörde faaliyetleri kısıtladığına dikkat çekerken, “Tarımsal üretimde birim alanda verimi artırmak ve hastalık zararlıları azaltmak için kullanılan kimyasal ilaçlar ile gübrelerin iklim değişikliğini tetiklediği, diğer taraftan düzensiz yağış, aşırı sıcaklıklar, don, dolu, sel, kuraklık gibi afetlerle tarımsal üretimin gerçekleşmesini zorlaştırdığını” açıkladı.

Bu nedenle üretim sürecinde doğadaki döngünün dikkate alınması gerekiyor.

Bayram hocanın bir de uyarısı var.

Tarımsal üretimde aşırı ve bilinçsiz kimyasal ilaç-gübre kullanımı sulamanın etkisiyle kimyasal maddelerin yer altı sularına karışmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla uygulamalar sonucunda su kaynakları niteliksel olarak olumsuz etkilenecek ve kullanılabilir formdaki su varlığı ise azalacaktır.

Bayram hocanın çiftçilere önerisinden bazıları şöyle.

Anız yakımı engellenmeli. Yeşil gübreleme yapılarak toprağın organik yapısı korunmalı. Kuraklığa dayanıklı bitkiler yetiştirilmeli. Su tüketimi az olan ürünlerin kuraklık riski fazla olan illerde yetiştiriciliği desteklenmeli. Sulama suyunun bitki kök bölgesine verilişinde su kayıplarını azaltmak için yeraltı sızdırma sulama sistemlerinin kullanımı teşvik edilmeli. Arıtılmış suların tarımda kullanımı sağlanmalı. İklim değişikliğinin etkisini azaltmak için organik tarım ve iyi tarım gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalı.

Tarımsal üretimi desteklemek ve geleceğini planlamak için hepimizin çorbada tuzu olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi