Potuk Ailesi hastaneden şikâyetçi oldu

Potuk Ailesi hastaneden şikâyetçi oldu
Sarayönü Yukarı Mahalleden pazarcı Halil Potuk, önceki hafta rahatsızlanarak gittiği Sarayönü Devlet Hastanesi Acil servisinde ihtiyaç gidermek için girdiği hastane lavabosunda kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti.Merhumun...

Sarayönü Yukarı Mahalleden pazarcı Halil Potuk, önceki hafta rahatsızlanarak gittiği Sarayönü Devlet Hastanesi Acil servisinde ihtiyaç gidermek için girdiği hastane lavabosunda kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti.

Merhumun vefatının ardından çocukları hastane güvenliği ve yönetiminin ihmali olduğu gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Babasının ölümü hakkında ihmal gerekçesiyle suç duyurusunda bulunarak şikayetçi olduğunu söyleyen oğlu Salih Potuk şu açıklamalarda bulundu;

“Rahmetli babam akşamüzeri rahatsızlanarak Sarayönü Devlet Hastanesi Acil servisine gitti.

Babam şeker hastası olduğu için sık sık tuvalete gitmek zorunda kalıyordu. O gün de arabasını hastane acil servisinin önüne arabanın farları yanıyor haldeyken bırakıp içeriye girmiş. Sanırım çok sıkıştığı için kayıt bile yaptırmadan direk lavabolara girmiş. Ne yazık ki burada geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.

Babamın vefatından ancak ertesi sabah haberdar olunabildi ve cansız bedeni 12 saat boyunca hiç kimsenin haberi ve ilgisi olmadan orada kaldı.

Burası bir hastanenin acil servisi. Üstelik Sarayönü acil servisi de çok çok yoğun bir servis değil. Bütün gece acilin önünde araba farları açık halde duruyor. Güvenlik görevlileri dahil hiç kimsenin dikkatini çekmiyor.

Buradaki güvenlik ve temizlik görevlileri lavaboları hiç mi kontrol etmiyorlar. Bir temizlikçi içeriye girmiş, kapıyı tıklamış ses veren olmayınca çıkıp gitmiş.

Hastanenin her tarafında güvenlik kameraları var. Kim girdi kim çıktı her şey belli. Bu kadar bir ilgisizlik ve ihmal nasıl olabiliyor.

Bu sadece güvenlik ve temizlik görevlilerinin sorumluluğu olamaz. Demek ki yeterince bir disiplin yok ki ihmaller yüzünden böylesine bir talihsizlik yaşanabiliyor.

Hem güvenlikten hem yönetimden şikayetçi olduk. Babamız geri gelmeyecek ama en azından başkaları aynı acıları yaşamasın.”