Lystra'da her kazma, tarihten bir sayfa açıyor
Konya’nın Meram ilçesindeki Lystra Antik Kenti’nde 2025 yılı kazı sezonu başladı. Botsa ve Hatunsaray bölgeleri arasında yer alan ve yalnızca Anadolu değil, dünya ve Hristiyanlık tarihi açısından da büyük öneme sahip olan antik kentte, kazılar derinleştikçe önemli yapılar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Antik kent, İncil’de adı geçen nadir yerleşimlerden biri olarak kabul ediliyor. Roma döneminde bir koloni şehri olarak kurulan Lystra, Aziz Pavlus’un üç kez ziyaret ettiği yerlerden biri olmasıyla da inanç turizmi açısından dikkat çekiyor. Bu özelliği nedeniyle hem tarihçilerin hem de arkeologların yoğun ilgisini görüyor.
Kazıların ikinci sezonuna girildi
Lystra Antik Kenti Kazı Başkanı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, 2025 yılı kazı sezonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Mimiroğlu, geçen yıl başlayan kazılarda çok önemli bir yapıya ulaşıldığını belirtti:
“Kazı çalışmalarında bu yıl ikinci sezonumuza girdik. 2024 kazı sezonunda kentin ana kilisesi olduğu düşünülen büyük bir yapı keşfedildi. Bu yapı, Hristiyanlık tarihi ve inanç turizmi açısından son derece önemli.”
Lystra’nın dini değeri büyük
Mimiroğlu, Lystra’nın Hristiyan dünyası için taşıdığı değeri şu sözlerle anlattı:
“Aziz Pavlus’un üç kez ziyaret ettiği şehir, bu yönüyle Hristiyan dünyasında kutsal bir hac merkezi olarak kabul görecek nitelikte. Bu da Lystra’yı inanç turizmi açısından değerli kılıyor.
Dünyanın birçok ülkesindeki 80’e yakın kilisede, Aziz Pavlus’un Lystra ziyaretleri dünyanın en önemli sanatçıları tarafından resmedilmiş. Hem de kenti hiç görmeden yapılmış bu tasvirler. Bu da kentin uluslararası düzeyde ve Hristiyanlık inancı bakımından ne denli önemli olduğunu gösteriyor.”
Yıl sonuna kadar sürecek kazılarda sosyal projeler de var
Doç. Dr. Mimiroğlu, 2025 yılı kazı sezonunun Kasım ayı sonuna kadar süreceğini belirterek, projeye çok sayıda üniversiteden bilim insanlarının katıldığını aktardı:
“Türkiye'nin dört bir yanından; Selçuk Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Nevşehir Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi gibi önemli akademik kurumlardan bilim insanları da kazıya katılıyor.
Proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde; Meram Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin destekleriyle yürütülüyor.”
Sadece kazı faaliyetleri değil, Lystra’nın tanıtımına katkı sağlayacak sosyal projeler de planlanıyor. Bu projeler arasında özellikle gençlere yönelik etkinliklerin öne çıktığını vurgulayan Mimiroğlu şöyle devam etti:
“Çalışmalar çerçevesinde şehirle ilgili sosyal projeler de yürütülecek. Bunların en önemlisi ‘Arkeoloji Yaz Kampı’.
Temmuz ayında ise Aziz Pavlus’un Lystra ziyaretine ilişkin dünyanın farklı ülkelerindeki kiliselerde bulunan tablolarla ilgili bir sergi açılması planlanıyor.
Sergi ile Lystra’nın dini ve kültürel mirasını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz.”
Lystra, ziyaretçi sayısını artırıyor
Doç. Dr. Mimiroğlu, kazıların daha çok erken safhada olmasına rağmen Lystra’nın şimdiden ilgi çekmeye başladığını ifade etti:
“Antik kent, kazılar yeni başlamasına rağmen, dünyanın pek çok yerinden misafirler ağırlıyor.
Sosyal faaliyetler ve kazılar ilerleyip Lystra Antik Kent ortaya çıktıkça ziyaretçi sayısının daha da artacağına inanıyoruz.”
Konya’nın güneyine açılan tarihî yol üzerindeki konumu, İncil’de adı geçen nadir yerleşimlerden biri olması ve Aziz Pavlus’un izlerini taşıması, Lystra’yı hem bilimsel hem de kültürel anlamda önümüzdeki yıllarda çok daha önemli bir konuma taşıyacak gibi görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.