Popülerliği Sonuna Kadar Hak Eden Kitap: Tutunamayanlar

Tutunamayanlar hakkında şimdiye kadar birçok yazı yazılmıştır. Popüler kültür, internet ortamı bazı kitapların aniden popülerleşmesini sağlar. Ne yazık ki günümüzde bu olay kitabı yazan yazarları kaybetmemizden sonra gerçekleşmektedir. Tutunamayanlar romanı bu popülerliği sonuna kadar hak etmektedir.
Tutunamayanlar kitabının yazarı Oğuz Atay’dır. Gelin, size biraz Oğuz Atay’ın hayatından söz edelim.
Oğuz Atay’ın Hayatı
Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 yılında Kastamonu’da doğmuştur. Roman ve hikaye yazarlığı dışında tiyatro oyunları da yazmıştır. Babası Mehmet Cemil Atay ağır ceza yargıcıdır. Fransız anne ve Türk babadan doğma olan annesi Muazzez Zeki Hanım ise öğretmendir. 1939 yılında babasının milletvekili olarak seçilmesiyle Ankara’ya taşınmışlardır. İlköğretime de Ankara’da Devrim ilkokulda başladıktan sonra liseyi TED Ankara Koleji’nde bitirmiştir (1951). İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinden inşaat mühendisi olarak 1957 yılında mezun olmuştur.
Üniversite yıllarında başına gelen şu anıdan da bahsetmek isteriz. Oğuz Atay, o dönemlerde keman virtüözü olan Suna Kan’ın eserlerini ve kendisini çok beğenmektedir. Rüyasında üç gece üst üste Suna Kan’ın konserinde bulunduğunu görmüştür. Rüyasında pijama ile konsere giden Oğuz Atay, çok utanmıştır ve dördüncü gece takım elbisesi ile uyumuştur. Başka sitelerde bahsedildiği gibi rüyanın devamında Suna Kan’ın nikah şahidi olduğu, yanlış bir iddiadır.
Bir şirkette altı ay mühendis olarak görev aldıktan sonra askerlik görevinin ilk altı ayı için İstanbul’a gitti. Daha sonraki altı ayı ise Ankara’da yapmıştır. Daha sonra İstanbul’a taşınan yazar Denizcilik Bankası İstanbul Şehir Hatları İşletmesinde 3 yıl çalışmıştır. 1961’de modacı Fikriye Fatma Gürbüz ile evlenmiş ve bu evlilikten bir kızı olmuştur. İşinden ayrıldıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır.
1967 yılında boşanmıştır. 1974 yılında ikinci evliliğini muhabir Pakize Kutlu ile yapmıştır. Hayatını üç evrede incelediğimizde bunlar için gençlik, evlilik ve yazarlık diyebiliriz. Yazarlık evresi hayatının en karamsar evresidir. Ciddi bunalımlar yaşamıştır. İlk romanı olan Tutunamayanlar da 1972 yılında yazılmıştır. 1976 yılında hastalanan yazarımızı, beyin tümörü nedeniyle kaybettik.
Çoğu yazarda da görüldüğü gibi, üzüntüler ve bunalımlar insanları yazmaya yöneltmiştir. Kimlik bunalımı yaşan bir insandı Oğuz Atay. Bu da bize birçok eser kazandırdı. Elbette yazarlar toplumsal durumlardan da bahsetmektedir ama bir kitabı okumak yazarın ruhuna dokunmaktır. Romanlar yazdığı dönemde toplumla ilgili gözlemleri, toplumsal kurumlara olan eleştirileri ile çok fazla tartışmaya neden olmuştur. Kendisi Dostoyevski ve Kafka hayranıdır.
1970 yılında TRT Roman Ödülü’nü almış yazarımız daha sonra ne yazık ki unutulmuş. Kendisinden bahsederken, ben yaşarken unutulmuş biriyim, der. Oysa şu an hayatta olsaydı, Türkiye’de kendisini tanımayan çok az insan olduğunu görecekti. Bunalım nedeninin yalnızlık ve unutulmak olduğu o kadar aşikar ki.. ve bu düşüncelerden kurtulma yolunu yazmakta bulmuş. Ömer Madra ve Enis Batur’un önsözlerinin de eklenmesiyle Tutunamayanlar yeniden basılır. 2021 yılı Nisan ayında 102. baskıya ulaşmıştır. Şu an Türk edebiyatının en çok satılan romanları arasındadır.
Tutunamayanlar Kitabının Konusu
Berna Moran, Tutunamayanlar için hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak nitelendirmiştir. Tutunamayanlar, post-modern tarzda yazılmış ilk eserimizdir.
Tutunamayanlarda, ana karakterimiz Turgut Özben’dir. Turgut Bey’in arkadaşı Selim Işık intihar etmiştir. Arkadaşının izini süren Turgut Özben, Selim’in tanıdığı insanlarla görüşür ve her seferinde başka bir özelliğini öğrenir. Turgut bu insanlarla görüştükçe, Selim daha da netleşir kafasında. Romandaki tüm karakterler Selim’in hayatındaki kişilerdir ve Selim’i anlatırlar. Selim, düşünen ve sürekli sorgulayan bir insandır. Bu yüzden hayata tutunamamıştır.
Tutunamayanlar’ın Karakteri Olric
Günümüzde çok beğenilen roman Tutunamayanlar adlı eserde ismi geçen diğer bir karakter de Olric’tir. Olric, Turgut Özben adlı karaktere gerektiğinde her konuda yardım eden, sürekli ‘Efendimiz!’ diye hitap eden ve karakterin kafasının içinde yaşayan hayali bir varlıktır.
Turgut, Selim hakkında araştırma yaptıkça ve onun hakkında öğrendikleriyle değişmeye başlar. Kendi kendine konuşmaya başlar. Bu süreçte de Olric ortaya çıkar. Olric, bilinçaltıdır Turgut Bey’in. İç dünyasını ortaya çıkarır.
Oğuz Atay; tüm yalnızlığı, çaresizliği, hayal kırıklığını, topluma yabancılaşmayı Turgut Özben’e yüklese de bu duyguları yaşayan aslında Oğuz Atay’dı. Onu anlayabilmek için muhakkak Tutunamayanlar’ı okumanızı tavsiye ederim.