Duran ÇÖLÇÜ

Duran ÇÖLÇÜ

Stratejik sektör olan tarıma ve hayvancılığa sahip çıkılmalıdır

İnsanlık tarihiyle başlayan tarım ve hayvancılık sektörü, dünya var olduğu sürece de önemini ve değerini sürekli koruyacaktır.

Temel beslenmemizi karşılayan bu sektör, aynı zamanda sağladığı istihdam ve ekonomik gücüyle de, yatırımlarda cazip alanlar içeresinde yerini koruyor.

Dünyada yaşanılan salgın hastalıklarla, iklim bozuklukları ile ülkeler arasındaki savaşlar tarımın ve hayvancılığın önemini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.

Birkaç yıl önce yaşanılan Covit-19 salgını tarım ve hayvancılığın stratejik ve vazgeçilmeyecek bir sektör haline geldiğini yeniden anlamamıza neden oldu.

Ülkelerin gelecekte karşılaşacakları en büyük tehlikelerden birisi de beslenme olduğuna göre, beslenmeyi sağlayacak olanda tarımsal ve hayvansal ürünlerinin değerini bir kez daha kanıtladı.

Özellikle hayvancılık ve tarımsal ürün çeşitliliği giderek azaldığından, hemen hemen dünyanın bütün ülkeleri sektörü daha güçlü bir yapıya getirmek için, çiftçisini ve hayvancılık yapanları destekliyor.

Hatta verimli ve sürdürülebilir gıda güvenliği konusunda gerekenleri yaparken, Ulusal bir güvenlik sorunu olarak görerek, daha sağlam ve kalıcı politikalar uyguluyorlar.

Bundan dolayı da bütün ülkeler tarıma, sağlığa ve eğitime daha fazla değer vererek, şimdiden geleceğini planlıyor.

Ülkemiz “Tarım Ülkesi” geçmişi ve kültürüne sahip olduğu kadar, potansiyeli de yüksek olmasına rağmen, hayvancılık ve tarımın son yıllarda yaşadığı sorunlar artarak devam ediyor.

Bu sorunların temelinde uygulanan tarım politikaları, sektörü olan desteklerin azalması ve yaşanan sorunlardan dolayı üretimden uzaklaşılması geliyor.

Hayvancılığı ve tarımı olumsuz etkileyen süreçler her iktidar değişikliğinde devam ettiği gibi, artan girdi maliyetlerinden dolayı da üretici ve çiftçi giderek sektörden uzaklaşıyor.

Bunun yanında Döviz kurlarının yükselmesiyle girdi maliyetlerindeki artış, üretim maliyetlerini artırdığından, çiftçinin ve üreticinin bu yükü kaldırmasını güçsüzleştiriyor.

Tarımsal üretimde kullanılan tohum, gübre, mazot, zirai ilaç ve hayvancılığın en önemli maliyet kalemi olan yem ham maddeleri vb. ürünlerinin çoğunluğu ithal ediliyor.

Diğer taraftan çiftçi, ürettiği ürünü değerince satamamasından dolayı da zarar ediyor.

Tarladan tüketiciye kadar ulaşan tarımsal ürünlerde aracıların çiftçiden fazla kazanması çiftçinin moralini bozarken, sektörden kaçışı hızlandırıyor.

Hem üreticinin hemde tüketicinin aleyhine olan bu süreçte, zaman zaman üreticiler maliyetlerin altından kalkamadıkları içinde mahsulünü tarlada bırakmaktadır.

Gelecek tarım döneminde ekim yapmamaktadır. Bu çok vahim ve endişe verici bir konu bizleri etkilemektedir.

Çünkü tarımsal ürünleri marketlerden, manavlardan yüksek fiyatlardan almak zorunda kalıyoruz.

Tabi ki günümüz ekonomik koşullarında vatandaşları zorladığından, tarımsal ürünlerden sebze ve meyve istenildiği gibi alınamıyor.

Bütün bunların sonucunda sağlıksız ve dengesiz bir beslenme sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz.

Peki, bu kadar sorunların yaşandığı hayvancılık ve tarım sektörünün ayakta kalması ve varlığını sürdürmesi için neler yapılmalıdır?

İktidar, tarıma ve hayvancılığa yeterli destekler sağlamalı ve sektöre sahip çıkmalıdır.

Üretim maliyetlerinin yükselişi karşısında, girdi maliyetlerinin yükselmesinin önüne geçmelidir.

Çiftçimiz ve hayvancımız güçlendirilerek, kooperatifleşmeler teşvik edilmelidir. Tarımsal ürünlerin değerinde satılması sağlanmalıdır.

Hiç vakit kaybetmeden ülkemizi hayvancılık ve tarım sektöründe güçlendirecek, sürdürebilir bir tarım politikaları hayata geçirilmelidir.

İthalata son verilerek, çiftçimize ve besicimize her türlü destek verilmelidir.

Öncelikle çiftçinin finansmana erişimi ve yaşadığı tüm sorunlarla birlikte, sulamada yaşadığı sorunlar biran önce çözümü kavuşturulmalıdır.

Şehrimiz Konya gibi, hayvancılık ve tarımın ağırlıklı olduğu illerimize daha fazla değer verilerek, çiftçisiyle sektör temsilcilerinin her yönüyle önü açılmalıdır.

Ne dersiniz sizce de öyle yapılması gerekmez mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Duran ÇÖLÇÜ Arşivi