Taban fiyatı düşük görüldü!

Taban fiyatı düşük görüldü!
Sarayönü’nde çiftçi, tüccar ve işadamları kuraklık nedeniyle verim kaybının rekor seviye olacağı tahminleriyle beraber açıklanan taban fiyatları değerlendirdi. Açıklanan fiyatın göstermelik bir fiyat olduğuna işaret eden...

Sarayönü’nde çiftçi, tüccar ve işadamları kuraklık nedeniyle verim kaybının rekor seviye olacağı tahminleriyle beraber açıklanan taban fiyatları değerlendirdi. Açıklanan fiyatın göstermelik bir fiyat olduğuna işaret eden çiftçiler ve tüccarlar, devletin çıkan hububatın serbest piyasada değerlenmesini istediğini ifade etti. Kuraklıktan dolayı olmayan mahsule fiyat belirlemenin bir anlamı olmadığını kaydeden çiftçiler, afet yardımı yapılmazsa çiftçinin borç batağında boğulacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta hububat fiyatlarını açıklamasının ardından, bölgemizde faaliyet gösteren zahireciler ve çiftçiler değerlendirmelerde bulundu.

Zahirecilerden Hüseyin Demirpolat, “Geçtiğimiz hafta buğday ve arpanın alım fiyatları açıklandı. Ton başına buğdayın alım fiyatı 2 bin 250 lira, arpanın fiyatı ise 1.750 lira olarak açıklandı. Buğdayın fiyatı piyasa şartlarına göre iyi, arpanın fiyatı ise oldukça düşük kaldı. Arpanın fiyatı bir süredir 2 bin 500 lira civarında seyrediyordu. Yalnız asıl sorunumuz fiyatlar değil. Kuraklık sebebiyle bölgede ki rekolte kaybı çok yüksek seviyelerde. Ortada doğru düzgün bir mahsul yok. Olmayan mahsule fiyat biçmek gibi oldu bu durum. Zaten kıtlık yaşanan bir ortamda hiçbir çiftçi, elinde bulunan arpayı bu fiyatlardan Toprak Mahsulleri ofisine vermez. TMO’larda arpa bulunması bu sene neredeyse imkansız. Serbest piyasada değerlenir ürünler. Ve ciddi kayıplar olduğu için buğday ve arpa fiyatlarının hemen hemen her gün değişiklik göstereceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“Kuraklık desteği bekliyoruz”

Çiftçilerden Yasin Bilimgut, “Kuraklık sebebiyle zaten morali ve motivasyonu yerle bir olan çiftçinin gönlünün yapılması lazım. Hububatta ton başına destek açıklandı ama içeriği belli değil. Ne kadarı prim desteği, ne kadarı mazot desteği net bir şekilde üreticiye açıklanmalı. Eğer prim desteği daha yüksek ise çiftçi bu şartları kaldıramaz. Çünkü kuraklık sebebiyle rekolte kaybı çok büyük. Yüzde 80’lere varan bir kayıp söz konusu. Haliyle ortada bulunan ürün çok az. Borçların ertelenmesi güzel fakat faiz miktarı değiştirilmezse çiftçinin bunu ödemesi mümkün değil. Devletimizin bu kuraklık döneminde çiftçiyi tam anlamıyla desteklemesi gerekiyor, aksi takdirde durum hiç iç açıcı değil.” dedi.

Kaşıkla verip kepçeyle geri aldılar

Mazota gelen zammın çiftçi için büyük bir yıkım olduğunu kaydeden Yasin Bilimgut, “Mazot, çiftçinin en fazla para harcadığı tarımsal girdi. Çiftçimiz yıllık giderlerinin büyük bir kısmını mazot oluşturuyor. Son yapılan zam ile mazotun litresine 67 kuruş zam geldi. Üstelik bu zam çiftçinin mazotu en fazla harcadığı bir dönemde yapıldı. Çiftçi fafülye nohut ekiyor, tarlada ikileme üçleme yapıyor, önümüzde hazat dönemi var. Yani hububat alım fiyatına yapılan artış mazot zammı ile fazlasıyla geri alındı” diye konuştu.

Piyasa fiyatlarının altında kaldı

Buğday ve arpa alım fiyatlarının mevcut durumda piyasa fiyatlarının altında açıklandığına dikkat çekilirken, çiftçi Hazım Atçeken, " Konya Borsasında 2240 TL’ye satılan arpa için 1750 TL, yine 2301 TL’ye satılan sert ekmeklik buğdaya 2250 TL, Güneydoğu Borsalarında 6800 TL’ye satılan kırmızı mercimeğe 5000 TL fiyat açıklandı.

Bana göre bu ithalata son hızla devam demektir. Çiftçiye 1 kilogram maliyeti 2 TL olan arpayı hangi çiftçi 1,75 TL’ye satacak çok merak ediyorum. Bu politika değişmezse bu gidişle bütün çiftçiler tarımdan uzaklaşacak" dedi.

“Hepimizi zor zamanlar bekliyor”

Kahveciler Tarım’ın sahibi Mustafa Kahveci de şu değerlendirmede bulundu: “Bölgemizde, kuraklık sebebiyle yaşanan rekolte kaybı yüzde 80. Mart ve Nisan’da ki yağışlar devam etseydi, rekolte kaybı minimum seviyelerde olacaktı. Bir taraftan coronavirüs, diğer taraftan kuraklık gerçekten çok zor günlerden geçiyoruz. Enflasyona göre hububat fiyatlarında yüzde 20 artış var, buğday da açıklanan fiyatlar güzel ama elde edilen ürünün verimi düşük ve girdiler çok fazla. Mazot fiyatında ki artıştan sonra elde edilecek gelirin önemli bir kısmı gidecek. Arpa fiyatları beklentilerin çok altında kaldı. Bu sene bu fiyatlardan TMO’ya arpa gideceğini ben düşünmüyorum, talep durumuna göre buğday da gitmeyebilir, büyük ihtimalle serbest piyasada işlem görür. Ama belirttiğim gibi, asıl problemimiz kuraklık. Kuraklık sebebiyle hem çiftçiyi, hem tedarikçiyi, hem de hayvancılıkla uğraşanları çok zorlu bir süreç bekliyor.”

“Bir darbe de mazot zammından geldi”

İşadamı Erdal Demirpolat ise hububat üretiminde masrafın dönüm başına ortalama 600 lira seviyesinde olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Açıklanan destek primi 275 lira ama içeriğini henüz bilmiyoruz. Hububat destekleri henüz hesaplara yatırılmadı. Fakat yatırıldığı zaman, zaten zor durumda olan çiftçilerimizin borçlarına karşılık Ziraat Bankası ve Medaş tarafından tahsil edilmemesi gerekir. Sulama yapan çiftçilerimizin borçları en azından hasat yapılanan kadar borçlarının ertelenmesi gerekir. En önemli sorunumuz kuraklık ve tecrübesiz çiftçilerimizin yanlış uygulamaları. Bir de üstüne akaryakıta 80 kuruşa varan zam geldi. Gerçekten çiftçilerimiz dar boğazda. Tahıl ambarı olan Konya bölgesinde çok ciddi bir kuraklık var. Devletin buğday için verdiği TMO fiyatları normal ama bu sene ürünün az olması sebebiyle çoğu üretici elinde ki mahsülü TMO’ya vermez. Serbest piyasa hakim olur.” şeklinde konuştu.