Sarayönü’nde İsrail ve Terör örgütlerine tepki mitingi düzenlendi
Sarayönü Genç İHH’nın Cumartesi günü organize ettiği yürüyüşüyle bir araya gelen genç, kadın, erkek onlarca kişi "Kahrolsun PKK, Kahrolsun İsrail, Nehirden denize özgür Filistin, Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları attı.
Sarayönü Genç İHH tarafından Cumartesi günü “Teröre lanet” mitingi düzenlendi.
İHH Kadın Kolları ve Genç İHH ile birlikte Filistin'de zulüm uygulayan eli kanlı İsrail ve geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde hain saldırı sonucu 12 Mehmetçi şehit eden hain terör örgütü yapılan protesto ile kınandı
Yürüyüşe ilçede eğitim gören onlarca öğrencinin yanı sıra, kadınlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İstasyon Caddesi'nden başlayan ve Belediye Binası'na kadar devam eden yürüyüşte, "Kahrolsun PKK, Kahrolsun İsrail, Nehirden denize özgür Filistin, Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları yankılandı.
Yürüyüşün sonunda Anadolu Meydanı'nda toplanan grup, İsrail'e tepkisini açıklamalarda bulundu.
Eski imam hatiplerden Şükrü Çakır tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, İHH Sarayönü Temsilcisi Mustafa Salman Öztürk yaptığı konuşmada Filistin'de hayatını kaybeden masum insanlara dikkat çekip, bu soykırımın bir an önce son bulmasını ve zalimlerin ellerini Filistin üzerinden çekmelerini talep etti.
Programın devamında Genç İHH Sarayönü sorumlumuz Zehra Doğruer, Mescidi Aksa şiirini okudu. Amine Turgal, Ravza Şenyurt isimli öğrenciler hazırladıkları metni karşılıklı olarak okuyarak yaşanan zulme dikkat çektiler.
Genç öğrencilerin seslendirdiği metinde şu ifadelere yer verildi:
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Pek kıymetli topluluk, ey Müslüman kardeşlerim, büyüklerim, küçüklerim. Sizden bana kulak vermenizi rica ediyorum; Bu gün Burada toplamla sebebimiz hepinizin de bildiği üzere Filistinde ki Müslüman kardeşlerimize yapılan soykırımdır. Böylesine acı kıyım dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir boyuttadır. Binlerce masum kardeşim annesiz, babasız evsiz ve kimsesiz kalmıştır. Peki neden? Suçları ne? Sadece Müslüman olmak mı? Evet.
Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksayı onlara bırakmamak mı? Evet.
Peki kim onlar? Filistinli kardeşlerimizin yardım kucağı açtığı evini sofrasını paylaştığı fakat onların bu iyiliğe işgal ve kötülükle karşılık verdiği kendini devlet zanneden İsrail adında bir terör örgütü.
Ama Allah onlara yaptıklarının hesabını soracaktır. Allah İnanlarla beraberdir. Allah kardeşlerimize yardım etsin onlara şanlı bir zafer nasip eylesin. Biz de onların sesi olmak için buradayız, biz onların umutlarıyız, biz onların yanındayız. Biz yaş olarak küçüğüz ama Mescidi Aksa davasını yüreğimizde taşıyacak kadar büyüğüz.
Biz Selahaddin Eyyübinin, Sultan Abdülhamit torunlarıyız. Biz yeniden Mescidi aksanın avlusunda huzurla oyunlar oynayacağız az kaldı biliyoruz az kaldı sabırsızlanıyoruz az kaldı geliyoruz ve inanıyoruz.”
Genç İHH üyelerinin açıklamasının ardından Filistin’de hayatını kaybedenlere dikkat çekmek amacıyla oratoryo düzenledi.
Oratoryo da Her bir Genç İHH’lı “Benim ismim Ayşe öğretmen olmak istiyordum İsrail beni okulda öldürdü” “Benim ismim Zehra doktor olmak istiyordum İsrail beni acımasızca öldürdü derken” kadınlar sembolik olarak birer bebek cesetlerini yere bıraktı.
Oratoryo’nun ardından emekli İmam Hatip Kasım Kılıç Filistin’de hayatını kaybeden Müslümanlar için dualar okudu. Kasım Hocanın dualarını okumasından sonra grup sloganlar atarak vakıf binasına geri döndü.
