Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

SARAYÖNÜ AĞIZLARI, SÖZLÜĞÜ-14

Bir dilin tarihî gelişimini ve söz varlığını ortaya koyabilmek için ağız araştırmaları son derece önem arz etmektedir.[1]Makalede metinlerden hareketle Sarayönü Türkmen ağızlarının standart Türkiye Türkçesinden ayrılan fonetik ve morfolojik özellikleri tespit edilerek her iki ağız arasındaki belirgin farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Fonetik Özellikler: Ağız incelemelerinde yerel konuşma dilleri esas alındığı için çok sayıda sesle karşılaşılmaktadır. Ancak bunlar genellikle standart yazı dilindeki seslerden çeşitli ses hadiseleriyle oluşmuş ara seslerdir. Dolayısıyla fonolojik görevleri yoktur. Sarayönü Türkmen ağızlarında Türkiye Türkçesi standart yazı dilinde bulunan seslerden başka fonolojik değere sahip iki ses tespit edilmiştir. Bu sesler kapalı /e/ ünlüsü ve damak /n/’si ünsüzüdür.[2]

*Ağzını ayırmak : Boş boş oturmak. Örnek : Şavka (Şefika) ağzını ayırıp oturma! Pardının her yirini ilbiz (örümcek ağı) gaplamış, pakleyivir (temizle).

*Bici dolması : Koyun işkembesi, ciğer, pirinç, bulgur, soğan, baharat, tereyağı, salçadan yapılan dolma yemeği. Örnek : Eskiden nenem emek emek bici dolması yapar, misafirlerimize ikram ederdi.

*Çente : Çanta. Örnek : Uşaklar ellerinde çenteleri okula doğru seğirtiyorlar (koşuyorlar).

*Çöte : Baston, asa, çete. Örnek : Dedem çötesini sallayınca mahallenin çocukları gorkar gaçardı.

*Deymek : Dokunmak. Örnek : Yidirip içirdiklerin babayın canına deysin inşaallah.

*Diminnek : Demin, Az Önce. Örnek : Diminnek hava güneşliydi, birden bire ortalık garardı.

*Düven : Harmanda buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi ekinlerin tanelerini sapından ayırmak için kullanılan, hayvanlarla çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taşları çakılı olan kızak biçiminde araç. Örnek : Harman yirinde arpaları düvenle sürüp,  malamayı da yaba ile savurduk.

*Ebe : Nine. Örnek : Çocukluğumda ebemden dinlediğim masallar hâlâ hatırımdadır.

*Er : 1 - Erken 2 - Erkek. Örnek : İşini er vakitte yap ki, günün bereketli olsun.

*Gelin güveyi : Gelin ve damat Örnek : Gelin güveyi goltuktan çıkıp sekide durunca avratlar fısırdaşmaya başladılar.

*Gine : Yine. Örnek : Gine mi geldin sen? Bıktık osandık (usandık) senden.

*Gopudup durmak : Bir işin peşinden gitmek. Örnek : Nöğürsün Sadettin? Evdeki kör boğazları doyuracam diye gopudup duruyor.

*Hoşlaşmak : Hoşlanmak, çok beğenmek. Örnek : Hıdırellezde iltimin (elti) oğlan hoşlaştığı kıza anasını dünür göndermiş.

*Kırı : Eşek yavrusu, sıpa. Örnek : Aameet ak guzum hayattaki kırıya yemini ver de gel.

*Pantul : Pantolon. Örnek : Nöriye ak bacım şimdikiler pek şükürsüz gıı.. biz çocukluğumuzda yamalı pantulları giyerdik, yinisini istemezdik, bunlara bişiy beğendiremiyoz.

*Tatlık : 1 - Eski Sarayönü düğün yemeklerini pişirmek için kullanılan bakır kazanların üzerini örtmek için kullanılan büyük örtü. 2 - Mutfakta ve evde kullanılan bir nevi büyük bohça. Örnek : Düğün pilavı, kavurma, çorbalar kazanlarda pişince aşçılar kazanları yan yana sıralar, kazanın ağzını tatlıkla örterlerdi.

[1] ÇAL,Ahmet (2017),Beyşehir’in Huğlu Kasabasında Yaşayan Türkmenlerin Belirgin Ağız Özellikleri,DergiPark Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Arşiv Sayı 38,s.1-22

[2] KÜÇÜKBALLI, Fatih Numan-YASTI, Mehmet (2015). “Sarayönü Yörük ve Türkmen Ağızlarının Belirgin Dil Özellikleri”, Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu,Konya: Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, s.453-484.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi