Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

SARAYÖNÜ AĞIZLARI SÖZLÜĞÜ – 12

*Ağı : Zehir. Örnek: Aşenede fareler cirit atınca her yire ağı dökmüşler.

*Amel olmak : İshal olmak, diyare. Örnek: Bahçedeki gayısılardan çok yiyince amel oldu.

*Biroş olmak : Rahatsız olmak, içi bulanmak. Örnek: Minibüs çok dolanınca biroş oldum.

*Çalı çırpı : İnce odun. Örnek: “-Nenee, Bekir’le çalı çırpı topladık, sobada yakalım da ev accık ısınsın.”

*Çemremek :Giysinin kolunu katlayarak yukarı doğru sıyırmak. Örnek: Ak hay yavrıım, şu kollarımı bi çemre de, bulaşık zinileri yuyum.

*Çıkılamak: Yiyecek vs. konulmuş örtüyü(çıkını )bağlayarak içindekileri muhafaza etmek. Örnek: Tarlaya göndereceği azzığı bir gözel çıkılamış.

*Çul : İnce minder veya yere serilen örtü. Örnek: Sundurmaya çul sermiş, oturduğu yirde kirmanla yün eğiriyor.

*Fışkı: İnek gübresi. Örnek: Ahırdaki fışkıları temizleyip bi çuvala basmışlar.

*Fingirdek : Cilveli. Örnek: Pek fingirdek anam, bu gızı gözüm tutmadı.

*Garaltı :Gölge. Örnek: Bastırığın yanındaki garaltıyı gören Zübüde aba, herifin arkasından seyirtti.

*Gavilleşmek : Söz birliği etmek, sözle anlaşmak. Örnek: Çatal çeşmenin önünde gavilleşmişler.

*Gığı : Koyun gübresi. Örnek: Hayattaki(avlu)koyun gığını paklememişler, kokudan geçilmiyor bacım.

*Gıran gelmek :Öldürücü salgın hastalık, pandemi. Örnek: Memlekete gıran geldi, herkesi kırdı geçirdi.

*Gözlerini hörtletmek : Şaşkınlık ve hayretten gözlerini iyice açmak. Örnek: Gözlerini ne hörtletip bakan gıı, hiç mi adam görmedin?

*Günaşşık : Ayçiçeği. Örnek: Nörürsünüz ,günaşşık mı çitlersiniz?

*Hergele : Başı boş, serseri, işsiz güçsüz kimse. Örnek:Hergelenin teki!İşi gücü rezalet çıkarmak bunun.

*Hırt hırt olmak : Çiğ, pişmemiş olmak. Örnek: Yimek az bişmiş, hırt hırt olmuş.

*Iğranmak :Devinmek, hareket etmek. Örnek: Ali Osman, hayattan(avlu) bi tahta parçası bul da iskemlenin ayağının altına goyalım, ığranıp durmasın.

*Kostak :Çalımlı, havalı. Örnek: Şuna bak hele, kostak kostak yürüyor.

*Mudare etmemek : Minnet etmemek. Örnek: Kimseye mudare etmiyor, kendi ayakları üstünde dimdik duruyor.

*Öllüyün körü: Karşıdaki inat eden kimseye söylenen bir tepki sözü. Örnek: Öllüyün körü! sen de inat etmeyeydin.

*Ötürmek : İshal olmak, diyare. Örnek: Çocuk hastalanınca okulda donuna ötürmüş.

*Sırkıtmak:Sıvıyı, son damlasına değin akıtmak, sızdırmak. Örnek: Zeytinyağını tenekeden iyice sırkıt yavrım, boşa gitmesin.

*Siydirmek :Kesik kesik işemek. Örnek: Yüz numaraya (tuvalet) siydirmiş, her yir kirlenmiş.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi