Salgın hastalıklara dikkat!

Salgın hastalıklara dikkat!
Pazarcık ve Elbistan merkez üslü iki depremde, resmi rakamlara göre yıkılan bina sayısı 6 bin 444, “yıkıldı” ihbarı gelen bina sayısı ise 11 bin 302 olarak açıklandı. Özellikle Pazarcık depreminin sabaha karşı 04.17'de...

Pazarcık ve Elbistan merkez üslü iki depremde, resmi rakamlara göre yıkılan bina sayısı 6 bin 444, “yıkıldı” ihbarı gelen bina sayısı ise 11 bin 302 olarak açıklandı. Özellikle Pazarcık depreminin sabaha karşı 04.17'de olduğu düşünüldüğünde, basit bir hesapla her binada ortalama 5 ev, her evde 4 kişi olduğu düşünüldüğünde bile enkaz altında on binlerce insanın olduğu ortaya çıkıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye için iki büyük depremden sonra en yüksek seviye olan 3'üncü seviye acil durum ilan etti. Örgüt, depremlerin sağlık üzerindeki kısa süreli ve ani etkisi kadar çok sayıda insanı uzun süreyle etkileyen sağlık sorunlarını tetikleme potansiyeli de olduğunu vurguladı.

Bugün en çok dile getirilen korku ise bir salgının ortaya çıkması…

Bu endişeyi konunun Türkiye’deki en önemli uzmanlarından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı başkanı Prof. Dr.Mehmet Ceyhan anlattı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın deprem bölgesindeki 10 ilde yaşanabilecek muhtemel sağlık sorunlarına ilişkin çarpıcı tespitleri şöyle:

“CESETLERDEN DİREKT BİR HASTALIK BULAŞMAZ”

“Direkt enkaz altındaki cesetlerden bir hastalık bulaşması söz konusu değil. Ancak orada bir sürü hayvanlar var, köpekler var…  Cesetleri parçalayabilirler. Dolayısıyla bu yolla herhangi bir mikrop, bakteri ortama saçılırsa bu etkileyebilir.. Havanın soğuk olması bunu geciktirir. Bu çok büyük bir tehlike değil.”

“KEMİRGENLER ORTAYA ÇIKACAK”

“Biz daha önceki depremlerden biliyoruz, Gölcük depreminde gördük… Henüz çıkmadılar ortaya ama şu andan itibaren aç kalınca kemirgenler çıkacak ortaya… Sıçanlar, fareler… Bunlar insanları ısırabilir.

Depremlerde altyapı parçalandığı için bunlar çok sayıda ortaya çıkabilir. Kemirgen ısırmalarıyla çok sık karşılaşabiliriz.”

Tabi insanın aklına ilk kuduz geliyor. Türkiye’de kemirgenden kuduz riski yok. Ancak tabi bir kemirgen ısırdığı zaman önerdiğimiz belli bir antibakteriyel tedavi var. Onu başlıyoruz ama kuduz riski asıl başı boş köpeklerden doğacak.”

“EN KORKTUĞUMUZ ŞEY TETANOZ”

“İkincisi depremde en çok korktuğumuz şeylerden biri de tetanozdur. Çünkü bu yıkıntı altından çıkarılan yaralıların tamamına… Eğer bir şekilde 5 yıl içinde tetanoz aşısı olmadığı öğrenilebilirse hemen çıkarılır çıkarılmaz yapılacak ilk işlerden biri tetanoz aşısı yapmak olmalı.”

“SAĞLIK BAKANLIĞI AŞI ÜRETİLEN TESİSİ MÜHÜRLEDİ”

“Fakat maalesef Türkiye’de bazı dalavereler nedeniyle aşı üretilemiyor. Türkiye’de daha önce üretilen, aşı üretim tesisini iki ay önce Sağlık Bakanlığı mühürledi… burası uygun değil diye…

Şu anda Türkiye’de kuduz, difteri tetanoz ve Hepatit B aşılarında çok ciddi sorun var.”

“ÇADIRDA VE KAPALI ORTAMDA HER TÜRLÜ HASTALIK BİRBİRLERİNE BULAŞACAK”

“Öte yandan bir de öyle bir zamanda oldu ki deprem… Tam bu sene artan grip, covid, RSV gibi, solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslerin çok arttığını ve insanların eski senelere oranla çok daha yüksek oranda bu hastalıklara yakalandığını konuşurken oldu deprem. Üstelik insanlar büyük çadırlarda, salonlarda, toplu halde tutuyoruz. O insanlar solunum yoluyla her türlü hastalığı birbirlerine bulaştıracaklar.

Onun için bölgedeki insanların öncelikle grip aşısı olması lazım. Covid’in yayılmasını önlemek için de Covid aşısı eksik olanların aşılarının tamamlanması lazım.

Bunun planlamasını ordaki insanlara bırakmamak lazım. İsteyen gelsin aşı yapayım dersen kimse gitmez çünkü ordaki insanların canı yanıyor. Yakını enkaz altında. O insanın aşı düşünecek hali yok. Bunu Sağlık Bakanlığı’nın düşünmesi lazım.”

Ayşrıca kurtarma ekibinde çalışanların hepsine acil tetanoz aşısı yapmak lazım.

Kurtarma ekipleri yaralanıyorlar. Tetanozun en çok bulaştığı yerler, toprak, çimento ve özellikle demir… Bunlarla ufak yaralanmalarda bile bulaşabilir.”