Kutlu Doğum programına davet

Kutlu Doğum programına davet
Sarayönü Müftü Vekili Mustafa Topcu, Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Vatandaşları 19 Nisan Çarşamba günü saat 14:00'te Sarayönü Belediye Düğün Salonu'nda gerçekleştirilecek olan Kutlu Doğum programına...

Sarayönü Müftü Vekili Mustafa Topcu, Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Vatandaşları 19 Nisan Çarşamba günü saat 14:00'te Sarayönü Belediye Düğün Salonu'nda gerçekleştirilecek olan Kutlu Doğum programına davet eden Topcu, bu yılki temanın "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" olduğunu söyledi.

Kutlu Doğum haftasıyla ilgili konuşan Müftü Vekili Mustafa Topcu, yaptığı açıklamada, "Öncelikle O'nun Kutlu Doğumunun, bütün insanlığın yüreğinde muhtaç olduğu manevi ışığa dönüşmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyor; ülkemize, milletimize ve bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Kutlu Doğum Haftasında Peygamberimizin dünyayı teşriflerini anarken, başta İslâm dünyası olmak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu manevî problemlerin çözüme kavuşturulması konusunda Efendimizin risaletine başvurma ve onun rehberliğinde ilerleme konusunda ciddî ve kayda değer bir ihmalkârlıkla karşı karşıya olduğumuzu söylemek isterim.

Asırlar boyu, başta Anadolu olmak üzere, İslam coğrafyasında farklı din, dil, ırk, kültür, mezhep ve meşrep mensupları güven içerisinde bir arada yaşamışlardır. Engin hoşgörü, sevgi, saygı, diğerkâmlık, paylaşma, yardımlaşma, güvenme ve güven verme gibi insani meziyetlerin en nadide örnekleri bu medeniyette sergilenmiştir. Bu medeniyet, "Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü" anlayışındaki Yunusları yetiştirmiştir. Bu medeniyet, "Değil mi ki sen bensin; ben de senim. Kendi kendimizle bunca savaşmamız da ne?" diyen Mevlanaları insanlık mirasına hediye etmiştir.  Ne var ki, son zamanlarda dünyanın değişik bölgelerinde insanların huzur ve güven içinde bir arada yaşama ortamını tehdit eden hodkâmlık, tahammülsüzlük, başkalarını yok sayma, ayrımcılık, haksızlık gibi uygulamalara; zulüm, işkence, terör, katliam gibi olaylara şahit olunmaktadır.

Ayrıca İslamofobinin bir tür endüstriye dönüşerek yaygınlaşması, kutsala ve kutsal değerlere yönelik olumsuz söylem ve eylemlerin artması, dünya barışının geleceği adına endişelere neden olmaktadır. Ülkemizde çeşitli nedenlerle son yarım asırlık süreçte köyden kente yoğun bir göç yaşandığı da bir gerçektir. Söz konusu göç neticesinde özellikle büyük şehirlerde farklı din, mezhep, meşrep, etnik köken mensubu insanlardan müteşekkil yeni bir yapı ortaya çıkmıştır. Böyle bir yapıda zaman zaman insanların birlikte yaşama konusunda duyarsızlaştığı gözlemlenmektedir. Oysa toplumsal huzurun yolu, başkalarının inancına, düşüncesine saygı gösterebilmek, hak ve hukukuna riayet edebilmek ve bütün bunları yaşatabilmekle mümkündür" diye konuştu.