MÜFTÜLÜKTEN MİSAFİRİNİZ VAR

Sabah il merkezindeki bir camide hem Namaz kıldırıyor, hem de vaaz ediyor.

Akşam ve Yatsı vakti ise il merkezine çok uzakta bir ilçenin en kenar mahallesindeki camide.

Vatandaşla birlikte.

Sürekli vaaz ve irşat programı uygulamasında.

Yeni yeni projeler hayata geçirme çabasında.

Bu arada ekip oluşturmaya da çalışıyor.

Başka ülkelerden Konya ya gelen öğrencilerle, ülke içinden gelen öğrencilerin kaynaşma ve dayanışma programları

Sosyal medyada paylaşılan yanlış din algısına karşı bilgilendirme çalışmaları, ev ve iş yerlerini ziyaretler, fakir ve muhtaç ailelere yardım etme gibi projeleri Türkiye ye örnek oldu

Kimden mi bahsediyoruz.

Konya İl Müftüsü Prof.Dr.Ali Öğe hocamızdan

Müftülükten veya en yakın camii imamımızdan hiç beklemediğimiz bir zamanda evimize, iş yerimize misafirimiz gelecek.

Konya İl Müftülüğü patentli Projenin adı ‘Misafiriniz var’

Bu proje ile il ve ilçe MüftülüklerindekihanımVaizeler ve Hocahanımlar dahil idari ve eğitim personelinin tamamı sahada olacak.

İslamda aile, kadın ve erkek hakları, iş ahlakı gibi toplumuzu yakından ilgilendiren konuların paylaşılacağı ziyaretçiniz var projesi ile ilgili Müftü Ali hocamızdan aldığımız bilgileri de kısaca şöyle aktarayım

“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” düsturuyla bütün insanlığın hizmetinde olma gayesiyle çalışmalıyız.

Proje kapsamında din görevlileri çeşitli ziyaretler gerçekleştirerek Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde de bulunacaklar.

Bu proje ile konutlarımız dahil il genelindeki her bir meslek grubu ve kuruluşla tanışma, selamlaşma ve dualarla iş yerlerinde buluşulması amaçlandı.

Konya'da gezilmedik esnaf, adım atılmadık nokta bırakmamak şuuruyla esnaf, sanayi, okul, iş yeri, kurum ve kuruluşları din görevlilerimizce ziyaret edilecek.

Dertler dinlenecek, çareler aranacak.

Ali hocam bilgiyi verdi

Bizim de bu projeye katkımız olsun.

Fırsat geldi işte.

Eve ya da iş yerimize gelen misafirimizdentoplum için elzem hale gelen dini bilgileri alalım.

Sormak istediklerimizi soralım

Cami cemaati ve mahalle cemaati olmayı ihmal ettik.

Komşuluk ilişkilerimizi unuttuk.

Şu meşhur hikayeyi bir hatırlayalım

Kurak geçen bir yaz gününde cemaat, Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber, kurumaya yüz tutmuş mahsulleri kurtarma umuduyla araziye yağmur duasına gider..

Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir; ama tek damla yağmur düşmez.

Birkaç gün sonra bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer..

Kasaba halkı, Allah dostunun yanına gelerek durumu anlatıp ondan yağmur duası yapmasını isterler.

Ancak Allah dostu yağmur duası yerine, kasabayı birlikte gezmeyi önerir.

Halk şaşkınlık ve merak içinde Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar. 3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük, kapısı kırık bir eve rastlarlar.

İçeriye seslenilir.

İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar.

Hal, hatır sorulduktan sonra, evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığı öğrenilir.

Kadın ile hasbihal edildikten sonra, küçük kızlara istekleri olup olmadığı sorulur. Kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister..

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra, Allah dostu küçük kızlara “En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize” der.

Kızlardan birisi, “Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah’tan yağmur yağdırmamasını isterdim. Diğeri de “Ben de eski ayakkabım delik olduğu için ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah’tan yağmur yağdırmamasını istiyorum ” der!.

Allah dostu, bu sözlerden sonra, yanındaki cemaate dönerek şöyle der: “Sadece Allah’ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce, kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece, duanız kabul olmaz ey cemaat”

Bu ziyaretçiler bize komşumuzu, özümüzü hatırlatacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi